Gerçek Demokrası ve Katılım Olmadan Terör Şebekeleri İle Mücadele Olmaz


Gerçek Demokrası ve Katılım Olmadan Terör Şebekeleri İle Mücadele Olmaz

İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, gerçek demokrasi, ekonomik gelişme ve halk katılımı olmaksızın şiddetin bölgeden kökünü kazmanın mümkün olmadığını belirterek, ‘’ gerçek demokrasi ve katılım olmaksızın cinayet ve terör şebekelerle mücadele edilmeyeceğini söyledi.

BM Genel Kurul faaliyetlerine katılmak için New York’ta bulunan Ruhani, Genel Kurula yaptığı konuşmada kurulun kararlarının dünya sorunlarının çözümünde etkili rolü olması temennisinde bulundu.

11 Eylül terör olayında 15 sene geçtiğini belirten Ruhani, bu facianın insani boyutlarının herkesi etkilediğini fakat o zaman bu olay daha büyük faziaların habercisi ve Ortadoğu’da mühlik bir savaşın sebebi ve tüm dünya’da güvensiziğe neden olacağını düşünmediğini belirtti.

Ruhani, ‘’Bugün en önemli sormamız soru, neden bu şartlardayız? Hangi politikalar ve yanlışlar dünyada güvensizlik ve istikrarsızlığa sebep olmuştur? Bizim gelecek 15 yıl için bakış açımız nelerdir? Olmalı’’ d,ye konuştu.

Büyük güçlerin kendi vatandaşlarının güvenliğini sağlamak bahanesiyle son 15 yılda şiddet ve savaşa başvurduğunu ifade eden Ruhani, ‘’Sınır tanımayan şiddet yanlısı ve radikal terörizm belki büyük güçlerin son 15 yıldaki stratejilerinin sonucudur. Bundan alacağımız ders dünya’da bir yerde emniyet sağlamak pahasına başka yerlerin emniyetini ayaklar altına almamamızdır, zira bu durumda emniyetsizlik daha da gelişecektir’’ dedi.

Ruhani, ‘’Teröristler artık, Irak, Libya ve Suriye’de hükümet kurma iddiasında bulunmaktalar ve bundan daha acı olan bunların kötü emellerini din kisvesi altında gizlemeleri ve rahmet ve muhabbet dinini tekfirci ve radikal düşüncelerle şiddet ve vahşetin bir aracına dönüştürmeleri’’ diye konuştu.

New York’ta terör ve şiddetle başlayan yüzyılın düşmanca rekabetlerle Ortadoğu’da devam etmemesi gerektiğini ifade eden Ruhani, Kuzey Afriks ve Ortadoğu’da şiddetin hayretverici hızla devam ettiğini, milyonlarca Suriyelinin evini barkını terk etmek zorunda kaldığını ve binlerce Suriyelinin hayatını kaybettiğini, tüm Irak halkının ülkelerinin geleceğinden kaygı duyduğunu, savunmasız Yemen halkının hergün bombalara maruz kaldığını, Afganistan’ın henüz onlarca yıl işgal ve savaş sonrası şiddet ve terörle pençeleştiğini ve Filistin’in henüz Siyonist rejimin zulmüne maruz kaldığını söyledi.

Ruhani, ‘’Eğer bu tehlikeli sürecin durması isteniyorsa bazı bölge ülkeleri komşularını bombalamaya son vermeli ve tekfirci ve terörist guruplara destek vermeliler ve sorunluluklarını kabul ederek bunları telafi etmeye çalışmalılar. Eğee Arabistan gelişmesi ve bölge güvenliğini düşünüyorsa ayrıştırmacı politikalarına, nefret ve komşular hukukuna tecavüz ideolojiyi yaygınlaştırma politikasına son vermeli ve hacıların hürmetini kabul etmeli ve karşılıklı saygıya dayalı ülkelerle ilişkilerini düzenlemelidir’’ dedi.

Ruhani, ‘’Bize göre bölge ülkeleri ortak kültür ve tarihlerine dayanarak ortak geleceklerini yaratabilir ve teröristleri sıkıştırabilirler. 100 sene önce çeşitli ülkelere ayrışan bölgenin tekrar ayrışmasına izin vermemeliyiz’’ dedi.

Ruhani İran’ın tutumunun komşularla kalıcı istikrar için komşularla yapıcı işbirliği, bölge ülkelerinin gelişmesini desteklemek ve karşılıklı ekonomik ilişkiler kurmak olduğunu belirterek, ‘’Bölgede şiddetin durdurulması, demokrasi, ve ekonomik gelişme olmaksızın mümkün değildir. İran mezhebi ihtilafları arttırmaya karşıdır. Şii ve Sünni Müslümanlar yüz yıllardır yan yana yaşamakta ve bundan sonra da yaşayacaklar. Mezhepsel ihtilafları çatışmaya dönüştürmek bazı ülkelerin siyasi emellerinden kaynaklanmakta ve bu ülkeler güç istemlerini mezhep giysisine büründürmekteler’’ dedi.

Ruhani, ‘’İran bölge sorunlarını çözmek için ülkelerin toprak bütünlüğünü, egemenlik haklarını, kendi kaderlerini belirlemeyi ve zor kullanmamayı gerekli görmekte ve diplomasinin kapasitelerini kullanmaya inanmaktadır’’ dedi.

İran ve 5+1 arasındaki nükleer müzakerelere değinen Ruhani, ‘’Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) yapıcı diyalog ve işbirliğine örnektir. Bu diyalog kazan-kazan yolunu seçerek gereksiz fakat uzun ve girift bir krize son verdi’’ dedi.

KOEP’in dünyanın önemli sorunlarının çözümü için önemli dersler içerdiğini ifade eden Ruhani, ‘’KOEP sadece bir siyasi anlaşma değildir. KOEP krizlerin çözümü amacı ile yeni bir yöntemdir. KOEP’ten ders çıkarmamız için baskıların, tehditlerin yenildiğini unutmamalıyız ve bugün BM Güvenlik Konseyi ve UAEK resmen İran nükleer hakkını tanışmışlardır’’ dedi.

Ruhani, ‘’ABD, KOEP’in kabul edilmiş çok taraflı bir senet olduğunu ve uygulanmasını geciktirmenin de uluslararası kurallardan caymak olduğunu bilmekte ve ABD’nin KOEP’i uygulamaması o ülkenin uluslararası düzeyde itibarsızlaşmasına sebep olacaktır’’ dedi.

Ruhani, ABD’nin kanuni taahhütlerini yerine getirmemesinin yanlış bir tutum olduğunu ve bu tutumun değişmesi gerektiğini belirterek, ABD’nın bu gibi tutumlarının örnekleri olduğunu ve bunun son örneğinin de ABD Adalet Divanının İran’a ait milyarlarca dolar’ı bloke etmesi olduğunu söyledi.

Ruhani sözlerinin sonunda İran’ın ekonomik gelişmelerine değinerek, KOEP’in uygulanmasından sadece 8 ay geçmesine rağmen bu bahar aylarında yüzde 4 ekonomik gelişme yaşandığını, petrol üretin ve ihracatının ambargolar öncesi döneme yaklaştığını ve petrol fiyatlarındaki düşüsün ülke ekonomisine etkisini kontrol etmeye başardığını söyledi.

En Çok Okunan İran Haberler
En Önemli İran Haberler
En Çok Okunan Haberler