Amerika’ya Verdiğimiz Bazı Avantajların Geri Dönüşü Yoktur/ Sayın Ruhani, Kesin Bir Şekilde Karşı Önlem Alınız!


Amerika’ya Verdiğimiz Bazı Avantajların Geri Dönüşü Yoktur/ Sayın Ruhani, Kesin Bir Şekilde Karşı Önlem Alınız!

Nükleer Anlaşmanın uygulanmasının üzerinden 7 aydan fazla bir süre geçiyor ve Amerika şimdiye kadar hiçbirini yerine getirmediği bir avuç sözler verip, nakit olarak İran’dan bazı avantajlar sağladı.

Tesnim Haber Ajansı - Şöyle bir hikâye anlatılır; geçmişte, bir adam herkesten borç alır ama bu borçları ödemeye yanaşmaz. Bu adamı hâkimin karşına götürüler. Hâkim şikâyetçilerin şikâyetini dinledikten ve sanığın borç aldığına dair yazılı itiraflarını okuduktan sonra, bu adamı bir eşeğin üzerine bindirip, şehri dolaştırmalarına, “bu adam halkın malını yemiştir”, “bu adam sözünde durmayan biridir” diye bağırılarak, kimsenin bu adama borç ve emanet vermemesi gerektiğinin herkese duyurulmasına karar verir. Hâkimin kararı uygulanır ve günün sonunda eşeğin sahibi sözünde durmayan ve halkın malını yiyen adamı evinin önünde indirdiğinde, eşeğin kirasını ister. Sözünde durmayan adam eşeğin sahibine sırıtarak şöyle söyler:  “Be adam, sen kendin bütün gün bana şehri dolaştırdın ve bağırarak, “bu adam halkın malını yiyen, sözünde durmayan bir adamdır, kimse bu adama borç vermesin çünkü parasını geri alamaz” dedin. Şimdi benden eşeğin kirasını mı istiyorsun? Sen kendin ellerinde senedi, belgesi olan adamların bile borcunu ödemediğimi gördün, kaldı ki eşeğin kirasını mı vereceğim…!”

Dün Cumhurbaşkanı Ruhani New York ziyaretinden dönüşünde gerçekleştirdiği basın toplantısında, Amerika’nın Nükleer Anlaşmada verdiği sözleri yerine getirmediğine değindi ve Amerika’nın eylemlerini düzelteceğine dair verdiği sözlerden duyduğu mutluluğu dile getirdi ve şu açıklamalarda bulundu:

“ Eğer İran ve 5+1 ülkelerinden biri anlaşmayı ihlal eder ya da gecikme yaşatırsa uyarılacaktır, eğer bu uyarı etkili olmazsa genel yöneticiler arasında bir toplantı düzenlenecek ve nihayetinde ülkelerin bakanları düzeyinde bir toplantı gerçekleşecektir. New York’ta genel yetkililer ve bakanlar düzeyinde iki toplantı düzenlenmiştir. Herkes kesin bir şekilde Amerika’ya yaptıklarının Nükleer Anlaşmaya uygun olmadığını ve yaptıklarını düzeltmesi gerektiğini söylemiştir ve Amerika’da eylemlerini düzelteceğine dair söz vermiştir!”

Sayın Ruhani bu açıklamalarda bulunmuş ama Amerika’nın uluslararası bir anlaşma olan yazılı olarak verdiği sözlere bağlı kalmazken ve her gün yeni bahaneler üretirken, sözlü olarak verdiği sözü nasıl uygulayacağını açıklamamıştır!

Nükleer Anlaşmanın uygulanmasının üzerinden 7 aydan fazla bir süre geçti ve Amerika şimdiye kadar hiçbirini yerine getirmediği bir avuç sözler verip, nakit olarak İran’dan bazı avantajlar sağladı. Yaptırımlar hala devam etmektedir, bankalar hala kapalıdır, İran’ın dondurulmuş malvarlıkları geri verilmemiştir, her geçen gün yaptırımlara yenisi eklenmektedir ve  İran’ın malvarlıklarının bir kısmına asılsız gerekçelerle el konulmuştur… acaba böylesi bir durumda, sayın Ruhani’nin “Amerika eylemlerini düzelteceğine dair söz verdi” açıklamaları gündeme gelebilir ve bu sözlere ümit beslenebilir mi? “Sürecin düzeltilmesi”! Amerika’nın Nükleer Anlaşma metninde açık bir şekilde verdiği sözlerden kurtulması ve kaçması için ölümcül bir kelimedir. Maalesef Sayın Cumhurbaşkanına üzülerek şunu söylemeliyim ki; Cumhurbaşkanı Ruhani’nin Birleşmiş Milletler ’de yaptığı konuşmanın ardından daha önce Obama’nın güvenlik ekibi ve Pentagon üyesi olan Amerika Dışişleri Bakanlığının İran asıllı farsça Sözcüsü Seher Nevruzzade, Amerika’nın Sesi'nin sorusu üzerine, “şunu vurgulamalıyım ki, Amerika Nükleer Anlaşmada verdiği bütün sözleri yerine getirmiştir!” dedi ve bu ifadeler Sayın Ruhani’nin açıklamalarıyla açık bir şekilde çelişmektedir.

Sayın Cumhurbaşkanı basın toplantısında, Nükleer Anlaşmadaki diğer altı ülkeyle yapılan ortak bir toplantıda, Nükleer Anlaşmadaki diğer altı ülkenin de Amerika’nın eylemlerini düzeltme sürecine girmesi konusunda ortak bir görüşe sahip olduğunu, diğer altı ülkenin de İran ile aynı duruşta olduğunu ve İmam Hamane’nin de ifade ettiği gibi, karşı taraf verdiği sözleri yerine getirdiği sürece İran’ın da verdiği sözleri uygulayacağını söyledi.

Keşke Sayın Cumhurbaşkanı bu ortak toplantının raporlarını sunsaydı. Böylece daha dikkatli bir şekilde değerlendirmede bulunulabilirdi. Çünkü şimdiye kadar 5+1 üyesi Avrupa ülkeleri, Amerika’nın cezalandırmasından korkuyor ve bu yüzden Nükleer Anlaşmada verdikleri sözleri uygulamıyorlardı.

Ama Sayın Ruhani bütün ülkelerin Amerika’nın verdiği sözleri uygulamamasına itiraz ettiğini söylüyor. Bu yüzden Amerika Dışişleri Bakanlığı Sözcüsünün “Amerika Nükleer Anlaşmada verdiği bütün sözleri yerine getirmiştir” yönündeki açıklamalarının ardından, bahsedilen ülkelerden ilk beklenti, Amerika Dışişleri Bakanlığı Sözcüsünün bu açıklamalarına tepki göstermeleri ve itiraz etmeleridir. Çünkü bu açıklamalar Sayın Ruhani’nin bahsettiği ortak toplantıda alınan ortak kararlara aykırı açıklamalardır. Bu toplantıda bütün ülkeler “ Amerika Nükleer Anlaşmada verdiği sözleri yerine getirmedi diye tepki göstermemiş miydi?!”

Bahsedilen ülkelerin Amerika Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamalara sessiz kalmasından şu iki sonuç çıkarılabilir; ya ortada verilmiş bir söz yok ve Sayın Ruhani kendi iyimser bakış açısıyla olaylara baktı, ya da eğer ortada verilmiş bir söz varsa, bu sözde Amerika’nın verdiği diğer sözler gibi, sadece lafta ve içi boş olan sözlerdi. Örneğin Fransa; Fransa’nın yaklaşık sekiz ay boyunca Amerika’ya hangi itirazına şahit oldunuz?!

Cumhurbaşkanı Ruhani basın toplantısında, “eğer karşı tarafın verdiği sözlerde durmadığına şahit olursak, ciddi ve kararlı bir şekilde tepki göstereceğiz demişti. Şimdi Sayın Cumhurbaşkanına şunu söylemek gerekir: “Kendi ifadenizle, Nükleer Anlaşmanın uygulanmasının üzerinden 7 ay geçti ve Amerika verdiği sözleri tutmadı. Daha keskin bir ifadeyle, Amerika verdiği hiçbir sözü tutmadı ve şimdi açık bir şekilde Nükleer Anlaşmada verdiği sözleri yerine getirdiğini iddia ediyor! Hala, ciddi ve kararlı bir şekilde karşılık vermenin zamanı gelmedi mi?!

Ama maalesef sadece uyarıda bulunarak Amerika’ya dönüşü olmayan avantajlar verdik ve bu avantajların bazılarının geri dönüşü çok zor ve masraflı olacaktır. Şimdiye kadarki süreç ve ileriki dönemler, bedava kaybettiğimiz tesislerimizi yeniden kurmaktan ve başa dönmekten başka seçeneğin olmadığını gösteriyor. İnşallah muhterem hükümetimiz bir defa daha, Amerika’nın duvarına hatıra yazmaz ve inşallah hükümetimiz, bu karmaşık olaydan ders almıştır.

Hüseyin Şeriatmedari/ Keyhan

En Çok Okunan İran Haberler
En Önemli İran Haberler
En Çok Okunan Haberler