Lozan, Ohal ve AKP
AKP muhakkak bu ülkenin seçilmiş iktidar partisidir. Fakat bu seçilme, isteyen herkesin istediği her şeyi yapacağı anlamına gelmez. Geçtiğimiz günlerde AKP’li eski ve hala görevine devam eden Milletvekillerinin Fetullah Gülen ile aynı karede bulundukları resim ortaya çıktı.
Tesnim Haber Ajansı - Uzun zamandan beri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın temmuz ayında “Lozan bu ülkenin tapusudur.” Açıklaması üzerine bir yazı kaleme almaya düşünürken dün ise tam aksini iddia eden konuşmasını dinledim. Öncelikle iki farklı tarihte söylenen bu iki cümle ile başlamak isterim.
“Lozan bu ülkenin tapusudur.” Recep Tayyip Erdoğan (23.07.2016)
“Lozan’ı zafer diye yutturmaya çalıştılar.” Recep Tayyip Erdoğan (29.09.2016)
Lozan Barış Antlaşması Milli Mücadele sonrası imzalanan adı üstünde “Barış” antlaşması olarak okullarımızda okutulmaktadır. Bunun yanı sıra tarihten azıcık nasiplenmiş kişiler bilir ki barış antlaşmaları zafer ya da hezimet olarak adlandırılamaz. Nitekim Prof. Dr. İlber Ortaylı katıldığı bir programda olayı aynen şöyle izah etmiştir: “Lozan bir uzlaşmadır. Yok hezimetmiş yok ihanetmiş falan boş laflar... Bunlar kahvede geğirerek tespih çekmedir.” İşte tam da hocanın dediği gibi boş ve anlamsız laflar olarak konuşulmaktadır.
O halde bugün Cumhurbaşkanının Muhtarlara yaptığı konuşmasında kullandığı “Lozan’ı bize zafer diye yutturdular…” söyleminden sonra şunu söyleyebiliriz;
- Sayın Cumhurbaşkanı bunun adı yutturma değil tarih bilgisinden yoksun olmaktır.
Ayrıca Osmanlı Devleti’nin imzaladığı Sevr Antlaşması gibi bir hezimet antlaşmasından sonra Lozan gibi bir antlaşmanın imzalanması gerçekten büyük bir siyasi zaferdir.
***
OHAL…
Olağanüstü hal durumu FETÖ soruşturması gibi sulandırılmaya başlandı. Evet, darbe girişiminin ilk zamanlarından daha hızlı karar almak için uygulanması normal iken bu sayede TBMM’ni pasifleştirecek derecede “12 ay bile yetmeyebilir…” şeklinde bir Muhtar yoklamasına gidilmesi pek de sağlıklı görünmemektedir.
Mağduriyetleri gidermek ve adil yönetimi hâkim kılmak adına “seçilmiş iradeyi” iş başına getirmek önemlidir. “Yenikapı ruhunu” yaşatmak adına halk iradesini siyasi yaşama yansıtmak siyasi birlikteliğimizin geleceği için hayati önem taşımaktadır.
***
AKP!
AKP muhakkak bu ülkenin seçilmiş iktidar partisidir. Fakat bu seçilme, isteyen herkesin istediği her şeyi yapacağı anlamına gelmez. Geçtiğimiz günlerde AKP’li eski ve hala görevine devam eden Milletvekillerinin Fetullah Gülen ile aynı karede bulundukları resim ortaya çıktı. Başbakan ve Cumhurbaşkanının bu kareye vereceği tepki merakla beklenirken “izinli” gidilen “normal” bir ziyaret olduğu açıklandı. O zaman bir soru daha soralım:
- 2011’den sonra ziyaret edenler ne diye suçlanıyor?
Muhammed Sami
