Arabistan İstihbarat Servisi Başkanı Putin’e Hangi Öneride Bulundu?

Tesnim Haber Ajansı - Hüseyin Emir Abdullahiyan bu gün Lübnan basını ile gerçekleştirdiği görüşmede şu açıklamalarda bulundu: “Lübnan konusunda İran İslam Cumhuriyeti olarak, siyasi süreci tamamlamak için büyük çaba sarf ettik. Ben Arabistan Dışişleri Bakanı Suud El-Faysal’ın ölümünden 6 ay önce Cidde’de bu konu hakkında görüşmelerde bulundum ve Adil El-Cünbeyr’in Dışişleri Bakanlığının üçüncü haftasında da Lübnan hakkında konuştuk.”

Emir Abdullahiyan “Bizim, Adil El-Cübeyr ve Suud Faysal’dan beklentimiz; onlardan Lübnan’ın siyasi süreci hakkında yapıcı bir bakış açısı duymaktı ve bizim bu konudaki önerilerimiz de açıktı” dedi ve şu ifadelerde bulundu: “Biz, Lübnan’da Cumhurbaşkanlığının Lübnan Hristiyanlarının payı olduğuna inanıyoruz. Tabi bu konu Lübnanlı gruplar ve bu ülkedeki halk ile de ilgilidir.

Cumhurbaşkanlığının asıl adayları bir toplantıda birbirleriyle meşverette bulunmalı, saatlerce, günlerce tartışmalı ve bir kişi üzerinde bir sonuca varmalıdır. Suudi Arabistan yetkilileri bizim Hizbullah’a şu konuda şöyle davranın gibi yönlendirmelerde bulunduğumuzu zannediyor. Onlar bize, “Hizbullah’tan falan kişi hakkında görüşünü değiştirmesini isteyin” diyorlar. Oysaki biz böyle bir şeyin doğru olduğunu düşünmüyoruz. Hizbullah siyasi bir hareket olarak kendi karar almaktadır.”

İran Meclisi Başkan Danışmanı Emir Abdullahiyan, “Fransızlar bu konu hakkında çok hassaslar ve biz, Lübnan Cumhurbaşkanlığı adaylarının Paris’e ya da Vatikan’a davet edilmesini ve bir görüşme gerçekleştirilmesini ve bu görüşme sonucu da bir kişi üzerinde anlaşma sağlamalarını, ya da bu toplantının Beyrut’ta yapılmasını tavsiye ettik. Eğer Lübnan’da Hristiyanların önemli isimleri bir kişi üzerinde bir karara varır ve diğer siyasi hareketler de bu kişiyi onaylarlarsa, İran İslam Cumhuriyeti de bu kararı destekleyecektir.

Michel Aoun, Lübnan Direnişinde çok özel bir rol üstlendi ve Michel Aoun’nun şahsını takdir etmeyi bir borç biliyorum. Hizbullah ta, Siyonist Rejim ile mücadelede halkın ve Lübnan Ordusunun yanında özel bir rol üstlendi ve son yıllarda IŞİD ile mücadelede bu önemli rollüne Suriye’de de devam etmektedir.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı Feltman yaklaşık 3 yıl önce Tahran’a geldi. Feltman daha önce Amerika Dışişleri Bakanı Yardımcısıydı. Feltman Hizbullah’a karşı fazlasıyla olumsuz bir tutuma sahipti. Ben Feltman’a “biz Hizbullah’tan gururla bahsediyor ve gerçekten de Hizbullah’ın yükselen sesini takdir ediyoruz. Çünkü hem Siyonizm’le hem de terörle mücadelede Hizbullah’ın bölgedeki rolü çok önemlidir” dedim. Aynı zamanda “ siz terörle mücadelede güvenliğinizin büyük bir bölümünü Hizbullah’a borçlusunuz” ifadesinde bulundum. Hizbullah’ın terörle mücadelede doğru bir strateji izlediğini düşünüyoruz.”

Emir Abdullahiyan, “Suudi Arabistan’ı bölgede büyük bir ülke olarak görüyoruz ve bu ülkeden bölgede güvenliğin sağlanması noktasında olumlu bir rol oynamasını istiyoruz. Şam Hükümetini devirmek için Suriye’ye karşı uluslararası baskıların arttığı bir dönemde ben Rusya’ya gittim. Benden bir gün önce de Arabistan’ın o dönemki İstihbarat Servisi Başkanı Bender Bin Sultan Moskova’ya gitmiş ve Rusya Cumhurbaşkanı Putin ile görüşme gerçekleştirmişti.

Putin ve Bender Bin Sultan’ın görüşmesinde yaşananlardan Rusya yetkililerinin duyduğu şaşkınlık

İran Meclisi Başkan Danışmanı Emir Abdullahiyan, Rusya yetkililerinin Bender Bin Sultan ile Putin arasında gerçekleşen görüşmeden şaşkınlıkla bahsettiğini belirterek sözlerine şunları ekledi: “Bender Bin Sultan bu görüşmede; Beşşar Esad’ın devrilmesinden bahsediyor ve aynı zamanda açıkça “Esad’ın devrilmesi için dünyadaki bütün silahlı grupları Suriye’ye topladık ve bizim amacımız Suriye’de bu silahlı grupların faaliyetleriyle Esad’ı devirmekti” açıklamasında bulunuyor.

Rusya tarafı Bender Bin Sultan’a “Siz silahlı grupları kullanarak bir ülkenin siyasi hükümetini mi devirmek istiyorsunuz?” şeklinde bir soru soruyor ve Bender Bin Sultan da bu soruya “Evet, Esad’ı devirmek için bu yöntemi kullanmanın bir sakıncası yoktur” yanıtını veriyor. Putin de Bender Bin Sultan’ın bu cevabı karşısında, “Şam Hükümetinin devrilmesinden sonra bu silahlı grupların Riyad’da eylemlerini size yönelteceklerini bilmiyor musunuz?” diyor. Arabistan’ın o dönemki İstihbarat Başkanı da Putin’e cevap olarak, “evet, bunu biliyoruz ama Esad’ın devrilmesinden sonra vakit kaybetmeden bu silahlı grupları bombalayıp, yok edeceğiz” açıklamasında bulunuyor.

Arabistan İstihbarat Servisi yetkilisinin bu tavrı Suriye’deki güvenlik konusu karşısında bir tavırdır. Bizim, Beyrut’taki Büyükelçiliğimize Bender Bin Sultan’ın İstihbarat Servisi Başkanı olduğu dönemde düzenlenen saldırının onun tarafından yönlendirilen teröristler tarafından gerçekleştiğine dair elimizde birçok belge bulunmaktadır. Bu saldırının amacı İran Büyükelçisi Şehit Rükn Abadi ve İran İslam Cumhuriyeti Büyükelçiliğiydi. Biz geçen hafta Şehit Rükn Abadi’nin şehadet yıldönümü münasebetiyle Tahran’da bir program düzenledik.

Bu konuyu açıklamadaki amacım şu; biz Arabistan ile görüşmelerde bulunduk ve gelecekte de bulunacağız. Çünkü komşu ülkeleriz ve ortak bir bölgede bulunmaktayız. Suudilerin İslam Dünyasının ve bölgenin hizmetine sunacağı birçok imkânı var ama maalesef onların bölgede olumlu bir rolü yok ve biz bu tavırlar karşında sakınmaya çalıştık. Aynı zamanda biz onlara fırsat vermekteyiz. Çünkü Al-i Suud’un iç meseleleri onların doğru kararlar almasına engel oluyor.”