Bakü'den Erivan Sokak Gösterilerine Bir Bakış/Ermenistan Olayları Bize Ne Vaat Ediyor?
Ermenistan’da Sarkisyan, istifa talepleri ile başlayan itirazlara daha fazla dayanamayıp 23 Nisanda istifa etti. Sarkisyan istifa mektubunda iktidarı korumak için daha fazla seçeneklerinin olmasına rağmen görevi bırakmak kararı aldığını yazdı. Bununla da Ermenistan’da 10 yıl devam eden Sarkisyan iktidarı dönemi sona erdi. Ama partisi halen parlamentoda çoğunluğu elinde bulunduruyor.
Tesnim Haber Ajansı - 10 yıl Ermenistan’ı yönetmiş Serj Sarkisyan’ın yeniden Başbakan olarak devletin tepesinde kalmak istemesi Ermenileri öfkelendirdi. 31 Martta 42 yaşlı muhalif parti lideri, gazeteci Nikol Paşinyan halkı sokaklara davet etti. Ülkenin tüm büyük kentlerinde itiraz yürüyüşleri başladı, 13 Nisanda Erivan’da devamlı mitingler başladı.
Ermenistan 2015 yılında parlamenter sisteme geçen Ermenistan’da bu yıldan itibaren yürütme yetkisi cumhurbaşkanından başbakana geçti. 2008-2018 yılları Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan 9 Nisanda cumhurbaşkanı görevine son verdi, 17 Nisanda parlamentoda başbakan seçildi. 105 sandalyeli Ermenistan parlamentosunda 94 vekilin katılımıyla yapılan oylamada, iktidardaki Ermenistan Cumhuriyetçi Partisi (ECP) ve koalisyon ortağı Daşnaksutun Partisi tarafından aday gösterilen Sarkisyan, oyların 77'sini topladı. 17 vekil, Sarkisyan’ın başbakan olmasına karşı çıktı.
Serj Sarkisyan’ın başbakan olarak aday gösterilmesi ve seçilmesine karşı Ermeniler, Erivan’da sokaklara döküldü. Erivan sokaklarını dolduran protestocuların başında Nikol Paşinyan bulunmaktaydı. Cumartesi Ermenistan’ın yeni seçilmiş cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan muhalif lider Nikol Paşinyan ile bir araya geldi. Bu görüşme sonucu bir gün sonra Pşinyan ve başbakan Sarkisyan arasında görüşme oldu. Lakin bir kaç dakika süren görüşme sonuç vermedi, görüşmeden hemen sonra polis Paşinyan’ı gözaltına alsa da öğleden sonra Erivan meydanlarını dolduran protestolarının ardınca hükumet geri adım attı ve bir gün sonra Paşinyan ve arkadaşları salıverildi. Akşama doğruysa Sarkisyan görevi bırakma kararı aldı.
Özetle söylersek, şuan Ermeniler ülkedeki kötü ekonomik şartlar, işsizlik gibi sorunlara itiraz ederek son 10 yılda ülkeyi yönetmiş ve daha 5 yıl yönetmek isteyen Sarkisyan’a itiraz ediyor. “Reddol Serj” sloganı ile Erivan sokaklarına çıkan ahalinin talepleri 5 veya 10 yıl öncekinden farklı değil.
Erivan sokaklarındaki itirazların başını muhalif “Yelk” (“Çıkış”) fraksiyonu çekiyor. Gazeteci ve millet vekili Nikol Paşinyan ise 2008 yılı Erivan sokak gösterileri zamanında kardeşini kaybetmiş bir Sarkisyan muhalifidir. Kendisi meydanda kalıyor, halkı sürekli Erivan sokaklarına davet ediyor ve kendisi de onlaralar birlikte hareket ediyor. Ermenistan Savcılığı soruşturma başlatmasına rağmen polis gösterilere müdahile etmedi. Muhtemelen geçici hükumet yeni genel seçimler ilan edecek. Paşinyan ise artık Başbakan olma arzusunu dile getirdi. Ermeni toplumu Erivan itirazlarına sadık kalırsa seçimlerde Paşinyan’ın zaferini ve ülkenin yeni Başbakanı olacağını söyleye biliriz. Ama bunun için seçimleri beklemek gerekir. Artık Sarkisyan hükumetinin koalisyon ortağı olan Daşnaksütyun Partisi de koalisyondan geri çekildi ve bir kaç bakan da istifa ederek itirazlara katıldı. Lakin anlaşılan o ki şuan ki Parlamento, Başbakanı seçmek düşüncesindedir. Lakin sokak gösterileri ise Paşinyan’ın başbakanlığını destekliyor. Bu yüzden görünen o ki yeni seçim kararı verilecek veya aşırı güç kullanılarak gösteriler dağıtılacaktır.
Şuan her kesin kafasında esas soru “bundan sonra ne olacak”larla ilgilidir. Ermenistan Rusya`dan koparak Batıya mı yaklaşacak? Bu olaylarda Batı-Rusya çatışmasının etkisi var mı?
Ve en esası bölge ülkesi olarak, bizim için bu olaylar Dağlık Karabağ sorununun hallini hızlandıracak mı? Bu sorular bölgeyi, özellikle Güney Kafkasya’nın diğer ülkeleri olan Azerbaycan ve Gürcistan’da dikkatle takip ediliyor.
Çünkü Ermenistan’ın bundan sonra tutacağı hat belli sebeplerden Azerbaycan toplumunda merakla izleniliyor. Tabii ki Gürcüler için Ermenistan üzerine Rusya etkisinin azalması önem arz ediyor. Azerbaycan toplumu ise Ermenistan’daki olaylara bir kaç noktadan bakıyor.
Tabi ki Ermenistan’da yaşanan her hangi bir olay Azerbaycan’da büyük ilgi ve merak uyandırır. Baş verenler ermeni devletinde hangi yönde deyişime getirecek, Dağlık Karabağ ve işgal olunmuş bölgelerin talebi, barış görüşmelerine veya bir yeni savaşa sebep olacak mı? Özellikle Ermenistan Rusya’nın etkisinden sıyrılıp Batı’ya yaklaşırsa bu, Karabağ sorununun halline olumlu etki edecek mi? Rusya`nın bölgede ve Ermenistan üzerine etkisinin azalması Karabağ sorununun halline yardımcı olacak mı? Bu sorular sayısızdır.
Tabi Yukarı Karabağ sorunu tarihini bilenlere malumdur ki, Şuşa ve Laçın ilçelerinin 1992 yılında Tahran görüşmeleri sırasında işgali, aynı zamanda 1993 yılında Suret Hüseyinov’un darbe yaparak Elçibey hükumetini devirmesinden sonra Azerbaycan’da yaranmış siyasi kaos ortamından Ermeniler yararlanmış ve her seferinde bir kaç ilçeyi işgal etmişler.
Aynı zamanda herkese malumdur ki, Sarkisyan ve selefi Koçaryan Karabağ klanına ait kişiler idi ve Karabağ savaşından gelmişlerdi. Dolayısı ile bu şahıslar iktidara gelmeleri ve devleti yönetmelerinde Karabağ sorununun rolü vardır. Ve aynı şekilde siyasi çıkmazlar zamanı Karabağ’da başlayabilecek küçük bir savaş her iki tarafta toplumları ayaklandırma gücündedir. Bazı analistler Azerbaycan`ın aynı şekilde Ermenistan’daki siyasi kaos ortamından yararlanabileceğini öne sürüyor, bazıları ise Erivan da olayların tırmandığı bir zamanda Sarkisyan’ın halkı seferber etmesi için Karabağ’da savaş başlatabileceği riskinin olduğunu savunuyordur. Erivan’da olayların ısındığı günlerde Ermeni hükumetinin, Azerbaycan ordusunun Karabağ’da yığınak yapması ile alakalı görüntüleri servis etmesinin bir amacı aslında buydu.
Aynı zamanda Pazartesi günü Rusya Dış İstihbarat Birimi (GRU) Başkanı Sergei Narışkin’in Bakü’ye beklenmedik seferinin bir amacının Karabağ’da mümkün savaşla alakalı olduğu düşüncesinde olan analistler vardır. Beklendiği gibi Bakü daha sakin davrandı ve Erivan olaylarına müdahil olmadı.
Bakü’de herkes, Ermeni politikacılarının Karabağ sorunu ile alakalı geri adım atmasını beklenmiyor. Ermenistan’da birinci şahsın soyadının Sarkisyan veya Paşinyan olması devletin Karabağ sorununa yaklaşımını değiştirmiyor. Bu anlamda Karabağ sorunun kilidinin Erivan’da değil. Bakü’de olması fikri daha baskındır. Bu anlamda sorunun çözülmesi için Erivan’a değil, Moskova’ya bakmak daha mantıklıdır. Çünkü herkes Ermenistan üzerinde Rusya’nın büyük etkisi olduğu düşüncesinde hemfikirdirler. En son olarak Ermenistan Başbakanı Karen Karapetyan’la telefon konuşması yapan Rusya Devlet Başkanı Putin tarafları sakinliğe ve geçen seneki seçimlerin sonuçlarını kabul etmeye çağırmıştır. Moskova, olayların daha da büyümesini istemiyor.
Aynı zamanda düşmanlık ve nefretten dolayı Erivan’da halk ayaklanması Azerbaycan politikacıları ve faal kesiminde büyük yankı uyandırdı. “Ermeniler burada da bizi önledi” diye yazılar ve fikirler sosyal medyada geniş yer buldu. Ermenistan’ın daha demokratik bir ülke olmasının Dağlık Karabağ sorununun tanıtılması ve dünyada onlara desteğin daha da artmasına sebep olacağı düşüncesi ağır basmaya başladı.
Sonuç olarak, gidişat ne olursa olsun Ermeni siyasetçileri Karabağ konusunda taviz verecek değiller, bilakis Ermenistan’ın demokratikleşmesi Azerbaycan için dezavantajdır. Lakin aynı zamanda Ermenistan’ın Batıya kayması onun Rusya ile sorunlarına sebep olabilir. Lakin görüldüğü gibi Moskova Erivan üzerinde etkisini korumaktadır ve olaylara gerektiği an müdahale edebilir.
Kenan Ruşenoğlu