İran'dan G7'ye uyarı
Ä°ran'a yönelik yapıcı olmayan kararlar alınması ve Batılı ülkelerin Siyonist Rejim'in eylemlerine sorumsuzca eÅŸlik etmesi, bu rejimin fitne ve maceracılık süreceini sürdürmesini teÅŸvik edecek ve bunun sonucunda da bölgede ve dünyada gerilimi artıracaktır.
Tesnim Haber Ajansı- İran'ın Roma Büyükelçiliği, Yediler Grubu dışişleri bakanlarının Batı Asya'daki son olaylara ilişkin toplantısı arifesinde yaptığı açıklamada, İran'a yönelik yapıcı olmayan kararlar alınması ve Siyonist Rejim ile sorumsuzca işbirliği yapılması İsrail rejiminin eylemlerine, fitne ve maceracılıklarına devam etmesi için teşvik kaynağı olduğunu belirterek bunun bölgede ve dünyada gerilimin artmasını neden olacağı uyarısında bulundu.
Bu doğrultuda yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: " Geçtiğimiz yıllarda, İsrail rejimi İran İslam Cumhuriyeti'nin çıkarlarını çeşitli şekillerde ve uluslararası hukuk ve zorunlu kuralların temel ilkelerini ayakları altına alarak ihlal etmiştir, en son teröristçe eylemde ise İran İslam Cumhuriyeti'nin Şam'daki büyükelçilik binasına saldırı yapıldı.
İran İslam Cumhuriyeti'nin Suriye Arap Cumhuriyeti'ndeki büyükelçilik binasına düzenlenen saldırı, diplomatik yerlerin dokunulmazlığına ilişkin uluslararası sözleşmelerin ve Birleşmiş Milletler Antlaşmasının ağır bir ihlali olarak değerlendiriliyor. Bu vahşi eylem sonucunda bölgede gerilimin ve savaşın yayılmasını önleme ilkesini benimseyen İran İslam Cumhuriyeti, Güvenlik Konseyi'nin derhal toplanmasını talep ederek bu eylemi kınadı ve ne yazık ki bu rejime karşı pasif bir turum sergilendi. Konsey, üyelerinin çoğunluğunun çabalarına rağmen, Amerika Birleşik Devletleri'nin muhalefeti nedeniyle Amerika, İngiltere ve Fransa, Birleşmiş Milletler Antlaşmasında kendilerine verilen görevi yerine getiremedi. Bu bağlamda, İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Sayın Hüseyin Emirabdullahiyan, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ile yaptığı iki mertebeli telefon görüşmesinde, uluslararası toplum ve Güvenlik Konseyi'nden gerekli önlemlerin alınmasını ve bu saldırının sert bir şekilde kınanmasını talep etti.
İran İslam Cumhuriyeti, Birleşmiş Milletler'in sorumlu bir üyesi olarak, bu örgütün tüzüğünde belirtilen amaç ve ilkelere bağlı kalmakta ve uluslararası barış ve güvenliği koruma konusundaki kararlılığında ısrar etmektedir. İran İslam Cumhuriyeti silahlı kuvvetlerinin tepkisi, 14 Nisan 2024 şafak vakti, Birleşmiş Milletler Şartı'nın 51. maddesi uyarınca meşru savunma hakkı şeklinde geldi ve zaten Siyonist saldırının uluslararası toplum tarafından kınanmasından hayal kırıklığına uğramasından sonra gerçekleşti. İran İslam Cumhuriyeti açısından bu operasyon son bulmuştur. İran İslam Cumhuriyeti'nin, bu rejimin kötülüğünün tekrarlanma ihtimaline karşı uluslararası kanun ve düzenlemeler çerçevesinde tüm gücünü ve kapasitesini kullanacağı açıktır.
İran İslam Cumhuriyeti, diplomasinin güvenilirliğini geliştirmeyi amaçlıyor, İtalya Cumhuriyeti Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Sayın Antonio Tajani'nin 16 Nisan 2024 Salı günü İslam ülkelerinin büyükelçileri toplantısında bölge için barış, güvenlik ve ilerleme için umut mesajı ile ilgili yaptığı açıklamayı memnuniyetle karşılıyor. İtalyan hükümetinin G7 dönüşümlü başkanı konumunu ve en önemli Avrupa ülkelerinden biri olarak bölgesel ve uluslararası rolünü dikkate alan Tahran, bu hükümetin Avrupa (AB) ülkelerini sorumlu kılması için çaba göstermesini ve uluslararası ortakların (özellikle 7'li Grup üyelerinin) kanunların ihlalinden sorumlu davranmalarına yardımcı olmasını, uluslararası anlamda ise bölgedeki gerilimin kasıtlı olarak tırmandırılması ve mazlum Filistin halkının İsrail rejimi tarafından öldürülmesinin sürdürülmesinin engellenmesi içiin çalışmasını istiyor. Kuşkusuz, bir yandan İran İslam Cumhuriyeti'ne yönelik yapıcı olmayan kararlar , diğer yandan İsrail rejiminin uluslararası hukuka aykırı eylemlerine karşı Batılı ülkelerin sessiz kalması ve sorumsuzca buna eşlik etmesi, rejimi cesaretlendirecektir fitne ve maceralarına devam etmesine yol açacak bunun sonucunda da bölgede ve dünyada gerilim artmaya başlamıştır. Orta Doğu bölgesi gerilim dolu bir dönemden geçiyor, hiç şüphesiz İtalyan hükümetinin bu bölgede gerilimleri azaltma ve istikrarı sağlama konusundaki sorumluluğu ve başarısı uluslararası toplumun tarihi hafızasında kaydedilecektir."