Sadrolhüseyni: Direniş, Halkları Kurtaracak Tek Teori Haline Geldi
- Röportaj haber
- 05 Ekim, 2025 - 14:04
Tesnim Haber Ajansı - Sadrolhüseyini, Aksa Fırtınası Harekâtı’nın yıl dönümünün yaklaşmasıyla birlikte, harekâtın ardından bölgede ve dünyada iki farklı yaklaşımın ortaya çıktığını hatırlattı:
“Bir yorum, bu operasyonun İsrail rejimi tarafından kurgulanıp direnişe dayatıldığını savunuyordu. Özellikle Filistin direnişinin bazı kıdemli komutanlarının şehit edilmesi ve İsrail rejiminin Gazze’de işlediği vahşi suçlar sonrası bu görüş güçlenmişti.”
Ancak Sadrol Hüseyini, Gazze halkının direnişini ve İsrail savaş makinesine karşı etkili eylemlerini vurgulayarak “Bu gelişmeler, Aksa Fırtınası Harekâtı’nın tamamen Filistin kökenli bir plan olduğunu gösterdi. Zaman ilerledikçe bu operasyon, İsrail rejimi için ekonomik, siyasi, toplumsal ve uluslararası alanda ciddi mağlubiyetlerle sonuçlandı” dedi.
Sadrol Hüseyini, İsrail esirlerinin ailelerinin sokaklara dökülerek Netanyahu ve İsrail ordusunu bu operasyondan dolayı sorumlu tutmaları, iç siyasette derin bir krizi tetikledi. Daha da önemlisi, bazı İsrail esirlerinin ateşkes kapsamında serbest bırakılıp medyaya açıklamalar yapmaları, direnişin lehine bir gündem yarattı:
“Herkes, Aksa Fırtınası Harekâtı’nın yabancı müdahale olmadan, özellikle İsrail rejiminin kendisi tarafından kurgulanmadan, tamamen Filistin direnişi tarafından gerçekleştirildiğini anladı. Bu operasyon, Tel Aviv için siyasi, ekonomik, toplumsal ve uluslararası boyutta bir bozguna dönüştü.”
Sadrol Hüseyini, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda İsrail Başbakanı’nın konuşması sırasında salondan yüzde 70 oranında diplomatın ayrılmasını, Aksa Fırtınası’nın yıl dönümü öncesinde “önemli bir utanç anı” olarak nitelendirdi:
“Netanyahu’ya yaşanan bu rezillik, Aksa Fırtınası’nın İsrail rejimine karşı küresel nefreti artırarak Filistin halkının mağduriyetini tüm dünyaya gösterdiğini kanıtlıyor.”
Bu Analist, Avrupa entelektüelleri, akademisyenleri ve kültürel figürlerin Gazze halkına verdiği desteği de örneklerle açıkladı:
“Hollanda’da Filistin halkını savunmak gerekçesiyle dokuz yetkili istifa etti. Bu, Filistin meselesinin ve onun ideallerinin unutulmadığını, aksine BM Genel Kurulu’nda en öncelikli gündem maddesi haline geldiğini gösteriyor.”
Sadrol Hüseyini, Aksa Fırtınası’nın başarılarının gün geçtikçe arttığını ve İsrail rejimi için giderek daha fazla zorluk yarattığını belirtti:
“Netanyahu, bu krizden kurtulmak için defalarca ABD’ye seyahat etmek, Trump ile görüşmek zorunda kaldı. Trump’ın yakın zamanda Gazze ateşkesi önerisini gündeme getirmesi ve İsrail rejiminin hemen bu teklifi kabul etmesi, Netanyahu’nun ve rejimin derin bir çaresizliğe düştüğünün açık kanıtıdır.”
Batı Asya analisti, Aksa Fırtınası’nın yalnızca bölgede değil, Avrupa ve ABD’de de derin izler bıraktığını, İsrail rejiminin destekçileri için ciddi zorluklar yarattığını vurguladı. Bugün Gazze halkını savunan birçok kişi, işinden atılma, medya boykotu veya sosyal statüsünden feragat etme gibi ağır bedeller ödüyor. Ancak bu kişiler, bu maliyetlere rağmen Filistin halkının yanında durmayı seçiyor, direnişin bölgedeki geleceği belirleyici rolünü şu sözlerle özetledi:
“Bölgede yaşanan İslami uyanışın ardından, direniş teorisi artık halklarımız için kurtarıcı bir çerçeve haline geldi. Bugün Yemen’deki Ensarullah, Lübnan’daki Hizbullah, Filistin direnişi ve diğer cephelerde, egemenlik düzenine ve Siyonist rejime karşı mücadele eden bu gururlu direnişçiler, bölgenin kaderini şekillendiren temel aktörlerdir.”
Son olarak, “Aksa Fırtınası, Filistin’in ve onun davasının unutulmasına çizgi çekti. Bu operasyon, İsrail rejiminin ve destekçilerinin ikiyüzlü yüzünü tüm dünyaya açığa çıkardı” diyen Sadrolhosseini, şöyle devam etti:
“Aksa Fırtınası, insanlık tarihinde kimliklerin yeniden tanımlanmasında net bir dönüm noktası yarattı. Bugün birçok ülkede, Gazze ve Filistin halkını savunmak yeni bir kimlik haline geldi — ve bu kimlik, Holokost yalanlarına dayalı siyasi söylemlere karşı yükselen bir vicdan sesidir.”
Sadrol Hüseyini Aksa Fırtınası’nın Filistin direnişinin özenle planlanmış bir operasyonu olduğunu teyit ederek, “Bu başarılı harekât sayesinde bugün İsrail rejimi, dünyadaki en nefret edilen siyasi sistem konumuna yükseldi; Filistin halkıysa uluslararası arenada en geniş destek kitlesine sahip oldu. Geçtiğimiz bir yıl içinde elde edilen bu kazanımlar son derece açıktır. Daha önce de söylediğim gibi: Direniş, Batı Asya’nın en önemli teorisi ve en etkili aktörüdür.”