İHVAN-I MÜSLİMİN’İN GELECEĞE DÖNÜK İRAN PLANLARI

Tesnim Haber Ajansı – Dr. Vahid Abdulmecid Mısır el Ehram gazetesindeki yazısında İhvan-ı Müslimin’in geleceğe dönük İran planlarını şu şekilde değerlendirdi:

“25 Ocak devriminden bu yana, geçtiğimiz beş yıl içerisinde gündeme gelmiş ama henüz cevaplanmamış sorular var. Bu sorulardan bazıları katalizör görevi gören gaz gibidir ve bu soruların cevabı, birçok sorunun çözümlenmesinde bir anahtar görevi taşıyabilir.

Deliller İhvan-ı Müslimin’in, geçmişte başarısızlıkla sonuçlanmasına rağmen, İran’a yakınlaşmak için yeni çabaların içerisinde olduğunu gösteriyor hem de İran’ın, İhvan-ı Müslim’e karşı ve onun itirazlarına imtina bile etmeden Suriye’de Beşar Esad’ı desteklediği bir zamanda.

İhvan-ı Müslimin’in bu yeni yakınlaşma girişimi, acaba muhaliflere destek anlamına mı, yoksa onlara hakaret anlamına mı geliyor? İran’a yakınlaşmak, Suriye krizinin başından beri Esad’ın görevden istifa etmesini isteyen, terörist faaliyetlerde bulunup ortalığı kan gölüne çeviren muhaliflere, sırt çevirmek manasımı taşıyor?

Geçen hafta Müslüman Kardeşler Mal Varlığı Denetleme Komitesi Başkanı İzzet Hamis, bir basın toplantısı düzenledi. İzzet Hamis’in toplantıda yaptığı konuşma çelişkilerle dolu olmakla beraber dikkat çekiciydi de. Hamis, Mursi’ye verilen bir rapordan söz etti. Raporda İran’la yakınlığın gerekliliğinden bahsediliyordu. Bu yakınlıkla birlikte Merkez Bankasından 10 milyar dolar elde edilecek ve Mursi’nin Cumhurbaşkanlığı döneminde artan elektrik ve yakıt krizinin çözümü için gerekli petrol sağlanacaktı. İran ile yakınlığın gerekliliği, sadece ülkede ve bölgede gelişen olayların analiziyle tespit edilmemiş, bu yakınlığın gerekli olduğuna dair belgelerin bulunduğu belirtilmiştir. Ayrıca bu yakınlaşma, İhvan-ı Müslimin liderlerinin deyimiyle, Mursi’nin cumhurbaşkanlığı koltuğunda kalabilmesi ve iktidarını devam ettirebilmesi için gereklidir.

Bu sebeple, acaba Mursi’nin Suriye muhaliflerine destek amacıyla düzenlediği toplantı, İran ile yakınlığın başarısızlıkla sonuçlandığı anlamını mı taşıyor? Bu sorunun cevabını yukarıda bahsedilen tarihi belgeye bakarak bulabiliriz.  Bu senedin tarihi, bu ve bunun gibi birçok sorunun cevabının bulunmasında yardımcı olabilir. Bu sorunun cevabı, belki de İhvan’ın yakınlık için yeni bir yol başlattığını göstermektedir. Ama neden bu çabalar başarısızlıkla sonuçlanmaktadır? Acaba Tahran’ın İhvan-ı Müslimin’e sunduğu şartlardan mı ya da İhvan-ı Müslimin’in iktidarı ele geçirmek için abartılı güç kullanmasından mı kaynaklanmaktadır. Acaba müzakereler aracısız olarak mı yoksa bir ya da birkaç kişinin aracılığıyla mı gerçekleşmişti ve o aracı ya da aracılar kimlerdi?

Bu sorular için bir cevabın olmadığı açıktır. Cevap bulunsa da kısa bir zamanda her sorunun yanıtlanması mümkün olmayacaktır. Bu sorulara cevap bulunduğu takdirde İhvan-ı Müslimin’in bu çabalarından kastının hangi hedef ya da hedeflere ulaşmak için olduğunu inceleyip analiz etmek gerekir.”