KAYBEDEN TÜRKİYE ve ARABİSTAN'IN SALDIRGANLIĞI

Tesnim Haber Ajansı- Şam Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Bessam Abu Abdullah Tesnim Haber Ajansı muhabirine verdiği röportajında şu açıklamalarda bulundu: Arabistanlı ve Türkiyeli yetkililerin Suriye’ye karadan müdahale hususunda yaptıkları açıklama, psikoz ve kafa karışıklığının göstergesidir. Bu iki ülke Suriye Ordusu ve müttefiklerinin Halep’in kuzey kırsalında ilerleme kaydetmesinin, Nubul ve el-Zehra’yı kurtarmasının ardından bu durumla karşı karşıya geldiler. Bu feryatlar sadece tekfirci gruplara moral vermek için yapılan çabalardır.

Abdullah, Türkiye’nin kuzeydeki saldırılarını şiddetlendirmesi ve karadan Halep’in kuzeyinde kuşatma altında bulunan Foa ve Keferya beldelerine doğru yürümesi hususunda da şu açıklamalarda bulundu: İzin verirseniz Türkiye hususunda birkaç ihtimalden söz edelim; birincisi ben Türkiye’nin tek taraflı böyle bir girişimde bulunacağı ihtimalini uzak görüyorum. Zira Türkiye sürekli NATO’nun desteği ile bu tür girişimlerde bulunuyor. Suriye’nin kuzeyindeki terörist grupların yenilgisi Türkiye’nin planlarının suya düşmesi anlamındadır ki bunun Türkiye içerisinde de etkileri olacaktır. Recep Tayip Erdoğan da bunu biliyor. İşte bu nedenle Latin Amerika’ya giderek oradan Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ı hedef aldı. Bu da onun tedirginliğini gösteriyor.

Diğer taraftan eğer Türkiye kara saldırısı düşüncesinde olursa bu durumda birçok denklem değişecek ve Türkiye Ordusu'na darbe vurma fırsatı doğacaktır ve bu, içeride oldukça fazla ses çıkaracaktır. Bu durumda Türkiye, bir egemenliğe sahip ülkeye saldıran işgalci bir ülke konumuna düşecektir ve Suriye hükumeti, uluslararası ve Birleşmiş Milletler kanunları doğrultusunda yardım talebinde bulunduğu müttefikleriyle beraber bu güçlere karşı uygun gördüğü her yöntemle karşılık vermeyi kendi hakkı bilecektir.

Bu stratejik uzman, aynı şekilde Türkiye’nin Halep’in kuzey kırsalındaki savaştan kaçan silahlı gruplara sınırlarını kapatmasının sebebi hususunda şunları söyledi: Türkiye kesinlikle bu silahlı grupların kendi topraklarına girmesinden korkuyor. Çünkü onlar, Suriye hükumetine karşı başlatılan savaş ateşinin alevleri ve Türkiye’nin Suriye topraklarının bir bölümüne hâkim olmak için kurguladığı planlarının hayata geçirilmesinin araçlarıdırlar. Erdoğan ve Davutoğlu sanki Türkiye’nin bir şehriymiş gibi sürekli Halep’ten söz ediyorlar. Dolayısıyla Suriye Ordusu'nun ve müttefiklerinin ülkenin kuzeyinde ilerleme kaydetmeleri Türklerin rüyasını kâbusa çevirmiştir ve onlar gerçek yenilgiyi hissediyorlar.