ARABİSTAN DİRENİŞ EKSENİNİ ZAYIFLATMA AMACINDA

Tesnim Haber Ajansı- Lübnan'da faaliyet gösteren Arap Dünyası ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi Müdürü Galip Kandil, Tesnim Haber Ajansı'na verdiği röportajında Arabistan ve Fars Körfez İşbirliği Konseyinin Hizbullah’ı terör listesine almaları yönündeki girişimlerini ele aldı.

Arabistan başından beri Hizbullah’a düşmanlık besliyordu

Galip Kandil şu açıklamalarda bulundu: Arabistan direnişin başladığı günden itibaren sürekli ona düşmanlık beliyordu. Ancak şu anda gerçekleşen olaylar, Arabistan’ın bölgede başlattığı yıkıcı savaşlardan aldığı yenilgiden ve ümitsizlikten kaynaklanmaktadır.

Hizbullah, Filistin konusunu canlı tutma, direniş ve intifadaya destek verme hususunda hayati rol oynuyor. Aynı şekilde Arabistan’ın yardımlarıyla bölgede Amerika’nın planlarını uygulama peşinde olan Siyonist rejime karşı caydırıcı bir güç sayılıyor. Diğer taraftan Hizbullah tekfirci terör örgütleri karşısında gücünü ortaya koydu ve Irak, Yemen ve Suriye gibi birkaç ülkede halk güçlerinin yardımına koştu. Oysaki Arabistan bu ülkelerde tekfirci terör örgütlerini destekliyordu. Arabistan, terörist grupların oluşmasıyla sonuçlanan inançların kaynağı idi ve Arap ülkelerini yok etmek için planlanan Amerika projelerini hayata geçirmek için para, silah ve siyasi desteği hazırladı. Bu proje, direnişin bölgedeki kalesi olan Suriye’nin yok edilmesini ve İran, Suriye ve Hizbullah’tan oluşan direniş eksenini zayıflatmayı amaçlıyordu.

Arabistan, tekfirci terörizmin desteğiyle Irak’ın direniş eksenine katılmasına engel oldu

Arap Dünyası ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi Müdürü şöyle devam etti: Aynı şekilde Irak’ta da bu ülkenin bütünlüğünü parçalamak için tekfirci terörizmden faydalanıyorlar. Böylece İran ve Suriye ile iyi ilişkileri olan Irak’ın direniş eksenine katılmasına engel olmaya çalışıyorlar. Yemen’de de benzer sorun vardır. Yemen’i arka bahçesi gören Arabistan bugün bu ülkeyi kaybetmiştir. Bugün 25 milyon nüfusuyla çok sayıda yer altı kaynağına sahip büyük bir ülke olan Yemen, Suudilerin sömürgesinden çıkacak olursa Filistin meselesine destek veren ve Suriye’nin, Irak’ın ve İran’ın safından yer alacak güçlü bir ülke olacaktır.

Arabistan’ın Lübnan’daki oyunları sadece bir nara atmaya dönüşmüştür

Kandil şöyle devam etti: Amerikalılar onlara “Lübnan’da kriz patlak verecek olursa bu gruplar için hiçbir şey yapamayacaklarını ve bu gerçekleşecek olursa durumun onların faydasına olamayacağını söylediler. Bu nedenle bu şartlar altında hükümet ve müzakere toplantılarına geri döndüler. Saad Hariri, Lübnan’daki çeşitli gruplar arasında müzakerelerin devam etmesi meselesini görüşmek için Nebih Berri’nin yanına gitti.

Arabistan’ın Lübnan’daki planı suya düşmüş ve sadece bir nara atmaya dönüşmüştür. Bunun da dengeler ve kuvvetler üzerinde hiçbir etkisi yoktur. Eğer işbirlikçilerinden Lübnan’ı karıştırmalarını isterlerse bunun sonucu doğrudan onların kendisini etkileyecektir. Çünkü Lübnan’daki kuvvetler dengesi hiçbir şekilde bu ülke direnişine darbe vurulmasına izin vermeyecektir. Çünkü direniş Lübnan’da ulusal bir konuma sahiptir ve hiç kimse ona herhangi bir şekilde el uzatılmasına izin vermez.