ESAMESİ OKUNMAYAN ARAP BİRLİĞİNİN GENEL SEKRETERİ KİM OLDUĞUNUN ÖNEMİ YOK


ESAMESİ OKUNMAYAN ARAP BİRLİĞİNİN GENEL SEKRETERİ KİM OLDUĞUNUN ÖNEMİ YOK

Abdel Bari Atvan Arap Birliğini ‘faydasız bir organizasyon, Amerika ve bazı Arap ülkelerinin planlarını uygulayan bir birlik’ olarak değerlendirerek bu birliğin başkanlarına hitaben: “Bu nasıl bir toplantı ve bunlar nasıl bir toplantı başkanları? Bunların çoğunun eli ister ortak olarak ister sessiz kalarak, mazlumların kanına bulaşmıştır.” dedi.

Tesnim Haber Ajansı- Ortadoğulu uzman analist Abdel Bari Atvan, Rai Al Youm’da yayınlanan yazısında Arap Birliği Genel Sekreterliğinin değişmesinin ardından, bu birliğin ve İslam dünyasının durumuna olan etkisine değinerek şunları yazdı:

Ne yazık ki, ortak Arap girişimlerinin olduğu en aktif kuruluş olan Arap Birliği, mezhep ve aşiret ayrımı oluşturan, Arap halkı ve toplumu arasında coğrafi ve demografik boşluk yaratan ve Amerika ve Arap planlarını uygulayan bir kol haline gelmiştir.

Arap Birliği Genel Sekreterliğine Mısır’ın devrik Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek döneminde son Dışişleri Bakanı olan Ebu Gayt seçildi. Ebu Gayt diploması tarihine girdiği zaman abluka altındaki Gazze Şeridinde yaşayan Filistinlilerin hatta bebeklerine bir kutu süt almak için bile Mısır’a girdikleri takdirde ellerini ve ayaklarını kıracağı tehdidinde bulundu. Mısır hükümetinin bu makamı doldurmak için neden böyle birini aday göstermekle yetindiğini anlayamıyorum?

Arap Birliğinin üç yıllık geçmişi kara lekelerle dolu. Bu kara lekeler Amerika’nın 1990 yılında Irak’a müdahale etmesiyle birlikte, zalim bir ablukanın altında olan bir milyon Iraklı çocuğu öldürmesiyle başladı. Bu ülkeyi işgal ederekte son buldu.

Tıpkı Arap Birliğinin eski genel sekreterleri Ömer ve Musa’nın NATO’nun Libya’ya müdahale etmesini, bu ülkeyi mağlup bir ülke saymasını isteyerek orada akıtılan kanları ve bölgede yaşanan çatışmaları desteklemesi gibi, şimdiki genel sekreter Nebil el- Arabi de doğal olarak aynı yönde tarihe giriş yapacaktır. Çünkü O'da Libya’da olduğu gibi, Amerika’dan Suriye’ye müdahale etmesini istemiş ve bu ülkenin Arap Birliğine üye olmasını askıya alarak, Suriye’nin Arap Birliği sandalyelerine Fars Körfez Arap Birliği ülkelerinin desteklediği muhalifleri oturtmuştur ve bunu Birleşmiş Milletler bile yapmamıştır.

Arap liderlerinin son toplantısı Mısır’da Şarm El-Şeyh’te Mart ayında yapıldı ve bu toplantı sadece açılışla sınırlı kaldı. Hatta daha toplantı bitmeden liderler ülkelerine gitmek için havaalanlarının yolunu tuttular. Bu nasıl bir toplantı ve bunlar nasıl bir toplantı liderleri? Bunların çoğunun eli ister ortak olarak, ister sessiz kalarak, masum sivillerin kanına bulanmıştır.

İsrail’e hitaben “Düşman” tabirini, ya da Filistin Halkının işgalciler karşısındaki intifadasını her şekilde destekleyeceklerine ve Gazze Şeridi ablukasını sona erdireceklerine ve öncesinde de Irak hakkında böyle bir icrada bulunacaklarına dair bir kelimeyi, ne Arap Birliğinin son toplantılarında yayınladıkları bildiride ne de Dışişleri Bakanlarının toplantılarında göremiyoruz.

Bu esef verici durumlar karşında esamesi bile okunmayan ‘Arap Birliği’nin, genel sekreterinin de kim olduğunun bir önemi yoktur.”

En Çok Okunan Dünya Haberler
En Önemli Dünya Haberler
En Çok Okunan Haberler