SURİYE’DEKİ ATEŞKESİN PERDE ARKASI


SURİYE’DEKİ ATEŞKESİN PERDE ARKASI

İranlı gazeteci analist Mehdi Şekibayi, yayımlanan son yazısında Suriye’de imzalanan ateşkesin arkasındaki zayıf iradeyi kaleme aldı.

Tesnim Haber Ajansı- Şekibayi’nin “Suriye Ateşkesinin Arkasındaki Zayıf Siyasi İrade” başlığı ile kaleme aldığı makalesi şu şekilde:“Ateşkesi kabul etmek, İran İslam Cumhuriyeti’nin 2012 yılında, Suriye’de krizin yeni başladığı dönemlerde gündeme getirdiği, “Suriye krizinin çözümünde tek yol, siyasi bir çözümdür” görüşünün doğru olduğunu vurgulamaktır.

Suriye’de çatışma halindeki bütün tarafların kabul ettiği anlaşma kararının uzatılacağını ya da daimi olacağını çok rahat bir şekilde öngörmek mümkün değil. Çünkü bu ateşkesin çeşitli satırlarına mayın döşenmiş gibi. Öyle paragraflar var ki, bu anlaşmaya dair bütün olumlu umutları şüpheli hale getiriyor.

Buna rağmen Suriye’de geçici olarak açıklanan ateşkes, birkaç husustan dolayı bazı olumlu noktalar sahip:

İlk olarak:

Bu ateşkesin açıklanmasının ve çatışma halindeki bütün gruplar tarafından kabul edilmesi, Suriye’deki hükümetin devrilmesi için gün sayan bölgesel reaksiyona ve batılı güçlerin narsisliğine rağmen, İran İslam Cumhuriyeti’nin 2012 yılında, daha Suriye’deki kriz yeni başladığı dönemlerde açıkladığı “Suriye’deki krizin tek çözüm yolu siyasidir” görüşünün doğruluğunu göstermektedir.

İkinci olarak:

Bu ateşkesin çatışma halindeki bütün gruplar tarafından kabul edilmesi, üzerinde düşünülmesi gereken bir hususu göstermektedir. Üzerinde düşünülmesi gereken ise husus şu ki:

İlk kez 2011 yılında iç, bölgesel ve uluslararası olmak üzere üç kademede, Suriye’de terörizmin varlığı vurgulandı ve bunlarla mücadele etmenin tek yolunun muhalifler ve teröristleri birbirinden ayırmak olduğu söylendi. Aynı zamanda bu anlaşmanın IŞİD ve El- Nusra dışında bütün grupları kapsadığı vurgulandı.

Üçüncü olarak:

İlk kez 2011 yılında içeride Suriye Hükümeti ve muhalifler, bölgede Arabistan, Türkiye ve İran, uluslararası alanda ise Amerika ve Rusya olmak üzere çatışma halindeki bütün gruplar, bu krizden kurtulmak için tek çözümün siyasi müzakere olduğu yönünde aynı görüşü onayladılar. Hakikatte ateşkesi kabul etmekle, İran ve Rusya’nın vurguladığı seçeneği kabul ettiler.

Yukarıda bahsedilen ateşkesteki konulara göre, bu ateşkesin önünde iki büyük engel vardır.

İlk olarak: Ateşkesin paragraflarına sıkıştırılan terörist grupların tanımındaki şüphe:

Şöyle ki, henüz açık bir şekilde hangi grubun terörist olduğu ve hangi grubun olmadığı belli değil. IŞİD’in terör örgütü olduğu konusunda farklı bir görüş yok. Bu yüzden IŞİD’in bulunduğu bölgelerde bu ateşkes geçerli olmayacak. Ama El-Nusra ile ilgili olarak; ateşkes kararının bazı paragraflarında El-Nusra ismine değinilmiş ve bu terör örgütü de ateşkesten istisna edilmiş. Ama ateşkeste El-Nusra’nın bulunduğu noktalarda, bu ateşkesin uygulanma mekanizması hakkında farklı görüşler var. Çünkü bu bölgeler El-Nusra ve diğer gruplar arasında ortak. İşte bu, yukarıda bahsettiğimiz, ateşkesin içindeki maddelere yerleştirilmiş mayınlardan biri.

İkinci olarak ta, tarafların bu ateşkes uzatıldığı ya da kalıcı olduğu takdirde, bu ateşkes kararını korumadaki ciddiyetleri:

Kesin olarak, bu ateşkesin uzatılacağını söylemek mümkün değil. Çünkü ateşkes kararındaki bazı meçhul noktalar bir yandan, Arabistan ve Türkiye’nin bu ateşkese manidar bir şekilde sessiz kalmaları diğer yandan ve bunlardan daha önemli olarak, bu iki ülkenin Suriye’deki değişimlerle oluşacak krizden bir menfaat elde etmeyi ummaları, ufukta en azından belirli bir süre için, bölgede çatışan gruplar arasında krizi sonlandırmak adına güçlü bir siyasi irade görülmeyeceğinin tasavvur edilmesine neden oldu. Başka bir ifadeyle, bölgesel reaksiyonlara göre öyle görünüyor ki, terörist grupların kötü saha şartları ve güçsüzlüğü sebebiyle, zaman kazanmak için böyle bir ateşkesi kabul ettiler.”

En Çok Okunan Dünya Haberler
En Önemli Dünya Haberler
En Çok Okunan Haberler