Tesnim Haber Ajansı - Amerika’nın Suriye karşısındaki siyaseti hususunda Alternet sitesine konuşan Amerikalı ünlü gazeteci ve yazar Seymour Hersh şu açıklamalarda bulundu: İlk aşamada Beşar Esad’dan kurtulmayı istediğimizi düşünüyorum. Bence direniş kavramı tamamen kötü tanımlanmıştır. Bu hususta Wikileaks çok güzel belgelere sahiptir… Dışişleri Bakanlığına ait belgeler bizim 2003 yılından itibaren ne yeterince nazik ne de yeterince katı olmayan bir siyaset yürüttüğümüzü yeterince ortaya koyuyor. Biz, muhaliflere milyonlarca dolar verdik.
Biz Suriye içerisinde partizan olmayan yabancı bir ülke değiliz. Bizim siyasetimiz her zaman Beşar Esad karşıtı olmuştur. İsterseniz onu gözden geçirebilirsiniz. Onlardan biri IŞİD hususundaki bütün zorluklara katlanmamızdır. Bu terör örgütü Brüksel v e Paris’te terör çeteleri oluşturmuştur… İşte Suriye’de savaşın başladığı dönemlerde Suriye’ye gitmek ve orada savaşmak isteye kimselere 2011-2013 yıllarında “Git, git, git… Beşar Esad’ı devir!” diyen Fransa, Belçika (ve diğer birçok ülkenin) yaşadıkları ondan kaynaklanmaktadır.
Onlar aslında insanlardan çoğuna Suriye’ye gitmeleri hususunda baskı yapıyorlardı. Hatta Suriye’ye giden insanların bir ücret ödediklerini de zannetmiyorum. Bilakis kesinlikle kendilerine vize hediye edilmiştir. Onlar dört veya beş ay Suriye’de kaldılar. Ardından da dönerek örgütsel suçları işlemeye başladılar. Onlar hapse de atıldılar. Artık sonrasını biliyoruz. Yani onlar insanları öldürmekle meşguller. Bu durum, oradaki gerçek modeldir.
Sözlerinde Suriye’de kimyasal silahlar kullanılmasına ve Beşar Esad’ın kimyasal silah kullanmakla suçlanmasına değinen Hersh şöyle ekledi: Beşar Esad’ın elindeki kimyasal maddelerin tamamı Birleşmiş Milletlere teslim edildikten sonra gerçekleştirilen incelemeler, bu gazlarla savaşta kullanılan gazlar arasında her hangi bir bağlantı olmadığını gösterdi. Yani pratikte Amerika yalan söylemişti. Ancak ne var ki bu yalan karşısında hiç kimse sesini çıkarmadı.