IRAK'I BİR AY İÇİNDE AMERİKALI 3 ÜST DÜZEY YETKİLİNİN ZİYARET ETMESİNİN SIRRI

Tesnim Haber Ajasnı - Irak şu an siyasi ve emniyet enfeksiyonu ile karşı karşıyadır; bir taraftan Iraklı güçler IŞİD ile mücadeleye devam ederken, diğer taraftan ülke siyasi bir krizle boğuşmaktadır. Ancak bu arada dikkat çeken başka bir konu vardır ki oda, Amerikalı yetkililerin son zamanlarda Irak'a yaptıkları ani ziyaretlerin artışıdır.

18 Nisan'da Amerikan savunma bakanı Eştun Karter Irak'a giderek Başbakan Hasydar E-İbadi ,Irak savunma bakanı Halit El-Abidi ve Irak'ta bulunan bir grup Amerikan askeri komutanla görüşme yaptı.

Karter, IŞİD'le mücadele için gündemde olan 217 özel birliğin sevk edileceği bilgisini verdi. Öyle ki bu birlikler Iraklı güçlere askeri danışmanlık yapacaklardır. Karter, Apaçi helikopterlerinin kalmaya devam edeceğini ve aslında 8 tane helikopter ve yine uzun menzilli topçu birlikleri ve Irak güçlerine lojistik desteğin artacağı bilgisini verdi.

Beyaz Saray bu adımın açıklamasında,  Amerikan cumhurbaşkanı Barack Obama'nın Amerikan kara kuvvetlerini Irak savaşına göndermemede yükümlülüklerinin ihlali olarak bilmemektedir. Böylece, Amerika'nın bu asker sevkiyatı ile birlikte Irak'taki asker sayısı 4087'ye ulaşacaktır.

Öyle ki, Amerikalıların asker sayısını artıma adımı kesinlikle IŞİD'le mücadele etmek için değildir çünkü eğer öyle bir niyeti olsaydı uluslararası koalisyonun merkezinde olduğu zaman bunu yapardı. Şüphesiz asker sayısını artırma kararındaki hedef kovuldukları kapıdan yeni bir pencere açma çabasıdır.

Eğer Amerikalıların Irak'ta yaptığı Born helikopteri operasyonlarına dikkat edecek olursak şunu anlıyoruz ki, onlar özel bir hedefin peşinde koşmaktadırlar ve onların asker bulundurmaları  Musul çatışmalarında milis güçlerinin önünde bir  engel olabilir.

Ancak bu konudan ayrı olarak dikkat çeken başka bir konu da, Amerikalı yetkililerin Nisan ayı içinde Irak'a yaptıkları beklenmedik ve ani ziyaretlerdir. Öyle ki bu günlerde Amerikalı siyasi ve askeri yetkililer Irak'a resmi ziyaretlerde bulunmuyorlar.

ABD başkan yardımcısı Joe Biden geçtiğimiz gün bir Amerikan askeri uçağı ile Bağdat'a giderek ve başbakan Haydar El-İbadi,  parlamento başkanı Selim El-Ceburi gibi bazı yetkililerle görüşmelerde bulunmuştu.

Amerikalı yetkililerin bu ziyaretleri diplomatik kurallardan yoksundur çünkü genellikle diğer ülkelerde ülke yetkilisi tarafından misafir resmi bir törenle karşılanır  ancak Irak'ta durum farklıdır ve Joe Biden Irak'ta bulunan Amerikan büyükelçisi tarafından karşılanıyor öyle ki Eştun Karter da daha önce Amerikalı yetkililer tarafından,  Iraklı hiç bir yetkilinin bulunmadığı bir  törenle karşılanmıştı. Öyle anlaşılıyor ki Amerikalılar Irak'taki yönetime önem vermiyorlar ve onun bağımsızlığını alaya alıyorlar.

Biden'in Irak'ta iken ülke şu şartlara sahipti; ülke özellikle geçtiğimiz Şubat ayında siyasi bir çıkmazın içinde idi ve Haydar El-İbadi'nin reformlar ve teknokrat hükumetin kurulması konularında tartışmalar devam etmekte idi öyle ki son zamanlarda meydana gelen olaylarda Irak parlamentosu daha görünür oldu.

Irak'ın bölünme önerisi ile yapılan ziyaret bu nedenle önemlidir öyle ki Amerikan askerinin 2011 yılının Aralık ayında ülkeden çıkışının ardından ilk defa olmaktadır ve Nisan ayı içinde ülkeyi ziyaret eden Amerikalı üçüncü  üst düzey yetkilidir. Daha önce Amerikan dış işleri bakanı John Kerry 8 Nisan'da, savunma bakanı Eştun Karter 11 Nisan'da Irak'ı ziyaret etmişti.

Öyle ki bu ziyaretlerin yapıldığı bu dönemde Musul'un geri alınması gündemdedir. Ancak Washington'u tedirgin eden ve Joe Biden'in Irak'a gitmesine neden olan şey, Irak'ın şu an ki siyasi durumudur öyle ki bu durum, önümüzdeki Kasım ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde demokratların lehine olmayacaktı.

Aslında Beyza Saray'ın demokrat yetkilileri ülke dışındaki durumlardan demokratların şansını artırmak amacıyla faydalanmak istiyorlar. Onlar için, seçimlerden önce Irak'ın siyasi, ekonomik, askeri ve askeri durumunun istikrarlı olması hatta kısmen de olsa, önemlidir.

Washington siyasetle emniyetin birbiri ile ilgili olduğunu çok iyi bilmektedir ve her türlü siyasi istikrarsızlığı IŞİD aleyhine yapılan mücadelede aleyhine olumsuz bir etken olarak görmektedirler.  Bin Ladin'in öldürülmesi Barack Obama'nın şansını artırdı ve onların Irak'taki IŞİD aleyhine olan konumlarını Amerika'daki güçlerini devam ettirebilmelerini kolaylaştırmış oldu. Öyle ki eğer bu gerçekleşecek olursa cumhurbaşkanlığı seçimleri tarihinde demokratlar için görülmemiş bir olay olacaktır.

Barack Obama'yı Irak'a çeken her ne ise, önemli konulardı ve bunlardan bazılarına aşağıda işaret etmek mümkündür:

- Amerika'nın Irak'taki mevcut siyasi durumun karışması. Geçtiğimiz hafta meydana gelen olaylar ve bazı milletvekillerinin cumhurbaşkanı, meclis başkanı ve başbakanın istifa etmesini istemesi Irak'ı tehlikeli bir durumun eşiğine getirebilir. Her ne kadar geçtiğimiz Salı günü düzenlenen meclis toplantısında bu tehlike atlatılmış olsa da ancak durum hala hassastır. Mukteda Sadr, reformların yerine getirilmemesi durumunda itirazların devam edeceğini ilan etti. Öte yandan milletvekilleri de kolay kolay makamlarını terk etmek istemiyorlar.

- Musul'un IŞİD'in elinden geri alınması konusu. Eğer operasyonun yapılmasına karar verilecekse, bu havalar ısınmadan yapılmalıdır. Bu nedenle Obama'nın yardımcılarının askeri operasyonda olmaları ihtimali de bununla bağlantısız olamaz.

- Irak’ın, uluslararası çatışmalarda Amerika için özel bir yeri vardır ve bu nedenle Amerikan cumhurbaşkanı Barack Obama, Irak dosyası sorumlusu Joe Biden'i Bağdat'a gönderdi ve bu Irak'ın Washington'un yanındaki özel yerinin bir göstergesidir.

- Amerika cumhurbaşkanlığı seçimleri öyle ki bu demokratlar için büyük öneme sahiptir ve onlar Irak dosyasının seçimlerde yenilmelerine neden olmasını istemiyorlar.