Birleşmiş Milletler'in Yemenli Çocuklara İhaneti
Medyanın Arabistan’ın, Yemenli çocukların öldürülmesi kara listesinden çıkarılması hakkındaki analizi.
Tesnim Haber Ajansı - El-Ahbar Gazetesi; Birleşmiş Milletler’in çocukları öldürme suçlamasından geri adım atması sadece iki kez yaşandı. Bir defa İsrail için ve diğer defa da Arabistan için. Bu hareket Birleşmiş Milletlerin Arabistan’ın cebinde olduğunu gösteriyor diye yazdı.
Birleşmiş Milletler geçtiğimiz günlerde Arabistan liderliğindeki koalisyonu, çocuk haklarını ihlal kara listesine almış ve bu koalisyonu, Yemen’de öldürülen çocukların yüzde 60’ının ölümümden sorumlu tutmuştu.
Arabistan koalisyon sözcüsü Ahmed Asiri gibi Suudi yetkililer, bu suçlamanın ve Birleşmiş Milletlerin bu ülkeyi Yemen’de çocuk katliamı yapmasından dolayı kınamasının üzerine BM’ye saldırmış ve daha sonra da Birleşmiş Milletler, Suudi koalisyonun ismini Yemen’deki çocukları öldürme kara listesinden çıkarmıştır.
El-Ahbar Gazetesi bu konuyla ilgili olarak şunları yazdı: “Birleşmiş Milletler Arabistan’ın cebindedir. Belki de bu ifade, Arabistan ve Birleşmiş Milletler'in ilişkisini açıklayan en uygun cümledir. Arabistan petrol ve paraya dayanarak dünyaya nüfuz etmenin ve müttefikleriyle ilişkilerini kuvvetlendirmenin peşindedir ve Riyal sistemiyle, hoşuna gitmeyen bir şeyi kendi lehine değiştirmektedir.
Birleşmiş Milletlerin ve Genel Sekreterin, çocukları öldürmeye dair Arabistan koalisyonunu kara listeden çıkarmada geri adım atması, Suudi hükümetinin geniş baskıları karşısında teslim olmak demektir ve bu karar, Birleşmiş Milletler ‘in gerçek rolünü ve konumunu sorgulatmakta ve ona zarar vermektedir.
Ban Ki-Moon geçen Perşembe, Suudi koalisyonun geçen yıl boyunca Yemede öldürülen çocukların yüzde 60’ının öldürülmesinden ve 510 kişinin ölümünden ve 667 kişinin de yaralanmasından sorumlu olduğunu vurgulamıştı.
Birlemişmiş Milletlerin raporunda ayrıca, Yemen Ensarullah hareketinin de Yemen’deki çocukların öldürülmesi ve yaralanmasının yüzde 20’sinden sorumlu olduğu belirtilmişti ve sadece bu rapor ilk kez Birleşmiş Milletler’ e karşı şiddetle saldırması için Arabistan diplomasisine yeterliydi ve bu raporun yayınlanmasında üç gün sonra Birleşmiş Milletler koridorları Suudi diplomatların hareketli maratonlarına şahit oldu ve bütün suçlamaları yalanladılar.
Arabistan koalisyon sözcüsü ve Arabistan Savunma Bakanlığı sözcüsü Ahmet Asiri gibi Suudi yetkililer, Birleşmiş Milletlerin bu kararını eleştirerek; ‘Birleşmiş Milletler kuruluşunun izlediği yol yanlıştır’ dedi ve BBC kanalıyla yaptığı röportajda; Birleşmiş Milletleri, Husileri ve Ensarullah’ı desteklemekle suçladı.
Riyad’ın Birleşmiş Milletlerdeki temsilcisi Abdullah El-Muallimi, ‘bu raporun daha fazla incelenmeye ihtiyacı var’ diyerek, Birleşmiş Milletlere yaptığı eleştiride şunları söyledi: ‘Arabistan ve onun Amerika ve İngiltere’yi kapsayan müttefiklerinin, Suriye, El-Kaide ve IŞİD gibi katillerin safında yer alması adil değildir.’
El-Muallimi, kışkırtıcı açıklamalarla Amerika ve İngiltere’yi de bu oyuna katmaya çalıştı ve aslında Birleşmiş Milletlerin geri adım atmasında Batının baskıları önemli rol oynadı.
Suudilerin Birleşmiş Milletlerdeki temsilcisi, raporun yayınlanmasının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada; “İsrail’in isminin kara listeden çıkarılmasından bir yıl sonra, Birleşmiş Milletler tarafından Amerika’nın baskılarıyla, Arabistan’ın isminin kara listeye alınması adil değildir” dedi.
İlginç olan husus şu ki Birleşmiş Milletler çocukları öldürme suçlamasından iki kez geri adım attı. Bir defa İsrail için ve diğer defa da Arabistan için.
İngiliz gazetesi "Daily Telegraph" konuyla ilgili olarak şunları yazdı: “Suudi koalisyonun kara listeden çıkarılması için Birleşmiş Milletlere karşı diplomatik ve lobi baskıları yapıldı.” Bu İngiliz Gazete, Batnın baskılarının detayı hakkında da şunları yazdı: “Arabistan ve diğer batılı ülkeler, Birleşmiş Milletlerin programlarının finansmanını durdurmakla tehdit ettiler.”
Yemen karşıtı Suudi koalisyonu, Arabistan’ın yanı sıra; İngiltere, Amerika, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Mısır ve Sudan’ı kapsıyor ve bu ülkelerden bazıları, UNICEF gibi Birleşmiş Milletler kuruluşlarına finansman sağlayan en önemli ülkelerden sayılıyor.
Birleşmiş Milletlerdeki yetkili kaynaklar, Birleşmiş Milletler ve Riyad arasında bu suçlamadan kurtarmak için anlaşma sağlamayı tercih ettiler. Yani Arabistan, Yemen savaşını en kısa zamanda sonlandıracak ve Birleşmiş Milletlere, Arabistan’ı Yemen savaşındaki cinayetlerden aklama karşılığına siyasi zafer verilecekti.
Uluslararası Hukuk Kuruluşları da Birleşmiş Milletlerin Arabistan’ı kara listeden çıkarmasını, Birleşmiş Milletlerin Riyad karşısında teslim olması olarak nitelendirdiler. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları İzleme Örgütü, ‘bu hareket, Birleşmiş Milletlerin insan hakları alanında emanet mirasını lekelemiştir’ açıklamasında bulundu. Uluslararası Af Örgütü de Birleşmiş Milletlerin geri adım atmasını eleştirerek, bu durumu kanunların ihlal edilmesi olarak nitelendirdi.
