Şam Lehine Askeri Gelişmeler Yaşanıyor/ Suriye Barış Görüşmeleri Devam Etmeyecek

Tesnim Haber Ajansı - Ortadoğulu uzman ve Rai El-Yevm Gazetesi Baş Editörü Abdel Bari Atvan, Kürtlerin Suriye’nin kuzeyindeki ilerleyişi ve Suriye barış görüşmelerinin geleceğine değinerek şunları yazdı:

“Manbic’in Suriye müttefik güçleri tarafından ablukaya alınması ve sonrasında Halep kırsalındaki bu stratejik ve sınır şehri etrafındaki yüzden fazla köyde kontrolün ele geçirilmesi, IŞİD’e güçlü ve manevi bir darbe vurdu. Çünkü bu kuşatma, bu grubun Türkiye’den yardım sağladığı hatların büyük bir bölümünün kapanması anlamına geliyor.

Amerika’nın havadan ve karadan destek verdiği ve aynı zamanda Rusya’nın da desteklediği bu operasyon, Suriye ordu güçlerinin Rakka’nın kuzey bölgelerinde  (teröristlerin başkentleri ilan ettikleri bölge) ilerlemesi ve yine Irak ordu güçlerinin ve El-Haşd El-Şabi’nin (Gönüllü Halk Güçlerin) El-Anbar’daki Felluce’yi kurtarmak için düzenledikleri saldırılarla eş zamanlı olarak gerçekleşti.

Bu kuşatma sadece Manbic’de savaşan yüzlerce IŞİD terör örgütü mensupları için bir tehlike arz etmiyor, aynı zamanda Felluce’de yaşayan sivillere hayatı baştan aşağı zorlaştıran koşullar, on binlerce Suriyeli sivili de tehdit ediyor.

Amerika Başkanı Özel Temsilcisi Brett Mcgregor, IŞİD karşıtı koalisyonun savaştaki başarılarından dolayı duyduğu mutluğu kendi twitter sayfasında gösterdi. Brett twitter hesabında, sadece Manbic hakkında yazmadı hatta bu şehrin, özellikle Paris ve Bürükseldeki saldırılar olmak üzere, Avrupa’daki terörist saldırılarda IŞİD mensuplarının saldırıların başlangıç merkezi olduğunu da yazdı.

Çoğunluğu Kürtler olan Suriye Demokratik Güçlerinin bu askeri başarısı, Türkiye ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da ağır bir darbe vurdu. Çünkü bu durum Türkiye’nin, Suriye’de PKK’nın uzantıları olarak nitelendirdiği bu Kürt güçlerinin öneminin ve güçlerinin artmasının bir yankısıydı. Bu başarının Erdoğan için bir darbe olmasının diğer bir sebebi de Kürtlerin Suriye’nin kuzeyinde, Türkiye’nin güney sınırları boyunca Kürdistan Özerk Bölgesi ve aynı zamanda Türkiye’ye karşı askeri operasyon başlatacakları üs oluşturma emellerinin tehlikeli olduğunu göstermesidir.

Suriye demokrat güçlerinin bu askeri ilerlemelerinin yanı sıra Türkiye, bu partiye bağlı Salih Müslim liderliğindeki Demokrat Birlik Partisini Cenevre’deki görüşmelerde veto etti. Bu müzakereler askıya alınacak ve belki de yakın bir zamanda da tekrarlanmayacak. Diğer bir tabirle iki büyük güç, Amerika ve Rusya, mevcut şartlarda askeri çözüme öncelik veriyorlar. Bu durum, Suriyeli muhaliflerin koordinatörü Riyad Hicab’ın öfkeli beyanlarında da açık bir şekilde görülmektedir. Riyad Hicap; bu müzakerelerin, siyasal geçiş sürecini ve ulusal birlik hükümeti oluşturulmasını çıkmaza soktuğunu söylemişti.

Riyad Hicab’ın bilmediği ya da bilmezden geldiği konu; askeri gelişmelerin, Suriye’deki silahlı muhaliflerin, onların siyasi temsilcilerinin ve onları destekleyen ülkelerin yani Arap ülkeleri ve Türkiye’nin kontrolünden çıktığı ve iki büyük güç ve Suriye hükümeti lehine dönüştüğüdür. Öte yandan Suriye’deki mevcut şartlar, Amerika ve Rusya Dışişleri Bakanları John Kerry ve Sergey Lavrov’un Suriye konusunun nasıl halledileceği hakkında en önemlisinin IŞİD, El-Nusra Cephesi, Ceyş-El-İslam, Ehrar-ı Şam ve Ceyş el-Fetih ve buna benzer diğer aşırıcı grupları bastırmak olan yaptıkları anlaşmalar doğrultusunda gerçekleşmiştir.

Suriye ve Türkiye sınırlarında yardım kanalları kapalı kaldığı sürece, Suriye’deki askeri ve siyasi denklemler, temelinden değişecektir. Öyle görünüyor ki bu alanda asıl oyuncular olarak sayılan Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan gibi bölgesel güçler bu günlerde sessizliği tercih ediyorlar çünkü olay, geneli itibariyle ya da ayrıntılarıyla onların kontrolünden çıkmak üzere ve çok dikkatli olmalılar.