Bana Hizmet Ediyorsan Terörist Değilsin


Bana Hizmet Ediyorsan Terörist Değilsin

Avrupa ve Amerika Cumartesi günü bir kez daha terörizm konusu karşısında nasıl çifte standartlı davrandığını ortaya koydu.

Tesnim Haber Ajansı - Paris’te Cumartesi günü İran’ın en korkunç terör örgütü olan ve son 35 yılda 17 bin insana suikast düzenleyen Halkın Mücahitleri Örgütü birçok üyesi, Avrupa, Amerika ve Arap ülkelerinden devlet adamlarının katılımı ile kongre gerçekleştirdi.

Halkın Mücahitleri terör örgütü 1980’den beri İran halkına karşı mücadeleye girerek, İran halkının inkılabı aleyhine operasyonlar yapıp; cumhurbaşkanı, başbakan, onlarca milletvekili, onlarca yüksek rütbeli asker, yargı yetkilileri ve yüzlerce suçsuz sivil insana suikast düzenlemiştir.

Saddam Hüseyin’in, İran’a karşı 8 yıllık savaşında bu terör örgütü Bağdat’ta resmi ve açık bir şekilde Aşref şehri denilen büyük bir üs açarak, Saddam’la İran halkının aleyhine işbirliğinde bulunmuştur. Bu savaşta İran halkı 220 bin şehit vermiştir ve bu şehitlerin kanında bu terör örgütünün de payı vardır. Bu örgüt istihbarat hizmetleri ve terör eylemlerinden ilave 3 defa açık bir şekilde ve geniş çaplı kara operasyonları gerçekleştirmiştir. Irak halkının 1991’de Saddam’a karşı ayaklanmasında örgüt Saddam’a olan hizmetlerine bir yenisini daha ekleyerek yüzlerce Iraklıya suikast girişiminde bulunmuş ve birçok insanın ölümüne neden olmuştur. Irak yargısı 2010’da, bu örgütün 39 üyesine Irak halkının katli suçuyla yakalanma emri çıkartmıştır. 

Bu terör örgütüyle bağlı tarihin en ilginç sayfalarından birisi de Amerika’nın Irak’a saldırısıyla yazılmıştır. Amerika Irak’a saldırdıktan sonra bizatihi bu örgütün üssünün korunmasını üstlenmiştir.

İki binli yıllarda İran devleti bu terör örgütüne karşı hukuki girişimlerde bulunmuş ve bu örgütü dünyada terör örgütleri listesine aldırmıştır.  Ama birkaç yıl sonra örgütün Avrupa ve Amerika’da yaptığı lobi çalışmalarıyla 2012’de bu örgüt ismini terör örgütü listesinden çıkartmıştır. Örgüt, 800 avukatlı Amerika merkezli Akin Gump Strauss Hauer & Feld şirketine milyon dolarlar ödeyerek kendini aklamak çabasında bulunmuştur. Bu arada Siyonist lobilerin işbirliği göz ardı edilmemelidir. Halkın Mücahitleri terör örgütünün, terör listesinden çıkarıldığı 2012’de örgüt MOSSAD’la işbirliği yaparak İran’ın nükleer uzmanlarından iki kişiye Tahran’da suikast düzenlemiştir. Newyork Times, NBC ve Newyorker gibi Amerika basın organlarında bu işbirliğinin haberi verilmiştir.

Böyle bir kara geçmişe sahip olan bir örgüt Cumartesi günü Paris’te İran rejimini devirmek sloganlı bir kongre düzenledi ve bu kongreye onlarca batılı ve Arap yetkili katıldı. Kongreye ev sahipliği yapan Fransız yetkililerden başka; Arabistan İstihbarat eski başkanı Turki el Faysal, Donald Trump’un yardımcısı Newt Gingrich, Mısır Meclis Başkanı birinci Yardımcısı Süleyman Vehdan, Hollanda İşçi Partisi eski Başkanı ve Ban Ki Moon’un Irak işleri temsilcisi Adrianus Petrus Melkert, İtalya Dışişleri eski Bakanı Giulio Terzi, FBI eski Başkanı Louis Freeh, Newyork Belediye eski Başkanı Rudy Giuliani, Amerika Büyük Savcısı Michael Mukasey, Amerika Deniz Kuvvetleri eski Komutanı James Conway,  Amerika Demokrat Partisi Milli Komitesinin eski Başkanı Howard Dean, Amerika’nın Irak’ta terörizme karşı güçlerinin eski Başkanı Wesley Martin, Cezayir, Ürdün, Mısır, Fas, Bahreyn, Kuveyt, Tunus, BAE, Arabistan, Yemen ve Lübnan’dan Arabistan’a bağlı olan siyasi kanatlardan yüksek rütbeli kişiler katılmıştır. Bunlardan başka batılı ve Arap istihbarat görevlileri de katılmışlardır.

Bu kongrede Turki el Faysal; İran’ı İslam Dünyasında bölücülük yaratmakla suçlayarak, “İran komşu ülkelerinin iç meselelerine müdahale etmekte ısrar ediyor.” iddiasında bulundu.

Turki El-Faysal, İran İslam Cumhuriyeti Hükumetinin mezhebi çatışma ve yıkım ve aynı zamanda kan dökmekten başka bir şey getirmediğini, Irak, Lübnan, Suriye ve Yemen’de mahrumların haklarını savunma bahanesiyle bu ülkelerinin egemenliklerini ihlal ettiğini iddia etti.

Halkın Mücahitleri Terör Örgütü tarafından desteklenen Arabistan İstihbarat eski Başkanı, kendisinin de İran Hükümetinin devrilmesini istediğini ve çok yakında buna şahit olacaklarını söyledi.

Turki El-Faysal, Örgüt Lideri Meryem Recevi’ye hitap ederek; “Sizin İran hükümetini devirmek için gösterdiğiniz çabalar, çok yakında sonuç verecektir.” dedi.

Turki El Faysal yaptığı konuşmada Halkın Mücahitleri Terör Örgütüne güvendiğini söylese de, Wikliks belgelerinde 2012’de İran halkının bu örgüte karşı nefret duyduğu, Arabistan istihbarat elemanları tarafından Faysal’a rapor olarak sunulmuştur.

 

Bu kongrede bitti ve İran ve Irak halkından binlerce insanı katleden bu terör örgütü, batıda ve Arap ülkelerinde kolay bir şekilde toplantılarını yapıp örgütlenmeye devam edecektir. Buna rağmen böyle kongrelerin çok büyük faydaları var oda; teröre karşı koalisyon kurup mücadele etme iddiasında bulunan Arap ve batılı güçlerin bu iddiada ne kadar sadık olduklarının belirlenmesidir. İnanmalıyız ki dünyada açık bir gerçek var öldürülen kişi; İranlı, Iraklı, Suriyeli ve herhangi bir Müslüman ülkenin sıradan olan halkı veya emperyalizme karşı dimdik duran siyasi yetkilisi olursa onu öldürmek terör sayılmayıp çok kolay bir şekilde göz ardı edilebilir.

Teröristler dünyada sadece bir batılının öldürüldüğü zaman kötü kişi olarak değerlendiriliyorlar. Bunun nedeni de Müslümanın ve doğu insanının batı gözünde zaten insan olmadığını ve insani değerlerin onun hakkında gerekli olmadığıdır. Tabi ki Batı Asya’da (Ortadoğu) insanların değil petrolün son damlasına kadar demokrasi savaşlar olacaktır. Amerika demokrasiyi insan için değil petrol için istiyor. Bu petrol için hizmet eden her bir faktör demokrasi kadar saygılı ve hatta kutsal olabilir. Bu faktörler vahabiyet, sağcı ve solcu terörizm olsa bile.

Kahrolsun insansız insan hakları…

 

Mesud Sadr 

En Çok Okunan Röportaj Haberler
En Önemli Röportaj Haberler
En Çok Okunan Haberler