Tek Failli Çift Darbe…


Tek Failli Çift Darbe…

Silahlı darbe girişimi çok sayıda insanın hayatına mal oldu ve binlerce yaralı var. Bu silahlı hareketin üzerine çöreklenmiş, apoletleri olan ve olmayan yeni darbe dalgası başladı.

Tesnim Haber Ajansı - Silahlı darbe girişimi çok sayıda insanın hayatına mal oldu ve binlerce yaralı var. Bu silahlı hareketin üzerine çöreklenmiş, apoletleri olan ve olmayan yeni darbe dalgası başladı. Bürokratik devlet yeniden görev değişliğine başladı. Yıllar önce yine yazmıştık; derin yapıda değişiklikler oluyor Cemaat, kaptan kamerasına oturuyor diye. O kadar güçlenmiş idi ki! Kendi mesai arkadaşlarını düzme deliller ile toplayıp yargılıyor ve müebbet hapis ile yargılayıp senelerce hâkim önüne getirmeden egemenlikten alı koyuyor idi… Hukuk denen şey sadece güç ile çalışır hale gelmişti.

Siyasi irade bu hınçla yapılan kadrolaşmaya, sessiz destek vermiş bazen de açık destek vermiş idi. Bu gün TV ekranları o tarihin mağdurları ile dolu ve “ biz dedik, biz uyardık, biz ikaz ettik… Gibi söylemler ile kendilerin haklı olmasının ortaya çıkması ile bir gurur içerisindeler.

Sivil erk (siyasi kurum) yine bir zihin sarhoşluğu içerisinde, geçmişte kandırılmışlığın hıncı ile dünün mağdurlarının bugün intikamda orantısız ve hukuka ters bir şekilde intikam almasını, geçmişte cemaat yapar iken takındığı tavır içerisinde takip ediyor… Bu durumda intikamlar kısır bir döngü halinde gelecek nesil ede miras kalacak.

Şimdi hırs ile intikam alma zamanı değildir. Şimdi düşünme zamanıdır. Aksi halde; bir daha aynı şeyleri belki 5 yıl bile değil “bir Cemaat vakıası” daha yaşamamız kaçınılmaz bir son olacaktır.

TV kanallarının çoğu silahlı darbeye karşı önemli tavır almışlar idi. Ama şimdi aynı kanallar inceden inceye darbe sonrası yapılacak olan yapılandırmaya çanak tutan bir hal içerisindeler. TV ekranlarına çıkartılan uzmanlar, çağırılan konuklar hep bir ağızdan Cemaatten kurtulmanın rahatlığı ile onun derinlemesine sökülen köklerinin yerini kimin nasıl doldurulacağının dizaynını yapmaktalar.

AK Parti hükümeti ve Cumhurbaşkanı bu durumda evvel ki düştükleri hataları görüp daha dikkatli hareket ederler mi bilmiyorum. Lakin 17 Aralık darbe girişimi sonrası masaya konan kozlara bakınca, sanki aynı hata tekrarlanıyor gibi. 15 Ağustos başarısız darbenin ardından yapılan Yargı, eğitim, emniyet ve silahlı kuvvetler kadrolarına yeni atamalarda umarım korktuğum şey başımıza gelmez.

Daha aklıselim ve yaşanan olaylardan ders çıkartarak hareket etmesi gereken bir hükümet var. Zaman içerisinde çeşitli hile ve oyunlar ile hükümet imtiyazı ile işgal edilmiş kadrolarının boşalması aslında bir nimete çevirtile bilir. Tayyip beyin etrafına örülmüş yeni bir güvenlik bürokrasisi ve korku dünyası olduğunu düşünüyorum. Cemaat koruma şubeye hâkim iken Tayyip beyi böyle bir dünyaya sokarak yönetmeye çalışmışlar idi. Şimdi bu daha da reel ve daha kontrol edici olabilir.

Boşalan kadrolar; özellikle Yargı ve kolluk güçleri, ülkemizin her türlü demografik yapısına göre şekillenmelidir. Ve temsil gerçekçi olmalıdır. O zaman her hangi bir şekilde satın alınmaları zorlaşacak bir bürokrasi oluşturmak için önemli bir temel atılmış olur. Hali hazırda ise cadı avına dönmüş ortamda daha dikkatli hareket edilmesi gerekiyor.

Darbelerde hedeflenen şey bürokrasiye ayar çekmek ise şuan yapılan olay budur. O sebeple darbeyi bastırmak için yardım eden TSK ve Emniyette varlık sürdüren değişik guruplara, Cemaate dün verilen imtiyazın aynısı verilmemelidir. Bu yazdıklarım darbeye yönelik bazı bilgi ve kulis haberlerinin anlatımı değildir. Darbe sonrası yapılacak şeylerin iyi düşünülmesi yönünde bir çağrıdır.

Televizyonlara Balyoz, Ergenekon, oda TV gibi olayların mağdurlarının çıkıp; “biz demiştik, biz ikaz etmiştik” gibi efe sözler ile yeni sürece müdahale etmek isteyenlere ilan ediyorum; cemaate mensup olmayan İslamcı guruplar 40 yıldır söylüyor sizin 5 yıl önce demeye başladıklarınızı.

Burada İslamcı STK ve cemaatlerin de; çıkartması gereken can alıcı dersler ve çalışması gereken büyük ödevlerler vardır. 40 yıldır bildikleri bu yapının, Tayyip beyin şahsının kanatları altında bu kadar imtiyaz kazanmasına nasıl göz yumdular? Tayyip beyini, eleştirenlere yönelik çıkışını neden sinelerine çektiler? İktidarın geniş imkânları neden bizlerin dilini lal etti? Konuşan üç beş solcuda vatanperverliğinden değil imkânların nimetinden mahrum kalmasından konuşuyorlar idi… Tayyip beyde; onları, kandığın mı, yoksa bir hesap üzere mi kolluyor idi bilmiyorum…

Netice ülkemizde derin politik hesap edecek bir yapı bir cemaat olmadı hiç var olan cemaat ise derin politik sahipleri tarafından yönlendirilen yapılardır. ABD veya İsrail veya Biritinya ne fark eder ki!

Üzeyir Yiğit / 7 Sabah

En Önemli Alıntı Haberler Haberler
En Çok Okunan Haberler