Gülen Halife Seçilip İran’la Savaşacaktı


Gülen Halife Seçilip İran’la Savaşacaktı

Yazar Latif Erdoğan, Fetullah Gülen'in 16 yaşındayken dönemin MİT elemanları tarafından özel bir eğitime tabi tutulduğunu, bunun arkasında ise CIA desteği olduğunu belirterek, "Tamamen iktidar hırsıyla hareket ettiler. Fetullah Gülen, halife olma kavgasını veriyor" dedi.

Tesnim Haber Ajansı - Latif Erdoğan, terör örgütü elebaşısı Fetullah Gülen'in yanında 45 sene kaldı. "Küçük Dünyam" isimli ve Gülen'i pozitif olarak anlattığı kitabını 1990'da yazan Erdoğan, aradan geçen 26 yılın ardından "Şeytanın Gülen Yüzü" isimli kitaba imza attı. 17-25 Aralık olaylarından sonra Gülen'e yönelik tenkitlerini açıktan yapmaya başladığını kaydeden yazar Erdoğan, şu çarpıcı açıklamaları yaptı:

ŞEYTANIN AKLINA GELECEK PROJE

"1950'li yıllardaki MİT, CIA demektir. O zamanlar maaşlar CIA tarafından ödenmiştir. Ordu, sıkı yönetim zamanında bile CIA'nın isteğiyle Gülen'in üzerine gitmiyor. Hatta önü açılıyor. 1976'dan sonra bilindiği halde askeri okullara talebe gönderip yetiştirmesine göz yumuluyor. Bu da meselenin tamamen bir proje olduğunu gösteriyor. Bu ancak şeytanın aklına gelebilecek bir projedir.

Gülen'i, Gülen'den daha iyi tanırım. 17-25 Aralık'ta emniyette ve yargıda ne kadar gücü varsa kullandı. Askeriyedeki gücünü de sonuna kadar kullanmıştır. Bundan sonra askeri bir darbe yapma şansı kalmamıştır.

Bu darbe başarılı olsaydı bugün hiçbirimiz yoktuk. Yüz binlerin öldürülmesi Gülen'in umurunda değil. Her türlü planı yaptılar ancak hesap etmedikleri meydanlar oldu. Gülen örgütü devletin bütün birim ve kademelerine sızdı. Emniyette ve askerde silah olduğu için önemli. Halbuki milli eğitim ve sağlıktaki sayı çok daha fazla. Devleti ayakta tutan her yere girilmiştir. Tam temizlik 3-5 sene sürer. Devleti yeniden inşa etmek kolay değil.

MUHTAR BİLE SEÇTİREMEZLER

Fetullah Gülen, halife olma kavgasını veriyor. Kendisini güçlü gibi gösterdi. Oy potansiyeli varmış gibi hareket ederek, siyasi partilerden istifade ettiler. Oysa bu grubun muhtar seçtirecek kadar karşılığı yoktur toplumda. Çünkü bunlar devlette güçlüler. Siyasi alana girselerdi fiyasko olurdu.

Başarılı olsaydılar Gülen Türkiye'ye gelecekti. Halife olarak kabul edilecekti. İran ile savaşa gireceklerdi. Suriye'ye doğrudan müdahale edilecekti. DAEŞ'in başındaki Ebubekir el- Bağdadi ile savaşırdı. Üç Müslüman ülkeyi birbirine kırdıracaklardı. PKK'dan bin katı daha tehlikeliler."

'O GENERALLERİ TANIYORUM'

"Darbe girişiminde rol olan generallerin çoğununu tanıyorum. Hulusi Akar'a, 'Sizi liderimizle görüştürelim' diyen Tuğgeneral Hakan Evrim'i çocukluğundan beri tanırım. Bunların hepsi Gülen'e doğrudan bağlı kişiler.

Darbe girişimi sonrası gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Adil Öksüz kilit bir isim. Darbe sürecinde de en tepedeki adamdır. Gülen'i temsilen orada bulunmuştur. Onun orada söylediği her şeyi Gülen'in söylediği kabul edilmiştir. Bırakılması yanlış olmuştur."

Sabah

En Önemli Alıntı Haberler Haberler
En Çok Okunan Haberler