Türkiye’nin Terörizmle Etkin Mücadelesi Bizi Sevindirir

Tesnim Haber Ajansı - Türkiye’nin Suriye operasyonunun terörizmle mücadele olarak değerlendirildiğini belirten Emir Abdullahiyan, Türkiye başta olmak üzere bölgedeki tüm dost ülkelere terörizmle mücadele de Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasına dikkat edilmesi ve bu çerçevede Suriye yönetimiyle koordineli hareket edilmesi gerektiğini söylediklerini”  ifade etti.

“Terörizmle mücadele, İŞİD'le mücadele adıyla yapılacak her hareket, Suriye'nin toprak bütünlüğü ve hakimiyetine zarar vermemeli. Türkiye'nin, terörizmle mücadelede  bölgede etkin olması bizi sevindirecektir. Ve doğal olarak, bölgedeki ve Suriye’deki şartlar dikkate alınarak, teröristler amaçlarına ulaşmamalı. Ülkenin geleceğinde Suriye'lilerin kendileri karar vermeli” ifadelerini kullanan Hüseyin Emir Abdullahiyan, “Cerablus operasyonuyla ilgili İran’ın bilgilendirilip bilgilendirilmediği konusundaki soruya ise; “Doğrusu bilgilendirmenin yapılıp yapılmadığımı bilmiyorum.Suriye'nin içinde olası her türlü operasyon, Suriye'deki yasal hükûmetin izni ve koordinesiyle gerçekleşmeli” şeklinde cevap verdi.

ABD ve Siyonist İsrail rejiminin tüm komplolarına ve oyunlarına rağmen Lübnan ve Filistin direnişinin çok iyi durumda olduğunu vurgulayan Emir Abdullahiyan, “Bu gün Lübnan Hizbullah'ı hem Lübnan ve hem de bölgede çok iyi bir konumdadır. Bu gün, Filistin İslami direniş hareketi ve Hamas gibi Filistin direniş grupları, Gazze ve Filistin’de varlıklarını koruyorlar. Suriye meselesi  direnişi zayıflatmadığı gibi  direniş olarak daha bir güç ve ivme kazanmasına da yol açtı  diyebiliriz. Şöyle ki Suriye'de ortaya çıkan sonuç; ‘Eğer direnmezsek ve  direnmezseniz, Suriye'de yaşananlar başka bölgelerde de çıkar’ anlayışıdır. Elbette, Suriye'nin alt yapısı ciddi zarar gördü. Direniş Suriye’de ciddi kayıplar verdi. Ama Suriye meselesi, Siyonist rejime karşı direnişin daha güçlü ve daha iyi bir konum elde etmesine yol açtı. Bu konuda elimizde somut deliller var” dedi.

“Siyonist rejim 55 günlük saldırıda  bir şey elde edemedi” diyen İran Meclis Başkan Danışmanı Hüseyin Emir Abdullahiyan sözlerine şöyle devam etti,  “Lübnan’ın ve direniş ekseninin en zayıf olduğu düşünülen bir dönemde savaş oldu. Bu yanlış düşünceler üzerinde bina edilen politika çerçevesinde Tel Aviv, Gazze’ye saldırma gibi yanlış bir hata yaptı. 55 günlük yoğun bir saldırı yaptı İsrail. Fosfor bombaları kullandı, ama Gazze’yi teslim alamadı. Geri çekilmek zorunda kaldı. Dolayısıyla, Suriye'de yaşanan olaylar, ülkenin alt yapısında ciddi hasarlara ve  bölgede ciddi zararlara neden olduğunu gördük. Ama direnişin güçlenmesine de yol açmıştır.”

Siyonist İsrail rejiminin saldırılarının daha geniş çaplı bir intifadaya yol açıp açmayacağına dair soruya ise Abdullahiyan şöyle cevap verdi; “Bu gün direniş ve Filistin meselesini canlı tutan en önemli unsur İntifadadır. Filistin'i ayakta tutan ve canlı kılan direniştir. Bu gün Filistin liderliği yapmış ama gerek BM üzerinden gerek ABD üzerinden gerek Mısır üzerinden ve gerekse de Filistin üzerinden doğrudan İsrail ile uzlaşma yolunu tercih etmiş veya teslimiyetçi bir  çizgi izlemiş olanlar tarihte ve Filistin toplumu içinde unutulmuş gitmiştir. Fakat, Filistinli şehitler, Filistin direnişine inanan şahsiyetler ve liderler  hem Filistin meselesini  ölümsüzleştirdi hem de Filistin halkı içinde ölümsüzleştiler. Oysa geçen 60 yıldan fazla bir süre içinde  Filistin direnişini yok etmeye yönelik bir çaba izlendi ama, her direniş, her intifada  Filistin meselesine yeni ve Filistin halkına yeni bir özgürlük kapısı araladı.”