Suriye’de Güç Dengesi Amerika’nın Lehine Değildir

Tesnim Haber Ajansı - İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Danışmanı Hüseyin Şeyh’ul İslam, Tesnim Haberle yaptığı röportajda, Washington’un Suriye Ordusunun mevzilerine tek taraflı saldırı düzenleyebileceği iddiaları ve Amerika’nın Suriye krizi konusundaki başarısızlığına değinerek şunları söyledi: ‘Suriye krizi Amerika’nın bölge politikası için bir araç haline geldi. Öyle görünüyor ki, Washington Suriye’de bir başarı sağlayamadı. Doğal olarak Amerikalılar bu alanda yenildiler ve bu konuda birlikleri bozuldu.

İran’ın Suriye’deki eski büyükelçisi konuyla ilgili olarak, Suriye’deki mevcut siyasi ve askeri şartları dikkate alıp şunları söyledi: ‘Suriye’deki güç dengesi şu an Amerika’nın lehine değildir ve Suriye’deki siyasi ve askeri şartlar da Amerika’nın lehine ilerlememektedir.’

İran Dışişleri Bakanı Danışmanı, “Amerika daha önce de Suriye’ye askeri bir müdahalede bulunacağı yönünde tehditlerde bulunmuştu ama o zaman da bu kararını uygulamamıştı. Acaba şimdi böyle bir eylem gerçekleşebilir mi?” sorusu üzerine şunları söyledi: ‘Amerika’nın böyle bir şey yapma şansı çok azdır ve böyle bir girişim, Amerika’nın başarısızlığını ve yenilgisini arttıracaktır.

Hüseyin Şeyh’ul İslam Amerika’nın Suriye’deki kötü durumuna değinerek şunları söyledi: ‘Örneğin Amerika Rusya ile yaptığı son anlaşmada içeride sorunlar yaşadı. Aynı zamanda bu ülkenin Avrupa ve diğer batı ülkeleriyle de bu konu hakkında sorunları vardı. Amerikalılar bu anlaşmanın maddelerini Avrupalılara sunmadılar. Bu yüzden onlar şu an çok iyi bir durumda değiller.’

Şeyh’ul İslam “Washington Ruslarla irtibatlarının kesilmesinin Rusların anlaşmaya bağlı kalmaması nedeniyle olduğunu iddia ediyor. Washington ve Rusya arasındaki anlaşmanın durdurulmasının asıl nedeni nedir?” sorusunu şöyle yanıtladı: ‘Amerika’nın Deyrizor’u bombaladığı çok açık ve nettir. Bu anlaşmaya göre teröristlerin tespit edilmesi kararlaştırılmıştı ama Amerika Deyrizor’da yaptıklarıyla bu anlaşmaya bağlı kalmadı. Bu konuda Amerikalıların kendisi sözünde durmadı ve aslı itibariyle verdiği sözde durmamak Amerika’nın sıfatıdır.’

Dışişleri Bakanı Danışmanı, “Amerika’nın müzakere masasını bozmasındaki amacı nedir?” sorusu üzerine şunları söyledi: ‘ Bu durum muhaliflerin Amerikalıların söylediklerini dikkate almadığı anlamına geliyor. Muhalifleri Nusra ve IŞİD’den ayırmak, onların fazla kalabalık olmadığını gösteriyor. Amerikalılar müzakere masasında verdikleri söze bağlı kalamadılar ve kendi aralarında da bu konu üzerinde anlaşmazlıklar vardı.
Bu ülkenin görüş birliği oluşturabilecek gücü yoktur. Suriyeli muhaliflerin de Washington ile fazla bir ihtilafı bulunmamaktadır.’

Hüseyin Şeyh’ul İslam, “Amerika’nın yeni başkanının Suriye krizi konusundaki duruşunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine şunları söyledi: ‘Adayların şu an ki açıklamaları daha çok seçim atmosferleri doğrultusundadır. Bu yüzden bu ifadeler Amerika’nın gerçek politikası sayılmazlar.’

Şeyh’ul İslam, ‘Washington’un Türkiye’ye ve Suriye’nin kuzeyindeki Kürtlere karşı ikili politikası devam edecek mi? sorusuna şöyle yanıt verdi: ‘Amerika’nın Suriye’nin kuzeyinde iki müttefiki bulunmaktadır ve onlar şu ana birbiriyle savaş halindedir ve birbirlerinin politikasını etkisiz hale getirmektedir. Bu konu Amerika için büyük bir yenilgidir ve bu ülkenin bölgedeki rezilliklerinden biridir.’

Hüseyin Şeyh’ul İslam, “Washington’un Suriye’ye karşı politikalarında bazı belirsizlikler göze çarpıyor. Bu belirsizlikler neden kaynaklanmaktadır?” sorusu üzerine şunları söyledi: ‘Amerika Suriye krizi konusunda ciddi kafa karışıklığı yaşamaktadır. Bununla birlikte, bu konu hakkında Amerikalıların kendi aralarında da bir anlaşma sağlanmamış, batılılar ve Avrupalılarla da bir anlaşmaya varamamıştır. Bu yüzden Washington’un Suriye konusunda kafası karışmış durumdadır.’