Erdoğan Arkasındaki Tüm Köprüleri Yıktı
Erdoğan şuan öyle bir durumdadır ki ne savaş kararı verecek güce sahiptir ne de barış kararı. Çünkü Erdoğan dönüş yollarını yıkmıştır ve düşmanları artmıştır.
Tesnim Haber Ajansı - Suriyeli gazeteci Mustafa Sait Suriye merkezli Teşrin gaztesinde yazdığı köşe yazısında şu ifadelere yer verdi: Erdoğan, sürekli dile getirdiği askeri müdahale tehditlerine rağmen, birlikleri Başika kampından Musul'a taşımayı başaramadı çünkü Irak askeri komutanları Türkiye'nin Irak topraklarındaki her türlü askeri hareketliliğine sağlam bir cevap vereceği vurgusunda bulunmuştu.
Türk birliklerinin Irak ve Suriye'deki zor durumu
Türk birlikleri Suriye'de de benzer koşullara sahiptir çünkü Ordu komutanları ülkenin hava sınırlarını ihlal edecek Türkiye'ye ait her uçağa karşılık verileceğini vurgulamışlardı.
Sait'in ifadelerine göre; Türk Ordusu komutanlarının belirli bir hedefi olmayan bir savaşa katılma konusundaki rahatsızlıklarıyla ilgili haberler Erdoğan'ın ordu içinde kendisine karşı başlayan hareketlilik konusundaki endişelerini ikiye katlamıştır. Bu nedenle Erdoğan ülke içindeki krizi ülke dışına taşıyarak baskı kurabilmek için ortam hazırlamaya çalışmaktadır, ancak bu konudaki aşırılıkta yine krizi çözmek yerine krizin daha karmaşık hale gelmesine neden olabilir ve sonuçta bu durum onu sona yaklaştırabilir çünkü şuan Türkiye'deki durum her an patlamaya hazır bir bomba gibidir.
Erdoğan şuan öyle bir durumdadır ki ne savaş kararı verecek güce sahiptir ne de barış kararı. Çünkü Erdoğan dönüş yollarını yıkmıştır ve düşmanları artmıştır. Bununla birlikte her ne kadar endişeleri artmış olsa da eskiye oranla daha çok şiddete başvurmaktadır ve bu şiddet Türk toplumunda bir patlamaya sebep olabilir.
Bu arada Erdoğan, imrenerek Arap güçlerinin Musul içindeki ilerlemelerini ve Haşdi Şabi güçlerinin Telafer'e doğru ilerlemelerini izlemektedir ve bu olayların dışında kaldığına şahit olmaktadır çünkü hem ordusundan ve hem de düşmanlarından korkmaktadır ve bu nedenle tehdit savurmaya ve sesini yükseltmeye başlamıştır.
Bu durumda Erdoğan'ın ne macera aramaya ve tehlikelerle dolu bir savaş başlatmaya gücü kalmıştır ve ne de Osmanlı İmparatorluğu dönemine geri dönme hayallerinden vaz geçmektedir.
