Teröristler Ve Destekçileri Neden Halep’ten Çıkmayı Reddediyor?
Halep’te yapılan ateşkes, teröristlerin bu tarihi ve yaklaşık olarak yarısı viran olmuş bu şehirden çıkmalarını sağlamadı ve dün sabah kalan teröristlerin ölüm ve esir olma arasında bir seçim yapmaları için çok şiddetli bir şekilde mücadele devam etti.
Tesnim Haber Ajansı - Mevcut bilgilere göre yaklaşık dört bin kişi 12 bin aile ferdiyle birlikte şehirden çıkmak ve İdlib’e gitmek istiyorlar. Bu anlaşma Rusya ve teröristlerin bölgedeki en önemli destekçisi ve velinimeti olan Türkiye arasında gerçekleşmişti ve bu kişileri şehir merkezine götürmek için yeşil renkli otobüsler gelmişti.
Daha üç hafta öncesine kadar Halep’in işgal bölgesini terk etmek istemeyen ve son mermiye kadar savaşacaklarını vurgulayan teröristler, Suriye Ordusunun ve müttefik güçlerin ilerleyişiyle birlikte başarısızlığa uğrayarak 20’den fazla büyük ve küçük bölgeyi en ufak bir çatışmaya bile girmeden ordu ve müttefik kuvvetlere bırakmak ve iki kilometrekareden bile dar bir alanda kuşatma altına girmek zorunda kaldılar. Bu teröristler tabi alanları daha fazla daralmadan şehri terk etmeye mecbur kaldılar.
Ama madalyanın diğer yüzü; Ruslar Türkiye ile anlaşma sağlamasına rağmen, İran İslam Cumhuriyeti yıllar boyunca tekfirci teröristler karşında Suriye halkının en büyük destekçisi olarak, bu anlaşmaya bir madde ekledi ve bu maddede teröristlerin Halep’in doğusundan çıkmasına karşılık olarak İdlib eyaletinde, mazlum halkın ve kuşatma altındaki Kefriya ve El-Fua’nın hükümetin kontrolüne verilmesi istendi. Bu talebin teröristler ve teröristlerin bölgesel ve uluslararası destekçileri tarafından reddedilmesiyle birlikte, Halep’te yeniden savaş başladı.
Ama neden teröristler bu anlaşmayı kabul etmek ve mensuplarından ve ailelerinden binlerce kişiyi El-Fua ve Kefriya sakinleriyle değişmek istemiyorlar?
Nusra Cephesi ve destekçileri El-Fua ve Kefriya’da dört binden fazla askeri kuvvetin olduğunu ve özgür kalmalarıyla birlikte Nubul ve Ez-Zehra askerleri gibi Suriye Ordusunun saflarına katılacaklarını ve Halep cephesinin fazlasıyla güçleneceğini biliyor. Tabi başka bir neden daha var. El-Fua ve Kefriya halkı evlerinden göç etmeleri halinde Halep’e yerleşeceklerdir ve bu durum kirli planları olan Türkiye için çok ağır ve istenmeyen bir durumdur.
El-Fua ve Kefriya şu an Şam kıyılarında bulunan Mezaya ve El-Zebdani şehirleri karşısında ateşkes içerisindedir. El-Fua ve Kefriya’nın boşaltılması yani bu iki şehrin Suriye Ordusu tarafından temizlenmesi demektir ve bu durumda teröristler askeri ve psikolojik olarak son umutlarını kaybedeceklerdir. Direniş Ekseni şimdiye kadar sadece halkın can güvenliğini sağlamak için Mezaya ve El-Zebdani şehrinde operasyonlarını durdurmuştur.
Teröristler İran’ın El-Fua ve Kefriya halkına olan hassasiyetini çok iyi bildikleri için baskı yapacak kozlarını korumak istemektedir. İran’ın iki C-130 uçağı Suriye’de bulunmaktadır ve hava şartlarının uygun olması halinde bu bölge halkı için yardım göndermektedir ama bu yardımlar asla yeterli değildir.
Eğer Mezaya ve El-Zebdani’nin sonu da Daria ve Han Şeyh gibi olursa, ordudan yüzlerce kişi diğer cephelerde faaliyet göstermek için serbest kalacaklardır ve bu durum da teröristler için tehlikelidir. Daha önce Daria kuvvetlerinin serbest kalmasıyla birlikte, ordu Han Şeyh’e gitmiş ve daha sonra Han Şeyh’de temizlenmişti.
Teröristler aileleriyle birlikte İdlib’de kalmaktansa, El-Zebdani ve Mezaya’da kalmayı tercih etmektedir. Şu an Daria, Han Şeyh, El-Hame ve civar bölgelerdeki teröristlerin gelişiyle birlikte, İdlib’in karşıt görüşlere sahip daha fazla teröristi kabul edebilecek kapasitesi yoktur.
Bu yüzden teröristlerin Halep ile El-Fua ve Kefriya’yı değişmeyi kabul etmesi halinde oyun Direniş Ekseni, halk, Suriye Hükümeti ve ordusu için iki tarafı da kazanan bir oyun haline gelecektir.
