Hawaii Milletvekili, Amerika’nın Beşar Esad Hükümetini Yıkmak İçin Teröristlere Destek Verdiğini Açıkladı
Amerika Kongresinde Hawaii milletvekili, Washington’u yasaları ihlal etmek ve doğrudan ve dolaylı olarak müttefiklerini, El-Kaide ve IŞİD gibi grupları Beşşar Esad hükümetini devirmek için mali olarak desteklemek ve istihbarat ve silah yardımı yapmakla suçladı.
Tesnim Haber Ajansı - Amerika Kongresinin demokrat milletvekillerinden Tulsi Gabbard, Amerika hükümetinin Suriye’deki radikal gruplara silah yardımını durdurması için baskı yapmak adına kongreye bir plan sundu.
“Teröristlere silah yardımını durdurma yasası” olarak bilinen bu plan, Amerika Hükümetinin El-Kaide ve IŞİD gibi terörist grupları doğrudan ya da dolaylı olarak desteklemek için harcamalarda bulunmasını engelliyor.
Antiwar haber sitesi Perşembe günü bu planın özel olarak IŞİD, El-Kaide ve daha çok Nusra cephesi olarak bilinen El-Kaide’nin Suriye’deki kolu olan Feth’ul Şam’a değindiğini ve onların ve müttefiklerinin desteklenmesini yasakladığını açıkladı.
Amerika Ordusunun bir parçası olan Hawaii Ulusal Muhafız Ordusunun eski teğmenlerinden olan Gabbard, Ortadoğu’da görev yapmıştır. Gabbard şimdi Amerika Kongresinin Silahlı Hizmetler ve Dış İlişkiler Komitesinde görev yapmaktadır.
Bu plan demokrat ve cumhuriyetçi partili milletvekillerinin desteği ile hazırlanmıştır. Bu plana Vermont şehrinin Demokrat Milletvekili Peter Welch, Kaliforniya eyaletinin Demokrat milletvekili Barbara Lee, Kaliforniya eyaletinin Cumhuriyetçi milletvekili Dana Rohrabacher ve Kentucky şehrinin Cumhuriyetçi milletvekili Thomas Massey katıldı.
Gabbard Perşembe günü Amerika meclisinde yaptığı konuşmada, bu planı tanıtarak, Washington hükümetini Suriye’deki rejimi değiştirme bahanesiyle kanunları çiğnemekle suçladı.
Gabbard konuşmasında şu ifadelerde bulundu: ‘Amerika yasalarına göre, siz ya da ben ya da her Amerikalı için El-Kaide, IŞİD ya da herhangi bir terörist gruba yardımda bulunmak yasadışıdır. Eğer biz kanunu çiğnersek hapse gönderiliriz. Hal böyle iken Amerika hükümeti yıllardır bu kanunu ihlal etmekte ve Suriye Hükümetini devirmek için doğrudan ve dolaylı olarak müttefiklerini ve El-Kaide ve IŞİD gibi ortaklarını mali olarak desteklemekte, silah ve istihbarat yardımında bulunmaktadır.’
Amerika Hükümeti Suriye’de ılımlı muhalifler olarak adlandırdıkları isyancı grupları eğitim ve istihbarat yönünden desteklediğini iddia etmektedir ama Amerika tarafından yapılan bu yardımların çok rahat bir şekilde Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad karşıtı muhalif teröristlerin eline ulaştığına dair birçok belge bulunmaktadır. BBC 4 radyosunun 4 Aralık 2015 yılında yayınlanan “D Raporları” programında, Amerika’dan eğitim alan bu muhalif grupların büyük bir kısmının dağıldığı ve bu kişilerin terörist gruplara katıldığı belirtilmiştir.
Wikileaks tarafından ortaya çıkarılan Amerika’nın diplomatik belgeleri, Amerika, Suudi Arabistan ve İsrail’in en az 2006 yılından beri Suriye Hükümetini devirme hedefiyle bölgedeki iç savaşı ve çatışmaları yaymak için planlar yaptığını gösteriyor.
Hatta Amerika’nın ana medya kuruluşları da muhalifler ve radikaller arasında ilişkinin geliştiğini itiraf etmek zorunda kaldılar. The New York Times Kasım ayında, Nusra Cephesinin Amerika tarafından daha fazla yardım alabilmek için kendisini El-Kaide’den uzaklaşmış gibi göstererek, ismini Cephe’yi Feth’ul Şam olarak değiştirdiğini açıkladı. Sonuç olarak Wall Street Journal’ın da Eylül ayında sunduğu rapor gibi artık Suriye’deki muhalifler de El-Kaide ile iş birliği yapmaktan utanmıyorlar ve bu süreç büyüyerek devam ediyor.
Gabbard konuşmasında şunları vurguladı: ‘Bu koalisyon (Cephe’yi Feth’ul Şam) ılımlı muhalifler ifadesinin açıklanmasını sağladı.
Biz bu ahmakça işe bir son vermeli ve teröristleri silahlandırmayı durdurmalıyız.’
Gabbard’ın bu planının Amerika’nın gelecek hükümeti tarafından desteklenmesi mümkündür. Amerika Başkanlık seçimlerini kazanan Donald Trump, geçen ay Wall Street Journal’a kendisinin Suriyeli muhalifleri silahlandırmayı durdurabileceğini söylemiş ve ‘biz bu kişilerin (muhaliflerin) kimler olduğunu bilmiyoruz’ ifadesinde bulunmuştu.
Trump aynı zamanda defalarca Amerika ve Rusya arasındaki ilişkilerin normalleşmesi gerektiğini vurgulamıştır. Washington’un Suriyeli muhalifleri desteklemesi konusunun Amerika’nın yeni hükümetinin dış politikasında bir yeri olmaması muhtemeldir.
Öte yandan Trump’ın kabinesi generallerle ve Amerika Askeri Sanayisi ile yakından ilişkisi bulunan kişilerle doludur. Trump’ın Ortadoğu’da Amerika’nın askeri varlığını azaltacağı yönünde verdiği sözleri nasıl uygulayacağını bekleyip görmek gerekir.
