Son Ateşkesteki Çelişkiler Ve Türkiye’nin Şüpheli Rolü


Son Ateşkesteki Çelişkiler Ve Türkiye’nin Şüpheli Rolü

Suriyeli askeri üst düzey uzmanlardan biri Türkiye’nin ateşkesi uygulama konusundaki ciddiyeti ile ilgili olarak şunları söyledi: ‘İntikam peşimde olmak asla Suriye Hükümetinin önceliği ve gündemi olmamıştır ve hükümet halkın ve ordunun yardımıyla hedefli ve teşkilatlanmış terörizme karşı zafer kazanmıştır.

Tesnim Haber Ajansı - Suriye Ordusundan Tuğgeneral Hasan El-Hasan Tesnim Habere verdiği röportajda şunları söyledi: “Suudilerle ilişkisi bulunan silahlı gruplar Suriye’deki krizi ve gerginliği arttırmaya çalışmaktadır.”

Hasan El-Hasan, Suriye Ordusunun Halep’teki zaferinden sonra ateşkesin Amerika için bir başarıya dönüşmesi konusunda şüphe duyduğunu belirterek, çatışmaların durması üzerine yapılan anlaşama ve silahlı grupların bu anlaşmaya ne kadar bağlı kalacakları konusunda şunları söyledi: “Ateşkes açıklandığından beri silahlı gruplar onlarca kez ateşkesi ihlal etmişlerdir. Sonuç olarak doğrudan Türkiye ile bağlantısı olan silahlı gruplardan bazıları bu ateşkese bazen bağlı kalıyor bazen bağlı kalmıyorlar. Ama özellikle Suudi hükümeti ile bağlantılı olan diğer silahlı gruplar gerginliği ve çatışmayı arttırmaya çalışıyorlar, bu konuda, Şam’ın batısındaki El-Fihe’de 10 gün önce şahit olduğumuz gelişmelere değinilebilir. Bu konuda söylenebilecek en asgari şey, bu olayın insanlığa karşı işlenmiş bir cinayet olduğudur. Silahlı gruplar bu bölgede 6 milyon Suriyeliyi içme suyundan mahrum bırakmış ve onlarla savaşmıştır.

Uluslararası toplumdan ateşkese tam anlamıyla bağlı kalınıp kalınmadığı hakkında bir soru sormadan önce, bazı silahlı grupları çatışmaları durdurmaya nasıl bağlı kıldıklarını sormak gerekir. Bu konunun bir anlamı vardır ve oda şudur: “Bu gruplara sınırlıda olsa ateşkese bağlı kalmaları konusunda kim emir verdiyse, çatışmalara girmeleri ve Suriye’nin çeşitli bölgelerinde terör eylemleri gerçekleştirmeleri konusunda da emir veren aynı o kişidir ve uluslararası toplumun sorumluluğu tam da burada devreye girmektedir ve bu sorumluluğunu yerine getirmelidir.

Diğer bir konu da açık bir şekilde açıklanan konudur ve bu konuda Türkiye’nin rolüne sadece kuşkuyla bakılabilir ve Erdoğan’ın ve partisinin eylemleri, aynı Davos ve Mavi Marmara gemisi olaylarında olduğu gibi sadece bir gösteri olarak görülebilir. Türk yetkililer Rus yetkililerin tüm yalanlamalarına rağmen, Amerika’nın bu konudan haberdar olduğuna ya da onlarla koordine sağlandığına değinmeye çalıştılar.

Ben Türkiye’nin ateşkesin denetimini yapmaya liyakatinin olduğunu düşünmüyorum ve korktuğum şey, Suriye Ordusunun Halep’teki zaferinin ardından bu ateşkesin Amerika için bir başarı sayfasına dönüşmesidir ve Türkiye’nin rolü bu konuda onlar için bir garanti olabilir.”

Hasan El-Hasan Suriye Hükümetini operasyonlara devam etmek yerine ateşkese zorlayan şeyin ne olduğu ile ilgili olarak Tesnim Habere şunları söyledi: “Suriye Hükümeti hiçbir zaman intikam peşinde olmamıştır ve intikam, Suriye hükümetinin asla önceliği ve gündemi değildir. Hükümet, halk ve ordu ile hedefli ve teşkilatlanmış terörizme karşı zafer kazanmaktadır halka karşı değil.

Savaş meydanında teröristlerin hızlı ve maliyetsiz bir şekilde işini bitirmek mümkündür ama konu sadece savaş meydanı değildir. Biz insanlığın şahit olduğu en kirli bir savaştan bahsediyoruz. Doğal olarak biz savaş içerisinde olduğumuz sürece hükümet taktiği stratejiye tercih etmeyecektir. Örneğin biz ateşkes sürecinin olumlu sonuçlar doğurduğuna şahit olduk. Bir damla kan dökülmesine engel olmak bile Suriye Hükümeti için bir başarıdır. Suriye Hükümeti asla intikam esasınca hareket etmemekte ve terörizme karşı zafer kazanmaya çalışmaktadır. Suriye’de terörizme karşı kazanılan zaferler sadece Suriye’nin zaferi değil, bütün Direniş Ekseninin zaferidir.”

En Önemli Röportaj Haberler
En Çok Okunan Haberler