Türkiye Güçlü Bir Dış Politikadan Yoksundur
Türkiye konuları uzmanı Ferşit Bakıriyan, Türklerin İran ile ihtilaf içerisinde olmak istemediğini, çünkü böylesi bir askeri güce sahip olmadığını ve Türk yetkililerin açıklamalarını daha sonra yalanladıklarını belirtti.
Tesnim Haber Ajansı - Türkiye konuları uzmanı Ferşit Bakıriyan Tesnim Habere verdiği röportajda Türkiye’nin İran’ın bölgesel rolü hakkındaki suçlamaları ile ilgi olarak konuştu ve Türkiye ile İran arasındaki ihtilafların devam etmeyeceğini belirterek şunları söyledi: ‘Türkiye’nin suçlamaları asılsızdır ve bu suçlamalar kesinlikle İran ve Türkiye arasındaki ilişkilere zarar verecektir. İran bu suçlamalar karşısında sessiz kalmayacaktır. Ama bu suçlamaların perde arkasında neler var? Türkiye, dünyada çok yönlü bir politika izlemek istemektedir.’
Ferşit Bakıriyan Trump’ın ve İngiltere ve Fransa’da radikallerin iktidara gelmesiyle birlikte dünyanın ırkçılığa ve içe kapanıklığa doru sürüklendiğini belirterek şu ifadelerde bulundu: ‘Türkiye bu konunun dışına çıkmak istiyor ama başkalarını mercek altına alıp suçlamalarda bulunması yanlış bir eylemdir. Çavuşoğlu’nun açıklamaları özel bir doktrine dayalı açıklamalar değildir. Geçmiş dönemde Davutoğlu bir doktrine sahipti ama Çavuşoğlu tabiri caizse sakala göre tarak vurmaktadır. Türk yetkilileri İran karşıtı bir tutum takınsalar da İran’a bir ziyarette bulunmaları ve İran ve Türkiye arasındaki ekonomik, dini ve siyasi ilişkilere geri dönülmesini vurgulamaları mümkündür.
Türkiye sağlam bir dış politikadan yoksundur. Bu ülkenin dışişleri bakanlığına farklı doktrinler dayatılmaktadır. Bu yüzden bu ülkenin dış politikasından bundan daha fazlası beklenemez. Türkiye’de son sözü Recep Tayyip Erdoğan söylemektedir. Erdoğan, İran’ın diğer ülkelerin çeşitli saldırıları karşısında Ankara’nın asıl destekçilerinden biri sayıldığını biliyor. İran bölgesel istikrarı desteklemektedir.’
Türkiye konuları uzmanı Astana Zirvesine değinerek şu açıklamalarda bulundu: ‘Astana Zirvesi çok fazla bir sonuca ulaşamasa da yine de İran, Türkiye ve Rusya yan yanaydı. Bu konu, bölgenin bu üç ülkeye ihtiyacı olduğunu göstermektedir. Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü, Türkiye’nin bundan sonra bölge konularına değineceğini yani bölgesel krizin bölgesel bir çözüm yoluyla hallolacağını açıkladı. Tabi bu açıklama Recep Tayyip Erdoğan’ın izni olmadan yapılmış olamaz. Erdoğan bir Arap ülkesine ziyarette bulunduğunda, onların gönlünü kazanıyor ama döndüğünde farklı şeyler söylüyor.
Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sözcülüğünün tutumu, Türkiye’nin bölgesel politikalara, bölgenin bağımsızlığına ve barışa inandığını göstermektedir. Onlar bu konunun bekalarının garantisi olduğunu biliyorlar. Türklerin İran ile ihtilaf peşinde olduklarını düşünmüyorum. Çünkü böyle bir askeri güce sahip değiller. Onlar yaptıkları açıklamaları daha sonra bir şekilde yalanlıyorlar. Ama yaptıkları açıklamalar İran üzerinde etki bırakacaktır ve bu tip açıklamalar iki ülkenin arasının açılmasına neden olacaktır.’
