Tillerson'un Irak Ziyareti Ve ABD'nin Amaçları


Tillerson'un Irak Ziyareti Ve ABD'nin Amaçları

Irak'ta makro yönetim kadrosunun Şii partilerden Sünni partilere evirilmesi, Suudi Arabistan'ın Irak'ta İran'ın varlığıyla mücadele etmesi için en önemli stratejisi sayılıyor.

Tesnim Haber Ajansı - ABD Dışişleri Bakanı'nın Suudi Arabistan ziyareti ve Irak Başbakanı Haydar el İbadi'nin Riyad'da gitmesi ABD, Irak ve Suudi Arabistan üçlü toplantısının düzenlenmesi, bölgede Arap-Amerikan cephesinin kurulması için siyasi akım oluşturmakta bir dönüm noktası sayılıyor.

Trump yönetiminin Ortadoğu ülkelerine yönelik politikası, dost ülkeleri kendince düşman ülkelere karşı yanına almaktır.

ABD'nin en büyük hedefi ise, Arap ülkeleri ile Siyonist rejim arasında yapıcı ve sağlam ilişki kurmaktır. Bu nedenle bölgede Arap-Siyonist-Amerikan cephesinin kurulmasına tanıklık ediyoruz. Bu cephenin hedefinde ise İran'ın bölgesel ve askeri gelişmelerdeki varlığına topyekun karşı koymaktır.

Nitekim ABD Dışişleri Bakanı; Riyad'daki üçlü toplantının önemli amacı, Irak'ı İran'dan uzaklaştırıp, Suudi Arabistan'a yakınlaştırmak olduğunu söyledi.

Bu çerçevede Amerikalılar, İbadi'nin Suudi Arabistan ve ABD'nin Irak'ın siyasi ve askeri geleceği ve de Şii Haşdi Şabi güçlerinin geleceğine ilişkin belirlediği politikalarına ne ölçüde ayak uydurabileceğini test etmeye çalıştılar.

Ancak önemli konu ise, Irak'ta 12 Mayıs 2018 düzenlenecek parlamento seçimleridir. Irak'taki tüm partiler ve siyasi gruplar parlamentoya girmek ve kurulacak yeni hükümette rol ifa etmek için ciddi biçimde şimdiden gayret içindeler.

Bu arda Suudi Arabistan yönetimi de, Şiiler dahil Iraklı partileri kendi yanına almak için harekete geçmiştir. Mukteda Sadr ve Ammar Hekim'in Suudi Arabistan'a davet edilmesi ve Başbakan İbadi'nin de Suudi Arabistan'a gelerek, ABD ve Suudi Arabistan ile üçlü toplantıya katılması, Irak'ın Mayıs seçimleri için tasarlanmış bir planın olduğunu gösteriyor.

Irak'ın kuzeyinde Kürt bölgesinde düzenlenen ayrılık referandumu da Siyonistler'in desteğiyle Irak halkına karşı yeni komplonun bir parçasını teşkil ediyor.

Esasında Irak halkı ve İran'ın Irak'taki varlığına karşı planlanan yeni senaryo, İranofobi strateji çerçevesinde hazırlanmıştır. Amerikan-Siyonist-Suudi cephesinin Irak halkı ve İran hükümetine karşı yürüttüğü psikolojik harbin yeni gündem maddesi ise, Haşdi Şabi'nin dağılması ve İran güçlerinin çekilmesi talepleridir.

Bu bölgesel komployla mücadele için bilinçlendirme ve Şii ve Sünni gruplar dahil tüm Iraklı siyasi partiler ile yapıcı ilişki kurmak ve dini merciliğin ciddi varlığı stratejisinin takip edilmesi gerekiyor.

ABD ve Suudi Arabistan'ın seçimler öncesi Şii gruplar ve partileri kendi saflarına almak ve bu gruplar arasında anlaşmazlıkları derinleştirmektedir ki buna karşı Iraklı gruplar uyanık olup, birliklerini korumaları gerekiyor.

Bu arada ABD, milli birlik ve güvenlik bahanesiyle kapatılmış Baas partisinin bazı unsurlarını siyaset dünyasına yeniden sokmaya çalışmak suretiyle Baas partisini yeniden ihya etmeye çalışıyor.

Bu bağlamda, Irak'ta makro yönetim kadrosunun Şii partilerden Sünni ve Baasçı partilere evirilmesi, Suudi Arabistan'ın Irak'ta İran'ın varlığına karşı izlediği en önemli strateji olduğu ifade edilebilir.

En Çok Okunan Röportaj Haberler
En Önemli Röportaj Haberler
En Çok Okunan Haberler