Nasrallah Suudi Arabistan'ın Tüm Planlarını Yerle Bir Etti

Tesnim Haber Ajansı - Suudi Arabistan’ın Hariri istifasına karşı Seyyid Hasan Nasrallah’ın ilk tepki olarak Lübnan hükumetini ve Hariri’yi hedef alacağına dair beklentileri ve bu yolla Hizbullah aleyhindeki yeni planın hayata geçirilmesi suya düşmüş gözükmekte. Nasrallah, Hariri hükumetini hedef almak yerine el Mustakbel hareketini ve Saad Hariri’yi Lübnan’daki meşru hükumet olarak gördüklerini ve desteklediklerini özellikle vurguladı. Lübnan Cumhurbaşkanlığına Mişel Avn’ın gelmesinden sonraki süreçte tüm ilerlemeleri Lübnan’daki farklı siyasi grupların ve hareketlerin başarısı olarak gören Nasrallah, Lübnan’da istikrarın hükumet ve diğer siyasi gruplar arasındaki birlikteliğine borçlu olduklarını belirtti.

Seyyid Hasan Nasrallah el Mustakbel hareketi ve Saad Hariri’i ile olan ihtilaflarına ve farklı siyasi görüşlerine rağmen konuşmasında Hariri’nin, Lübnan’ın meşru Başbakanı olduğunu ve Suudi Arabistan’ın söz konusu istifadan sorumlu olduğunu belirtti. Saad Hariri’nin Riyad’da bir televizyon kanalına yaptığı istifa açıklamasının Suudi Arabistan’ın baskısı sonucu gerçekleştiğini vurgulayan Nasrallah, bu istifanın kabul edilemeyeceğini ifade etti. Lübnan’daki hükumetin meşru ve yasal olduğuna dikkat çekerek Suudilerin Lübnan planlarını boşa çıkartan Seyyid Hasan Nasrallah, Hariri’nin ülkesine dönerek kendi iradesiyle istifasını açıklamadığı sürece mevcut hükumetin görevine devam edeceğini belirtti.

Seyyid Hasan Nasrallah, Hariri istifasına karşın ortaya koyduğu ilk tepkide daha ileri giderek Lübnan Başbakanının Riyad’da tutuklu olduğunu ve Suudi Arabistan’dan çıkış iznin olmadığını ifade etmişti. Kimse Suudi Arabistan’ın kendi yakın müttefikini bu şekilde tutuklayacağını ve zorla istifaya mecbur bırakacağını düşünmezken, aradan geçen bir haftada konuya ilişkin yapılan haberler ve belgeler, Nasrallah’ın konuşmasını doğrular nitelikte oldu. Söz konusu iddia ve haberler ise Suudi Arabistan’ın Saad Hariri’den boşalan Başbakanlık koltuğuna yeni bir isim aradığı yönünde basında yer aldı. Suudi Arabistan’ın Lübnan Başbakanını zorla istifa ettirmesinin Lübnan halkına büyük bir ihanet olduğunu vurgulayan Nasrallah, tüm Lübnan halkından bu ihanete sessiz kalmamalarını ve kınalamaları istedi.

Seyyid Hasan Nasrallah yaptığı konuşma ile Suudi Arabistan’ın Lübnan’a yönelik hazırladığı senaryoyu tamamen etkisiz hale getirmiş oldu. Lübnan’ın düşmanları Nasrallah’ın fili durumda Hariri’yi ve Lübnan hükumetini hedef almasını ve bu yolla Hizbullah’ı hedef almayı planlamaktaydı. Lübnan direnişini arkasına İran’ı alarak hükumete darbe yapmak ve anayasayı çiğnemek gibi suçlamalar ile hedef almayı arzulayan Suudi Arabistan’ın senaryosu, Seyyid Hasan Nasrallah’ın ortaya koyduğu duruş ile tamamen yok olmuş oldu. Suudi Arabistan basını Nasrallah’ın konuşmasından sonra Lübnan’ı tehlikeli ve karışık gibi göstererek Hariri için ülkeye dönüşün mümkün olmadığı mesajını vermek istemekte. Hatta el Arabiye kanalı Lübnan’da Hariri’ye yönelik suikast hazırlığının olduğuna dair iddia ortaya atarak Lübnan’ı Hariri için tehlikeli göstermekte. Oysa Lübnan emniyet birimleri Saad Hariri’ye yönelik herhangi bir suikast hazırlığı tespit etmediklerini duyurdu.

Suudi Arabistan ve ona bağlı birçok körfez ülkesi Lübnan’daki durumu vatandaşları için tehlikeli göstererek seyahat uyarısında bulunurken Seyyid Hasan Nasrallah konuşması ile Lübnan’daki siyasi havayı sakinleştirdi. Lübnan’da Ehl-i Sünnet ve Şia arasında mezhep çatışması çıkartmak isteyen Suudi Arabistan’ın bu planı da Lübnan’daki siyasi grupların bilinci ve ortak hareket etmeleri ile başarısız olmuştur.

Suudi Arabistan’ın Saad Hariri’ye yönelik uygulamaları karşısında sessiz kalmayan el Mustakbel hareketi de Hariri’nin ülkesine dönmesini istedi. Lübnan'ın İlerici Sosyalist Partisi "PSP" Genel Başkanı ve Dürzi topluluğunun en tanınmış lideri Velid Canpolat, uzun süredir müttefik oldukları Suudi Arabistan’dan böyle bir şey beklemediklerini ve şaşırdığını ifade ederek; “Suudi Arabistan ile yaşadığımız uzun süreli dostluktan sonra Lübnan’a karşı böylesi bir davranış çok üzücü” dedi.