İran Karşıtı Cepheyi Şekillendiren Üçlü İttifak


İran Karşıtı Cepheyi Şekillendiren Üçlü İttifak

Saad Hariri’nin Suudi Arabistan tarafından istifaya zorlanması ve ardından Lübnan’a yönelik askeri müdahale hazırlıklarının yapılması tüm dikkatleri Beyrut’ta çekti.

Tesnim Haber Ajansı - Amerika Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’un Lübnan’ın bağımsızlığına ve Hariri’nin Washington’un önemli bir ortağı olduğuna vurgu yapması, İsrail ve Suudi Arabistan’ın söyleminden farklı bir yerde durmakta. Rex Tillerson Saad Hariri istifası hakkında yaptığı açıklamada; Lübnan’da yaşanacak olası bir savaşın tehlikeli olacağını belirterek bu konuda önemli uyarılarda bulundu.

Rey el-Yevm Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdülbari Atvan, Rex Tillerson’un Lübnan özelinde yaptığı uyarının Muhammed bin Selman’ı destekleyen Amerika Başkanı Donald Trump’ın bölge siyaseti ile çeliştiğine işaret ederek; “İran karşıtı cepheyi güçlendiren ve Suudi Arabistan’da iktidarı elinde tutan Muhammed bin Selman, bölgede savaşı Akdeniz’in doğusuna yani Lübnan’a taşımak istemekte.

Amerika’nın bölgesel stratejisini belirleyen ve önemli karar alıcılarından olan Rex Tillerson’un Vietnam ziyareti sırasında uçakta yaptığı bu uyarının boş ve gelişi güzel yapılmış bir açıklama olduğunu düşünmüyorum. Tillerson, Lübnan aleyhinde cereyan eden gelişmelerin nasıl büyük bir tufana dönüşeceğini hissetmiş gözüküyor ve ülkesini Lübnan’a yönelik her türlü askeri müdahaleye karşı uzak tutmaya çalışmakta.

Suudi Arabistan’ın 2 yılı aşkındır Yemen’de devam eden işgali ve Ensarullah’ın Riyad’ı balistik füzeleri ile hedef alması, sonuç alınamayan Katar krizi ve Suriye’de Beşar Esad iktidarının halen devam etmesi Riyad için savaşın Lübnan’a taşınmasını zorunlu kıldı. Suudi Arabistan, Hariri istifası ile birlikte Lübnan’da siyasi ve ekonomik büyük krizlerin yaşanacağını öngörerek, Lübnan halkının Hizbullah aleyhinde ayaklanacağını hedeflemekteydi.

Lübnan’da yaşananlar Suudi Arabistan’ın görmek istediği tablonun tam tersi şekilde kendisini göstermekte. Lübnan halkı Hariri’nin Riyad’da tutuklu olduğunda hemfikir. Bu nedenle tüm ithamlar ve suçlamalar Suudi Arabistan’a dönmüş durumda. Bununla birlikte tüm uluslararası haber ajansları Saad Hariri’nin Suudi Arabistan’daki tutukluluğa son verilmesini ve acil olarak ülkesine dönmesini istemekte. Bugün Hariri, Lübnan halkının kahramanına dönüştü ve ülkesine döndüğünde tekrar seçimlere katılmak isterse hiç şüphesiz seçimleri kazanacaktır.

Amerika Savunma Bakanlığında  (Pentagon) çalışan Duff Zachem, Foreign Policy Dergisinde yayımlanan yazısında; bölgede İsrail Başbakanı Bünyamin Netahyahu, ABD Başkanı Donald Trump’ın damadı Jared Kushner ve Muhammed bin Selman arasında şekillenen üçlü ittifaka işaret etmekte. Söz konusu üçlü ittifakın İran karşıtı cepheyi güçlendirmeyi hedeflediğini belirten Duff Zachem, “Jared Kushner üç kez Riyad’ı ziyaret etti. Basına kapalı ve özel olarak gerçekleşen son ziyaretinde ise savaş ihtimali de dahil olmak üzere tüm olasılıklar masaya yatırıldı. Amerika’nın eski Başkanı Barack Obama’nın Ortadoğu Danışmanı Daniel B. Shapiro’un, Haaretz Gazetesinde yayımlanan yazısında; Suudi Arabistan’ın çatışmaları Lübnan’a taşımak istediği ve bu konuda İsrail’den askeri yardım beklediği vurgulandı. Shapiro yazısında böyle bir planın hayata geçirilmesi noktasında uyarılarda bulundu.”

İsrail açık bir şekilde kendi stratejik yararına olmayan ve düşmanın tahriklerine gelerek bölgede bir vekalet savaşına giremez. Bu mesele Tel Aviv’in Irak Kürt Bölgesel Yönetimi eski Başkanı Mesut Barzani’ye neden desteğini devam ettirmediğini de gösterir.

İran ve Hizbullah’ın bölgede artan etkinliği ve gücü karşısında İsrail’in endişelendiğine hiç değinmiyorum. Ancak iki kez Hizbullah karşısında yenilen İsrail, Hizbullah ile üçüncü bir savaşın ağır maddi kaynak istediğinin farkında. Kontrolünde 150 bin füzesi olan Hizbullah’a aynı zamanda Seyyid Hasan Nasrallah ile yakın ilişki içerisinde olan Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın da Lübnan ordusu ile destek vereceğini söyleyebiliriz.

En Önemli Röportaj Haberler
En Çok Okunan Haberler