Amerikalı Bir Analistin Ayetullah Hamanei’nin Batılı Gençlere Yazdığı İkinci Mektup Hakkındaki Görüşleri

Tesnim Haber Ajansı - Amerikalı analist Adam Grey, Tesnim Habere verdiği röportajda; Ayetullah Hamanei’nin batılı gençlere hitaben yazdığı mektubun, gerçek İslam ve tekfirci İslam arasında fark gözetmeleri konusunda dünyaya ne derece yardımcı olduğu ve Ayetullah Hamanei’nin neden batılı gençleri bir kez daha sözlerinin muhatabı kıldığı hakkında sorulan soruya şöyle yanıt verdi:

‘Ayetullah Hamanei gibi dünyadaki siyasi gelişmeleri anlayabilen entelektüel anlayışa sahip biri, çeşitli toplumlardaki gençlerin, siyasi ve dini kuruluşların gelecekteki liderleri olacaklarını çok açık bir şekilde biliyor. Örneğin, Sünni bir Arap ülkesindeki bir genci düşünün. Bu genç Suudi Arabistan gibi tekfirci medyanın propagandalarının etkisi altında kalabilir. Ama eğer insani, sıcak ve sakin mesajlar veren ve İslam’ın ilham kaynağı olan bir liderden bazı cümleler duyarlarsa, bu durum bu gencin hayatını değiştirecektir. Bu nedenle ben Sünni ve Şii arasında, Arap ve İranlı arasında bir fark görmüyorum. Çünkü Hazreti Muhammed’in mesajı, tek ve evrenseldir. Bu yüzden, Ayetullah Hamanei’nin bu nedenlerden dolayı Avrupalı gençlerle irtibat kurmak istemesi çok doğal ve normaldir.

Ayetullah Hamane’nin batılı gençlere yazdığı mektubun dünya medyasındaki yankısı

Bu mektubun çok etkili olduğunu dikkate alarak, batı haber medyasının nefret içerikli ve İslam dışı mesajlarının etkisinde kalan birçok kişinin yeniden İran, Rusya ve Filistin gibi ülkelerde barış ve huzur içinde yaşamak isteyen arkadaşları ve komşuları olduğuna inandıklarını biliyorum. Maalesef batıda daha birçok kişi, batı haber medyasının gerçeği çarptırması ve birçok Avrupa ülkesinde dünya tarihi eğitiminin verilmemesi nedeniyle bu gerçekten tamamen habersizler.

Amerikalı bu analist röportajının devamında, Amerika Başkanı Donald Trump’ın İslamofobi ve Müslümanlara karşı şiddeti arttırmaya çalışması ve yine Trump’ın twitter hesabında İslam karşıtı filmler yayınlaması hakkında sorulan soru üzerine şunları söyledi: “Dünyanın en büyük teröristleri, namluları masum sivillere doğrultulan silahları gönderen batı hükümetlerdir. Geçen 40 yıl boyunca, Müslümanlar saldırıların hedefi olmuş ve batı ülkelerinin emriyle öldürülmüşlerdir. Bugün Fırat’tan Mağrip’e kadar kan nehri akmaktadır ve bu kanların büyük bir kısmı masum Müslümanların kanıdır. Bunun daha da ötesinde Cammu ve Keşmir’de çatışmalara şahit olunmakta ama bu çatışmaların sorumlusu olan batı hükümetleri bu çatışmaları azaltmak için etkili bir eylemede bulunmamaktadır. Çünkü Cammu ve Keşmir’deki çatışmalar doğrudan bölgedeki işgalci planları ile bağlantılıdır. Filistin konusunda da masum halka yönelik savaş 1940 yılından itibaren başlamış ve hala devam etmektedir. Batı toplumunda birçok kişi, kendi hükümetlerindeki silahları iyi gibi göstermeye çalışıyorlar ama kullanılan bu silahların tamamı şeytanın araçlarıdır. Amerika ve Avrupa halkı gereksiz savaşlarda ve terör saldırılarında hayatını kaybetmek istemiyor ama Suriye, Irak, Filistin ve diğer ülkelerin de böylesi bir şeyi istemediğini anlama kabiliyetleri yok ve bu da gerçekleri halkından gizleyen iktidar medya sistemlerinin hastalığını göstermektedir.”

Amerikalı bu analist, “Ayetullah Hamanei’nin mektubunun, Amerika’nın Müslümanlara karşı nefret propagandaları ile ilgili olarak batılı gençlerin daha fazla bilgilenmesine ne kadar yardımcı olacağını düşünüyorsunuz?” sorusu üzerine şu ifadelerde bulundu: “Mesajın çok açık ve net olması nedeniyle, onu okuyan herkes, batı ülkeleri arasındaki terörizm ve insanlık dışı yabancı politikaların yanlış bilgilerin aktarılmasında ne kadar rolü olduğunu anlayabilir.  Öte yandan Amerika, bombaladığı ülkelerde masum Müslümanları tehdit etmektedir ama liderleri kendilerini Müslüman gören Suudi Arabistan Rejiminin İslami öğretilere aykırı davranışları vardır. Gerçek ve sahte Müslüman’ın kim olduğunu yalnız Allah bilmektedir.”

Bu analist röportajın sonunda, Ayetullah Hamanei’nin mektubunun bazı bölümlerinde terörizm ve terörizmin İslam dünyasının ortak endişesi  ve sorunu olduğu yönündeki açıklamaları ve özellikle İsrail hükümetinin teröristliği olmak üzere terörizmi kınama konusunda gösterilebilecek kapasitelerle ilgili soruya şu yanıtı verdi: “Müslüman, Hristiyan ya da her ne olursak olalım, her şeyden önce hepimiz insanız. Filistinli bir kız çocuğu okula gitme suçuyla öldürülüyorsa, bir aile, elleri silahlı kişiler tarafından gece yarısı uyandırılıyor ve evlerinden çıkarılıyorsa, babalarının toprağı evlatlarından çalınıyorsa, bunların tamamı insanın hayat şartlarını tehdit etmektedir. Siyonist Rejimin eylemleri yanlış eylemlerdir. Ama eğer batı medyasına kulak verecek olursak, onlar Siyonist Rejimin cinayetlerini daha farklı gösteriyorlar ya da hiçbir bahanesi olmayan bu cinayetlere bahaneler buluyorlar. Filistinliler intikam peşinde değiller, onlar su, sığınak, barış ve özgürlük arayışı içerisindeler.”