ABD'nin BM Güvenlik Konseyi'ndeki Yenilgisi/İran'daki Olayların Bölgesel Güvenlik İle Alakası Yok


ABD'nin BM Güvenlik Konseyi'ndeki Yenilgisi/İran'daki Olayların Bölgesel Güvenlik İle Alakası Yok

ABD'nin ısrarı üzerine İran gündemiyle toplanan BM Güvenlik Konseyi sonucu, İran'ın iç meselesinin bölgesel veya ulusal güvenlik ile herhangi bir ilgisi olmadığı bildirildi.

Tesnim Haber Ajansı - BM Güvenlik Konseyi, ABD'nin İran'daki son olayların ele alınması üzerine toplandı. Ancak Konsey'in üyelerinin çoğunluğunun ABD'ye karşı çıkarak, toplantıdan herhangi bir sonuç çıkmadı ve İran'ın iç meselesinin bölgesel veya uluslararası güvenliği ile alakasız olduğu bildirildi.

BM Güvenlik Konseyi üyeleri ABD'nin talebi üzerine toplandıkları oturumda, İran'daki kargaşaları bir iç mesele olarak niteleyip, bu olayların bölgesel barış ve güvenlik için bir tehdit sayılmadığını ve Güvenlik Konseyi'nin yetkisi dışında olduğunu belirttiler.

BM Genel Sekreter Yardımcısı oturumun başında yaptığı açıklamada; "İran'daki gösterilere Meşhed'de başladı, ardından diğer bazı kentlere sıçradı" ifadesi kullanarak, bu eylemlerden bazılarının şiddete dönüştüğünü ve raporların 20'den fazla kişinin hayatını kaybettiğini gösterdiğini söyledi.

ABD'nin BM Temsilcisi Nikki Haley de oturumda yaptığı açıklamada; geçtiğimiz hafta İran'da yaşanan olayları dünyanın önemsemesi gerektiğini ifade ederek şöyle konuştu: "Dünya kendi hükümetine karşı gösteri yapanların cesaretini övmesi gerekiyor. İran'da eylemciler, bu ülkenin hükümetinden terörizme desteğini durdurmasını istediler. ABD yönetimi İranlı göstericilerin yanındadır. Biz sessiz kalmayacağız. Biz de hakikati biliyoruz."

Haley, 2009 yılında İran'da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından olaylara işaretle, 2009'da dünyanın göstericileri desteklemekte atıl davrandığını, ancak bu kez sessiz kalmayacaklarını söyledi.

Haley'in ardından Fransa Temsilcisi François Delattre de "İran'daki son olaylar endişe vericidir" ifadesine rağmen, "Bu tür olaylar kendi kendine uluslararası barış ve güvenlik için tehdit değil" açıklamasında bulundu.

Delttre sözlerinin devamında Paris'in İran ile 5+1 grubu arasında imzalanan anlaşmaya desteğine işaretle, bu anlaşmayı Ortadoğu'da "istikrar eksenlerinden biri" olarak niteledi, bu anlaşma ile ilgili tüm yükümlülüklerini yerine getirmelerinin altını çizdi, ayrıca İran'ın iç işlerine her türlü müdahaleyi "zarar verici" olarak niteledi.

İngiltere'nin BM Temsilcisi ise, İran hükümetinin insan hakları ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirmesini isteyerek, kanıtlanmamış iddialarda bulundu, "İngiltere'nin İran konusunda insan hakları endişeleri, son olaylar ve eylemleri aşıyor. Çocuklar başta olmak üzere idam cezasının kullanılmaya devem etmesi, kanunun zayıf hakimiyeti ve ifade özgürlüğünün kısıtlanması, hepsi oldukça endişe vericidir." ifadelerini kullandı.

İngiltere BM Temsilcisi; Lonra'nın İran'dan BM İnsan Hakları Özel Raportörüne insan hakları durumunu değerlendirmesi için bu ülkeye girmesine izin vermesini istedi. Ayrıca, İran'da göstericilerin taleplerini incelemek için gerçek diyaloğa ihtiyaç olduğunu söyledi.

 Rycroft sözlerinin devamında, İran'ın güvenlik programların bazen başkalarını tehdit edecek şekilde takip edildiğini iddia ederek, İran'ı terörizme destek vermekle suçladı.

İngiliz Temsilcisi sözlerinin son kısmında, Londra'nın nükleer anlaşmaya bağlı olduğunu belirterek, İran'ın nükleer yükümlülüklerini yerine getirmesini memnuniyetle karşıladı.

Kuveyt Temilcisi de, uluslararası camianın İran meselelerini ele alırken, Suriye'deki olaylar ve Arap Baharı'nın felaket sonuçlarından ders alması gerektiğini ifade ederken, İsveç Temsilcisi, İran ile diyaloğun en fazla öneme sahip olduğunu, insan hakları ile ilgili meselelerin nükleer anlaşmanın uygulamasından ayırmak gerektiğini söyledi.

Hollanda Temsilcisi de Güvenlik Konseyi oturumda yaptığı açıklamada, İran'da durumun sakinleştiğini işaretle, ülkede daha fazla sebatın hakim olmasını temenni ederken, Polonya Temsilci ise, İran'ın bölgede barış ve istikrara katkı için yapıcı rol ifa etme kabiliyetine sahip olduğunu belirtti.

Ekvator Ginesi Temsilcisi de, ülkesinin İran'ın iç meselelerinin Güvenlik Konseyi'nde ele alınmasına karşı olduğunu vurguladı.

Çin Temsilcisi de, ülkelerin toprak bütünlüğü ve egemenlik hakkına saygı gösterilmesini isteyerek, Güvenlik Konseyi'nin diğer ülkelerin iç meselelerini ele almaması gerektiğini kaydetti.

Rusya'nın BM Temsilcisi Vasili Nebnezya da; "Herkes için bugün Güvenlik Konseyi'nin gündemine alınan konunun bu konseyin görevleriyle alakasının olmadığı açıktır. ABD, bu konseyi zayıflatmaması gerekiyor." ifadelerini kullandı.

ABD'nin BM Güvenlik Konseyi'ni yanlış şekilde kullandığından dolayı büyük teessüf duyduğunu söyleyen Nebnezya; uluslararası barış ve güvenliğin korunmasından esas sorumlu olan bu konseyin yetkisini ABD'nin zayıflatmaya çalıştığını vurguladı.

Rus diplomat, "bugün İran'daki durum normale dönerken neden bu oturumu düzenlemeye gerek duyuyor?" sorusunu gündeme getirdi, ABD'nin gönderdiği mesajların İran halkının dayanışmasına neden olduğunu ve onların ABD karşıtı duygular ekseninde birleşmesine sebebiyet verdiğini kaydetti.

İran'ın BM Daimi Temsilcisi Gulamali Hoşru da,  BM Güvenlik Konseyi oturumunda yaptığı açıklamada; Amerikan yönetiminin isyancı göstericileri muhalifler olarak göstermesine kınayarak, “Amerikalı yetkililer, siyasetten ve ahlaktan uzaklar” dedi.

Hoşru, Amerika'nın BM Güvenlik Konseyi'ni kendi şom emelleri için kullanmasına tepki gösterirken, bunun kabul edilemez olduğunu belirtti ve Güvenlik Konseyi'nin görevinin uluslararası barış ve güvenliği korumak olduğunu söyledi.

BM Güvenlik Konseyi'nin Amerika'nın baskılarına boyun eğmesinin bu kurumun itibarsızlaşmasına neden olacağını belirten Hoşru, Amerika'nın İran'da 1953'ten bu yana işlediği bir dizi cinayetlere, darbeye ve yolcu uçağını vurması gibi insanlık dışı girişimlerini hatırlatarak Amerika'nın İran'ın içişlerine yönelik müdahalelerini kınadı.

Hoşru, Amerika'nın 1988'de İran yolcu uçağını düşürmesine rağmen BM Güvenlik Konseyi'nin Amerika'nın bu cinayetiyle ilgili oturum düzenlemediğini de hatırlattı.

İranlı yetkili, Amerika'nın 2011'de Waltrett ile ilgili olaylarda göstericileri katlederek bastırmaya çalıştığını ve çok sayıda öğrenci ve göstericiyi öldürdüğünü belirterek, BM güvenlik konseyinden bu cinayetle ilgili ses çıkmamasını da eleştirdi. Hoşru, FBI ve Amerika'nın diğer güvenlik ve casusluk kurumlarının hem Amerika'da hem de dünya genelinde işlediği cinayetleri de hatırlatarak, Amerika'nın bu cinayetlerinin BM Güvenlik Konseyi'nde gündeme gelmemesinin de kabul edilemez olduğunu bildirdi.

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif da attığı tweette, İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, BM güvenlik konseyinin İran'la ilgili oturumunu ABD Başkanı Donald Trump’ın İran'a karşı küstahça girişimlerinden bir diğeri olduğunu söyledi.

 Zarif, Güvenlik Konseyi'nin Amerika’nın çabalarını boşa çıkardığını ve bu durumun gerçekte Amerika'nın rezilliğinin bir diğeri olduğunu'' bildirdi.

En Çok Okunan Dünya Haberler
En Önemli Dünya Haberler
En Çok Okunan Haberler