Bloomberg'ten Bin Selman'a Kinayeli Atıf; Saddam Da Batı Asya'daki Düzeni Değiştirmek İstiyordu!


Bloomberg'ten Bin Selman'a Kinayeli Atıf; Saddam Da Batı Asya'daki Düzeni Değiştirmek İstiyordu!

Bir haber analiz ajansı tarafından verilen habere göre, Riyad bugüne kadar bölgede İran karşıtı birçok adım attı ancak hiçbirinde başarılı olamadı yorumu yapıldı.

Tesnim Haber Ajansı - Bloomberg yayımladığı analizde; “Muhammed Bin Selman hakimiyet kurma çabasında olduğu Katar, Lübnan ve Yemen'de de birçok sorunla karşıya kalmış durumda.” İfadelerine yer verdi.

Bloomberg yayımladığı analizde ayrıca şu ifadelere yer verdi: Yemen şehirlerindeki savaş tehlikesi Arabistan şehirlerine de sıçramış durumda nitekim Ensarullah, Kasım ayından bu yana Riyad'a 2 füze fırlattı, her ne kadar bu füzeler ağır hasara sebep olmamış olsa da ancak Arabistan'a, Yemen'e 3 yıldır devam eden saldırılarına rağmen düşmanının hala ayakta olduğunu hatırlattı. Arabistan müttefiklerini dahi savaşa girme konusunda ikna etmeyi başaramadı. Örnek verecek olursak, Arabistan'ın parasına ciddi anlamda muhtaç olan Mısır'ın dahi Yemen'e asker gönderme ve Muhammed Bin Selman'ın İran ile mücadele amacıyla yaptığı kapsamlı plana destek verme konularında pekte istekli davrandığı söylenemez.

Yine Arabistan veliahdının Lübnan'daki müdahaleleri de askeri değil siyasi idi. Lübnan Başbakanı Sait Hariri'nin beklenmedik istifası ve Kasım ayında Riyad'a yaptığı ziyaretle Arabistan İran'ın müttefiki olan Hizbullah'ı zayıflatmayı hedefliyordu.

Bloomberg daha sonra Muhammed Bin Selman'ın yaptıklarıyla ilgili olarak şunları yazdı: Bu güç oyunu ters etki yarattı ve Hariri en sonunda kendi işine geri döndü ve hatta Lübnanlı Sünniler dahi Suudilerin yöntemlerini eleştirdiler.

Analizde daha sonra şu ifadelere yer verildi: Hatta Arabistan'ın Avrupa'daki müttefikleri ve Amerika bile durumdan memnun değildi öyle ki Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron doğrudan Hariri konusuna müdahale etti.

Amerika Dışişleri Bakanı Rex Tillerson yaptığı açıklamada; Suudi Arabistan'ın durup yaptıkları hakkında düşünmesi gerektiğini belirtti.

Tillerson; Yemen, Katar ve Lübnan'dan bahsederken bu ülkelerin haziran ayından bu yana Arabistan'ın ekonomik yaptırım çabaları olduğunu ifade etti. Bu adımlardaki hedefin Katar'ı İran ile işbirliği yapması nedeniyle cezalandırmak olduğunu belirtti.

Bloomberg ayrıca şunları yazdı: Bu dostça ilişkiler Arabistan'ın yaptırımlarına rağmen daha da ilerledi. Katar Arabistan'ı, gördüğü zararları telafi etmek için yasal yollara başvurmakla tehdit etti. Hatta Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi üyesi sayılan Kuveyt ve Umman'da Suudi Arabistan yönetiminin yeni kararlarıyla ilgili rahatsız olduklarını belirttiler. Güçlü bir Sünni devlet olan ve bir dönem Arabistan ile yakın ilişkilere sahip olan Türkiye de Katar'ı destekledi ve bu durumu Katar ile ticari ve askeri ilişkiler kurmak için bir fırsat olarak kullandı.

Singapur'da bulunan Nanayang Bilim Üniversitesi Batı Asya uzmanı James Dorsey konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu: Eğer Suudi Arabistan İran'daki olayları İran rejimini zayıflatmak için bir fırsat olarak kullanırsa, daha çok batacaktır. İran hiç şüphesiz doğrudan bir çatışmadan uzak duruyor ancak Lübnan, Irak'taki destekçileri ve yine Bahreyn ve Arabistan'daki Şiiler aracılığıyla intikamını alabilecek güçtedir. Arabistan'ın geri çekilmesi de yine Amerika'nın İran'ı yenilgiye uğratma çabasının bir parçasıydı, bu durum uluslararası camianın Trump'a verdiği destek düzeyinin düşük olması dikkate alındığında, aslında çok tehlikeli bir stratejidir.

Bloomberg'in analizine göre; Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak resmen ilan etmesi ve alelacele hazırlanmış ve Amerika'nın nükleer anlaşma konusunda uluslararası anlaşmalardan daha da uzaklaşmasına neden olacak yaptırımların ardından Amerika şuan köşesine çekilmiş durumda.

Alef Advisory kurumunun kurucusu Hani Sabra ise konuyla ilgili şu ifadeleri kullanıyor: Muhammed Bin Selman gerçekten bölgedeki diğer ülkelerin durumuyla ilgili hiçbir şey bilmiyor ya da buna önem vermiyor ve bu durum aslında yaşanan tüm sorunların temelidir. 

Habere göre, güçlü Arap liderler büyük harcamalar yapmalarına rağmen iç durum, ekonomik ve güç dayanışması ve düşmanın marjinalleşmesi nedenlerinden dolayı Batı Asya'yı istedikleri gibi şekillendiremediler. Mısır ikinci Cumhurbaşkanı Cemal Abdülnasır Yemen'deki savaşta başarı kazanamadı ve 1967 yılında da İsrail tarafından yenilgiye uğratıldı. Saddam Hüseyin yıllarca Irak'ta hüküm sürdü ve onun, ülkesi dışında 1980'de İran'a yaptığı saldırı ve 1990'da da Kuveyt'e yaptığı saldırılardaki macera arayışı kanlı bir yenilgiyle sonuçlandı.

CIA eski başkanı Paul Pillar; Muhammed Bin Selman'ın, kendisini eski liderler ve 83 yaşında olan babasından farklı göstermek için çalıştığını belirterek şunları söyledi: Büyük ihtimalle Muhammed Bin Selman görevinin bilincinde olduğunu ve kolay pes etmeyeceğini gösterme ihtiyacı hissediyor ve bu durumda şunu söylemek gerekir ki, eski liderle kıyaslandığında bu büyük bir risktir ve fazla risk başarısızlık ihtimalinin artması demektir.

En Önemli Röportaj Haberler
En Çok Okunan Haberler