Nasrallah: Yeni Parlamento, Direnişi Ve Halkı Desteklemek İçin Büyük Bir Güç Sağlayacaktır


Nasrallah: Yeni Parlamento, Direnişi Ve Halkı Desteklemek İçin Büyük Bir Güç Sağlayacaktır

Hizbullah Genel Sekreteri, Lübnan seçimlerinin ilk sonuçları ile ilgili olarak şunları söyledi: ‘İstediğimiz şey gerçekleşti ve parlamentonun yeni oluşumunun, ordu, halk ve direniş denklemi olan stratejik tercihi desteklemede büyük bir garanti ve güç sağlayacağını söyleyebiliriz.’

Tesnim Haber Ajansı - Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, Lübnan’ın el-Menar kanalı aracılığıyla bu ülkedeki ve bölgedeki son gelişmelere değindi.

Öte yandan, Lübnan’da Pazar günü yapılan bu seçim, yaklaşık 9 yılın ardından gerçekleşti ve bu süre zarfında Hizbullah ve müttefiklerinin milletvekilleri, parlamentoda sandalye çokluğuna sahip olamamışlardı.

Hizbullah Genel Sekreteri konuşmasının başında şu ifadelerde bulundu: ‘9 yılın ardından seçimlerin düzenlenmesi büyük bir ulusal başarıdır. Bu başarı, Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Lübnan Hükümeti ve seçimlerin başarılı bir şekilde gerçekleşmesinde iş birliği yapan halkın bütün kesimleri için kaydedilecektir.

Lübnan seçimlerinde nisbiyet yasasını uygulamaya devam etmeliyiz

Lübnan seçimlerindeki nisbiyet yasasının birçok siyasi grup ve şahsiyetin katılımı için büyük bir fırsat sağladığına inanıyoruz ve bazı sorunları dikkate alarak bu kanunu uygulamaya devam etmeliyiz.

Seçim yasası ile ilgili olarak geriye dönmemeliyiz, ben önemli bir meseleyi vurguluyorum ve o da nisbiyet yasasının kimsenin kenara atılmasına izin vermemesidir.

Bazı hatalar olmasına ve bunların çözülmesi gerekmesine rağmen, güvenlik ortamı çok iyiydi ve hükümetin seçimleri bir günde yapması büyük bir başarıdır. Tecrübeyle kanıtlanmıştır ki, güvenlik ortamı çok iyiydi ve Lübnan’ın her yerinden birçok şahsiyet rahatlıkla gidiş geliş yapabilir. Rahatlıkla gidiş geliş yapamayacak tek kişi benim ve bunun nedeni de İsrail’dir.

İstediklerimiz gerçekleşti

Biz seçimin başından beri, birincisi, ordu, halk ve direniş denklemi için siyasi destek sağlanması ve güçlü bir parlamento olduğu takdirde, seçim programlarının gerçekleşme imkânı olması olmak üzere iki sebepten dolayı parlamentoda geniş çaplı bir varlığa ihtiyacımız olduğu yönünde iki ana konu üzerinde durduk.

İstediğimiz şey gerçekleşti ve parlamentonun yeni oluşumunun, ordu, halk ve direniş denklemi olan stratejik tercihi desteklemede büyük bir garanti ve güç sağlayacağını söyleyebiliriz.

Ülkenin egemenliğini destekleyen direniş seçeneği, büyük bir siyasi ve manevi zafer kazandı.

Parlamentoda Direniş Kuvvetlerinin geniş, dengeli ve gerçek varlığını görüyoruz.’

Sadece altın denklemin ülkeyi koruyabileceğini vurgulayan Seyyid Hasan Nasrallah şu ifadelerde bulundu: ‘Mevcut parlamentoda, direniş güçlerinin gerçek, dengeli ve kapsamlı varlığına şahit olmaktayız ve bu durum, stratejik seçeneği (altın denklemi) desteklemektedir.

Mecliste direniş güçlerinin geniş çaplı varlığı, eğer samimi ve ihlaslı bir şekilde olursa, önerilen seçim programlarının hayata geçirilmesine yardımcı olabilir.

Dünya çapında birçok ülkede, Lübnan'daki direniş hakkında onu zayıflatmak için konferanslar yapıldı. Sonuç olarak, eğer direnişin iradesi varsa, zayıf imkânlarla da olsa direnişe devam edebilir.

Hizbullah'a karşı yapılan suçlamaların ve propagandaların tam tersi sonuçları oldu

Baalbek el-Harmel'de bize karşı yapılan suçlamaların tam tersi sonuçları oldu ve 2009 yılında bölgedeki Şiilerin sayısında keskin bir artış gösterdi. Baalbek-el Harmel’deki seçim sonuçları, nisbiyet kanunları ve bölgenin demografik yapısı çerçevesinde normaldi.

Bazıları direnişin halk tabanını kaybettiğini söylemeyi bekliyordu, ama sonuçlar bu beklentinin tam aksini kanıtladı.

Seçimler sona erdi ve Lübnan'da, hiç kimsenin görmezden gelemeyeceği, kimsenin Lübnan'da kimseyi kenara itemeyeceği, ülkeyi ve sorunları çözmek istiyorsak, hep birlikte çalışmamız ve çatışmaları bir kenara bırakmamız gerektiği yönünde ulusal bir gerçek vardır.’

Beyrut her zaman direnişin temeli olmuştur ve öyle de kalacaktır

Nasrallah, siyasi grupları sakinliğe davet ederek, şunları söyledi: ‘Seçimlerden önceki ihtilaf ve tutumlar aynı şekilde devam ederse, bu, ülkedeki durumu iyileştirmek istemediğimiz anlamına gelir ve bu nedenle Lübnan halkı bu konuda sessiz kalmamalıdır.

Ülkede sakinliği ve huzuru sağlamalı, hükümetin kurulmasına ilişkin müzakerelere başlamalıyız ve hükümetin kurulmasının sekiz ay sürmesi doğru değildir ve bu konu ciddiyet gerektirmektedir.

İstesek te istemesek te dört yıllık bir dönem için bir meclise sahibiz ve hükümet kurulacaktır. Bu nedenle hepimiz iş birliği içerisinde olmalıyız.

Beyrut'taki seçim sonuçlarına göre herkes, Beyrut'un Arap kimliğinin kalacağı konusunda ikna olmuştur. Beyrut'taki seçimlerin sonuçlarına baktığımızda, mevcut çeşitliliğin, Beyrut'un herkese ait olduğunu vurguladığını göstermektedir ve biz bu kimliği korumak için çaba göstermeliyiz. Beyrut her zaman direnişin temeli olmuştur ve öyle de kalacaktır.

Halk vazifesini yapmıştır ve bugün sorumluluk milletvekillerinin omuzundadır

Herhangi bir başarı ya da zafer Allah’ın bir nimettir ve biz ona şükrediyoruz. İnsanlar iradesini gösterdi ve ben onlara teşekkür ediyorum. Hepinize, şehit ailelerine, yaralılara, yaşlılara ve halkın muazzam varlığına teşekkür ediyorum.

Biz yeni bir aşamanın arifesindeyiz. Halk görevini yerine getirdi, bugün sorumluluk milletvekillerinin omuzundadır ve bir sonraki aşama, halka karşı sorumluluk almaktır.’

En Çok Okunan Dünya Haberler
En Önemli Dünya Haberler
En Çok Okunan Haberler