Erdoğan-Biden Görüşmesi Öncesi Türkiye-ABD İlişkilerinin Geleceği Hâlâ Belirsiz


Erdoğan-Biden Görüşmesi Öncesi Türkiye-ABD İlişkilerinin Geleceği Hâlâ Belirsiz

ABD yönetimi, F-35 ile diğer tartışmaları konular hakkında daha yeşil ışık yakmazke Beştepe Sarayı’nda Erdoğan’ın ekibi  Biden-Erdoğan görüşmesi için Türkiye'nin stratejisini hazırlıyor.

Tasnim Haber Ajansı- Ankara-Washington ilişkilerinin üzerinde hâlâ kara bulutlar dolaşır. ABD yönetimi, F-35 ile diğer tartışmaları konular hakkında daha yeşil ışık yakmazken Beştepe Sarayı’nda Erdoğan’ın ekibi  Biden-Erdoğan görüşmesi için Türkiye'nin stratejisini hazırlıyor.

Sonuçsuz Lobicilik Çalışmaları

Birçok Türk medyası, son iki yılda ve özellikle ABD'nin eski başkanı Donald Trump'ın, görevi bıraktığı günden itibaren Erdoğan hükümetinin Ankara-Washington arasındaki ilişkiyi geliştirmek için lobi şirketlerine milyonlarca dolar ödemesine rağmen silah ambargosu, artan tehditler ve baskı gibi alanlardaki durumun hâlâ kötü olduğunu biliriyor.

Mevcut sorunların üstesinden gelebilmek için ABD Kongresi'ndeki çeşitli güç odaklarıyla bağlantı kurmaya çalışan Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Hasan Murat Mercan, son günlerde iki ülke arasındaki bağları güçlendirme umutlarını artırmak adına Demokrat Parti’ye ait Defence One adlı web sitesinde bir yazı yayınladı.

Türkiye’ye Güvenin

Türkiye’nin eski Tokyo Büyükelçisi Mercan, Trump seçimlerde başarısız olmasaydı, Washington'a gönderilmeyecekti. Biden'ın zaferinin açıklanmasının ardından Ankara yönetimi ABD ile ilişkilerini onarmaya karar verdi.

Kıdemli diplomat Mercan’ın durumu değiştirmesi bekleniyordu. Fakat gerçek şu ki, sadece Demokratlar değil, Cumhuriyetçilerin de önemli bir kısmı Türkiye'ye sıcak bakmıyor ve Türkiye'nin Washington Büyükelçisi’nin işi oldukça zor.

Türk Büyükelçi Mercan yazısında, "Orta Doğu, Kuzey Afrika, Karadeniz Havzası ve Asya'da ortaya çıkan son gelişmeler, transatlantik ittifakın sağlamlığını test eden dalgalı etkilere sahiptir. Siyasi, sosyal ve güvenlik kırılmaları, toplu mülteci akışlarını ve asimetrik tehditleri tetiklerken ortaklığımızı bir kez daha gözden geçirmemizi gerektiriyor. Bölgedeki bu transatlantik angajmanların yeniden ayarlanması, yetenekli, istekli ve güvenilir müttefikler ve ortaklar içermelidir." sözlerine yer verdi.

Mercan, transatlantik güvenlik önceliklerinin bir büyük güç rekabetine dönüştüğü dönemde, kaçınılmaz olarak Türkiye ile ABD arasında kademeli yakınlaşma alanlarının araştırılmasının gerektiğini kaydetti.
Türkiye'nin Afganistan'da en son yaşananlar üzerinden, transatlantik aktörlerin karşılıklı güvenlik sağlayıcıları olarak faaliyet göstermeye devam etmesi gereğine atıf yaptığı yazısında Mercan, "Afgan hükümetinin hızla çökmesine yol açan Afganistan'ın eyalet başkentlerinin 10 günden kısa sürede düşmesi, dünyayı şaşkına çevirdi. Kabil Uluslararası Havalimanından gelen beklenmedik olaylar ve çaresizlik görüntüleri, uluslararası toplumu uzun süre rahatsız edecek." ifadelerini kullandı.

"Yetenekli, istekli ve güvenilir bir NATO müttefiki" olan Türkiye'nin, Afganistan'da hayati bir rol oynadığı ve transatlantik topluluğuna örnek teşkil ettiğinden bahseden Washington Büyükelçisi Mercan, ülkesinin, Kabil Uluslararası Havalimanının işletilmesine talip olması ve özellikle Afgan kız çocukları ve kadın haklarının korunması yönündeki çabası ile de eşsiz kapasitesini bir kez daha gösterdiğini vurguladı.

Büyükelçi Mercan’ın kaleme aldığı yazı gözden geçirildiğinde onun Ankara-Washington ilişkilerinin önündeki engelleri kaldırmak için yeni bir sözü veya önerisi olmadığı ortaya çıkıyor. Türk diplomatın sözlerini şöyle özetleyebiliriz: “ABD, Türkiye ile işbirliği yapmalıdır, çünkü Türkiye’den başka daha iyi bir alternatifi yoktur.”

Erdoğan-Biden Görüşmesini Beklemek

ABD ile siyasi krizlerin ve anlaşmazlıkların iki ülke liderlerinin yüz yüze görüşmesiyle çözüleceğine umut bağlamak Ankara için alışkanlık haline geldi.

Siyasi ve ekonomik sorunların zirveye ulaştığı dönemlerde AK Parti yanlısı medya kuruluşları tüm sorunların liderler görüşmesi ile ortadan kalkacağını sanıyor.

Bu bağlamda iktidar destekçisi medya organları şu iki avantajı değerlendirmeye çılışır;
1. Türkiye'nin bölgedeki jeopolitik konumu ve NATO üyeliğinin önemi.
2. Müzakerelerde puan kazanma konusunda Erdoğan'ın diplomatik zekası ve tecrübesi.

AK Parti medyası bu iki faktörden yola çıkarak Erdoğan'ın ABD Başkanı Biden ile yapacağı görüşmenin arifesinde görüşmeyi her zaman “tarihi bir olay” olarak nitelendiriyor ve aynı zamanda Türkiye'nin ABD'ye verdiği önemi ve Erdoğan'ın gücü ile tecrübesini de göz önünde bulundurarak, görüşmenin yapıcı ve olumlu geçeceğini ileri sürüyor.

Ancak görüşme sonrası sorunlar devam ediyor ve hatta bazen sorun daha da büyüyor.

Saha çalışması kanıtlarına dayanan bazı uzmanlar, Ankara-Washington ilişkilerini şöyle değerlendiriyor; Birincisi, ABD'nin siyasi çıkarları açısından öncelik meselesi olmayan Türkiye, ABD ile yakın dostluk kurma konusunda büyük beklentilere kapılmamalı. Çünkü özellikle Biden yönetiminde, Çin ve Rusya ile rekabet etmenin hayati önemi ile bu iki süper gücü kontrol altına almaya dair çabalar ABD’yi yıpratmıştır.  İkincisi, hem Cumhuriyetçiler hem de Demokratlar, Erdoğan yönetiminde Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesine sıcak ve samimi olarak bakmıyorlar. Üçüncüsü, Türkiye'nin Rusya ve Çin ile yakınlaşması ve Asya'ya Dönüş Stratejisi’nin Türk dış politikasının temelini oluşturması Washington ve Ankara arasındaki soğuk ilişkilerde yeni bir sayfanın açıldığını gösteriyor. Bu durumu değiştirme yönündeki çalışmalar gerçeklikten uzaktır.

En Çok Okunan Türkiye Haberler
En Önemli Türkiye Haberler
En Çok Okunan Haberler