Türkiye’de Ekonomik Kriz; Arapların Kolladığı Fırsat


Türkiye’de Ekonomik Kriz; Arapların Kolladığı Fırsat

Kur krizi ve Ankara hükümetinin döviz ihtiyacı zengin Araplara Türkiye’de düşük maliyetle şirket ve işletme sahibi olmaları için büyük bir fırsat sağladı.

Tesnim Haber Ajansı- Ankara hükümeti, 2021 yılının son ayında ekonomik krizin zirve yaptığı bir dönemde, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile ilişkileri normalleştirmeye yönelik bir adım attı.Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ankara’da Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan ile görüşmesi Türk dış politikasında bir dönüm noktası oldu.

Ancak Türkiye ile Fars Körfezi'ndeki zengin Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerin normalleşmesi, sadece yol inşaatı gibi alanlarda yabancı yatırım çekmek için değildir. Ekonomi uzmanlarına göre, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Türkiye'ye yatırım yapmak üzere 10 milyar dolarlık bir fon ayırmasının kötü sonuçları ve riskleri olabilir.

Daha önce Türkiye'deki kur krizinin ve TL’nin euro ve dolar karşısında büyük oranda değer kaybetmesinin sadece Bulgaristan ve Yunanistan vatandaşlarının işine yarayacağı düşünülüyordu. Fakat mevcut durumda Fars Körfezi ülkelerindeki varlıklı Araplar da konut ve şirket almak için Türkiye’ye koşuyor.

Katar’ın Ardından BAE

Kur krizi ve Ankara hükümetinin döviz ihtiyacı Arap yatırımcılara Türkiye’de düşük maliyetle şirket ve işletme sahibi olmaları için büyük bir fırsat sağladı.

Katarlı Al Sani ailesi, son birkaç yılda Türkiye'de büyük yatırımlar yaptı. Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani’nin annesi Şeyha Moza’nın Başakşehir’de 100 bin lira sermayeli şirket kurup 1.5 ay sonra Kanal İstanbul güzergahında 44 dönüm arazi satın aldığı belirtildi. Böylece Katar Emiri’nin annesi kısa vadede on milyonlarca dolar kazanmış oldu.

Ancak bu, Katar'ın Türkiye'deki en büyük satın alımlarından sadece bir örneğidir. Aksaray’daki Tank Palet Fabrikası'nın çoğunluk hissesinin Katar’a satılması konusu da muhalefetin şiddetli tepkisini çekmişti.

Erdoğan'ın muhaliflerinin Katar'a ciddi hassasiyetinin arkasında düşünce ve politik sebepler var. Laikler ve Kemalistler, AK Parti ve Al Sani arasındaki ittifakın Suriye, Tunus, Libya ve başka yerlerde Müslüman Kardeşler söylemini güçlendirmeyi amaçladığına inanıyor. Onlara göre, bu tür ittifaklar Türk halkı ve ülke ekonomisine katkı sağlamak yerine sırf AK Parti’ye katkı sağlıyor.

Bu nedenle muhalefet partilerinin Katar'ı görmek istemediğini söylemek yanlış değildir. İktidardaki AK Parti hükümeti 2023 seçimlerini kaybederse büyük ihtimalle Türkiye’nin Fars Körfez'ine kıyısı olan Arap devletleriyle ilişkilerinde değişim yaşanacaktır.

Zayıf TL Fırsat Yarattı

2021'de birkaç önemli faktör binlerce küçük, orta ve büyük Türk şirketinin batmasına yol açtı.

Varlıklı Araplar batmış şirketleri satın almak için Türkiye'ye akın etti.

Yabancılara Türk şirketlerinin satışı listesinde Katarlı vatandaşlar birinci, BAE'li vatandaşlar ise ikinci sırada yer alıyor.

Şirketlerin satışının ana nedenleri şunlardır:

1. Koronavirüs salgınının oluşturduğu ekonomik kriz.

2. Türkiye'de artan enflasyon, TL'nin değer kaybetmesi ve doların yükselmesi sonucunda yabancı bankalar ve finans kuruluşlarından kredi alan Türk şirketlerin borçlarının katlanması.

3. Yüzlerce şirkete kamu ve özel bankalar tarafından el konulması ve bu şirketlerin değerlerinin çok daha altında satışa konulması.

Financial Times’a verdiği demeçte, Türk Lirası’ndaki düşüşün bazı fırsatlar sunabileceğini ifade eden Abu Dabi Kalkınma Holdingi’nin Başkanı el Suwaidi, Türkiye uzun vadede yatırım için ‘’harika bir zaman’’ olduğunu söyledi. Suwaidi, Türk Varlık Fonu (TVF) bünyesindeki şirketlerin de olduğunu, TVF elinde bulunan paraya sıkışmış zor durumdaki bazı şirketleri incelediklerini sözlerine ekleyerek ‘’Türkiye Varlık Fonu ve portfolyosunda bulunan şirketlerle süren görüşmeler var. Zor durumdaki bazı varlıklar için kalkınma sağlayacak birkaç platform geliştirmek için seçenekler değerlendiriyoruz’’ dedi.

Türkiye’nin tüm bu gelişmelere rağmen yine de cazip bir yatırım olasılığı olduğunu söyleyen BAE’li yönetici ‘’Türkiye’nin en sevdiğim yanı, Almanya’ya lokasyon olarak 12 saat içinde ulaşacak bir noktada bulunması ve 84 milyon nüfusunun olması. Sektörler için büyük bir güç merkezi; harika lojistik öneme sahip, bu yüzden kesinlikle ilgileniyoruz’’ ifadelerini kullandı.

Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan, 24 Kasım 2021'de resmi temaslarda bulunmak üzere Ankara'ya geldi. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bin Zayed'i, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin ana giriş kapısında karşıladı. Bu gezi, Türkiye ile BAE arasındaki birçok sorunun çözülmesine yardımcı oldu.

Şimdi normalleşme sürecinin yeni aşamasında Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Erdoğan'ın Şubat ayında BAE'yi ziyaret edeceğini duyurdu.

Erdoğan'ın Abu Dabi ziyaretinin ardından Türkiye'de yatırım için Araplara daha fazla fırsat sunulması bekleniyor. Ancak Türk ekonomi analistleri, ülkenin yabancı bankalara olan borcunun ve art arda gelen dolar şoklarının yol açtığı zararlarla Türkiye ekonomisinin Arap sermayesiyle rahat nefes alamayacağını söylüyor.

Ancak bu durumda Türkiye'nin sadece Katarlılar, BAE'liler ve Çinlileri hoş karşılaması gerekiyor. Bunun nedeni, büyük ve orta ölçekli Avrupa finansal kuruluşlarının Türkiye'ye yatırım yapma konusunda isteksiz olmasıdır ve kanıtlar 2022'de de önemli bir değişiklik olmayacağını gösteriyor.

2021 ekonomik krizi Türkiye'de birçok sorun geride bıraktı ve dış politika alanı, özellikle Türkiye'nin Fars Körfezi'ndeki zengin Arap ülkeleriyle ilişkileri, siyasi yorumcuların dikkatini çeken önemli konulardan biridir.

Görünüşe göre Türkiye, zengin Arap ülkeleriyle ilişkilerini geliştirme konusunda daha çok ekonomik boyutuna önem veriyor. Bu ülkeler arasında Katar, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan ayrıcalıklı bir konuma sahiptir.

 

En Çok Okunan Analiz/Makale Haberler
En Önemli Analiz/Makale Haberler
En Çok Okunan Haberler