Türkiye, Yönünü Mısır'a Çevirmiş Durumda


Türkiye, Yönünü Mısır'a Çevirmiş Durumda

Türkiye'de yayın yapan Müslüman Kardeşler'in yayın organı 'Mekameleen' adlı TV kanalının kapatılma kararı Ankara ile Kahire arasındaki ilişkilerin normalleşmesi olarak değerlendiriliyor.

Tesnim Haber Ajansı- Türk dış politikasında ilişkilerin normalleşme süreci ve Erdoğan'ın ani dönüşü devam ediyor.

Türkiye Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iki günlük Suudi Arabistan ziyaretinden yurda dönüşü, Türk medyası ve sosyal medyada büyük tartışmalara neden oldu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suudi Arabistan ziyaretiyle ilgili analizlerde Erdoğan'ın pragmatik davranışının Müslüman Kardeşler ile bağlantılı bazı akımlar tarafından eleştirildi. 

Erdoğan'a yöneltilen en önemli eleştirilerden biri Türkiye'nin Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan, Mısır ve Siyonist Rejimle uzlaşma pahasına Mısırlı ile Filistinli savaşçılar ve Müslüman Kardeşler'e bağlı gruplardan uzaklaşmasıdır.

Muhafazakar günlük gazete Karar'da bugün (1 Mayıs), “Sıra Sisi'de” başlıklı manşet yer aldı. Gazete ayrıca Al Suud tarafının "Erdoğan'ın bize ihtiyacı var" ifadeleri kullanıldı.

Gazetenin analizine göre, Türk lirasının ABD doları karşısında büyük değer kaybetmesi ve Erdoğan hükümetinin ekonomik politikalarının verimsizliği nedeniyle Türk cumhurbaşkanı ekonomik krizi aşmak ve döviz sıkıntısını gidermek için Suudi Arabistan'a sığınmak zorunda kaldı.

Sisi'ye  Merhaba  İhvancılık'a Elveda

Mısır'da 2013'te seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin, Abdulfettah Sisi öncülüğündeki bir askeri darbeyle görevden uzaklaştırılmasının ardından, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Mısır'a karşı sert bir tavır takındı ve konuşmalarında defalarca General Sisi'yi hedef alarak onun hükümetini darbe ve baskıyla iktidara gelen gayrimeşru bir hükümet olarak nitelendirdi.

Erdoğan, 9 yıl boyunca tüm konuşmalarında Rabia işareti yapıyordu ve Mısır'da hayatını kaybeden İhvan Hareketi üyelerini direniş tarihinin en büyük şehitleri olarak tanımlıyordu. O yıllarda Mısırlı Müslüman Kardeşlerin yüzlerce üst düzey yetkilisi Türkiye'ye giderek İstanbul, Ankara, Trabzon ve ülkenin diğer bazı şehirlere yerleşti.

Mısır ve diğer bazı Afrika ülkelerinin İhvan'ı Türkiye'de, çok sayıda AK Parti'ye bağlı medya kuruluşları ve Arap asıllı Türk siyasetçinin yardımıyla Sisi yönetimine karşı medya faaliyetlerine başladı.

Böylece Türkiye Sisi yönetimi ve İhvan Hareketi arasındaki mücadelenin merkezi haline geldi. Libya ve Tunus gibi diğer meselelerde ve aynı zamanda Türkiye ile Mısır arasında yaşanan siyasi ve güvenlik anlaşmazlıkları konusunda İhvancılar defalarca Erdoğan'ın yardımına koştu. Ancak şimdi sayfa çevrildi ve Erdoğan, Sisi ile 9 yıllık sorunları çözme arayışında.

Türk ve Mısır heyetleri son bir buçuk yılda üç kez bir araya gelerek istikşafi nitelikli görüşmeler gerçekleştirdi. Varılan anlaşmaya göre Ankara-Kahire ilişkilerinin yakında düzenlenmesi bekleniyor.

Ancak gerçek şu ki, bu girişim Türkiye için daha ucuza mal olamadı ve Sisi hükümetinin Türkiye ile resmi ve siyasi diplomatik faaliyetlerine yeniden başlamasının önemli şartlarından biri de Müslüman Kardeşlere ait medya organının Mısır hükümetine karşı faaliyetlerine son vermesiydi.

Uzun pazarlıklardan sonra Türkiye Mısır'ın şartını kabul etti ve şimdi İhvan yanlısı televizyonları ve web sitelerinin Türkiye'deki ofisi kapatılıyor. Hatta bazı İhvan temsilcileri kibarca Türkiye dışına gönderildi.

Türkiye'de yayın yapan Müslüman Kardeşlerin yayın organı 'Mekameleen' adlı TV kanalının kapatılma kararı, Ankara ile Kahire arasındaki ilişkilerin normalleşmesi olarak değerlendiriliyor.

Mekameleen Kanalı’ndan önemli açıklama' adıyla yapılan açıklamada, kanal idaresinin yayınlarını ve stüdyolarını Türkiye dışına taşımaya karar verdiği açıklandı. Mekameleen TV'nin  nereye gideceği henüz belli değil, ancak Katar'dan yeniden yayına başlaması mümkündür.

Karar yazarı Taha Akyol bugünkü (1 Mayıs) köşesinde, ''Yeni dostumuz Prens!'' başlıklı bir makale kaleme aldı.

Erdoğan'ın Mısır politikasını eleştiren Akyol, "Bu politika, İhvan karşıtı olan bütün Arap rejimlerini aleyhimize çevirdi. Temmuz 2013’te Mısır’daki askeri darbeden sonra Türkiye karşıtlığı daha da sertleşti." dedi.

Yazıda şu ifadelere yer verildi: 

"Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın güçlü liderliği ve proaktif dış politikası Fars Körfezine kıyısı olan Arap ülkelerini kaygılandırmıştır.

Erdoğan “geleceğimizi Avrupa ile birlikte kurmayı tasavvur ediyoruz” diye konuşmalar yaptı."

Bir dönem Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı bir katil olarak tanımlayan Erdoğan'ın Cemal Kaşıkçı davasını sonuna kadar sürdüreceği sözü verdiğini hatırlatan Taha Akyol, şimdi Erdoğan'ın tavır değiştirip Muhammed bin Selman'ı Türkiye'nin bir dostu olarak gördüğünü ifade etti.

Son 9 yılda, Türkiye-Mısır siyasi ilişkileri, Müslüman Kardeşler konusundaki anlaşmazlıklar ve Muhammed Mursi'ye karşı yapılan darbe yüzünden donmuş, ancak iki ülke arasındaki ticari ilişkiler devam etmişti.

Yayınlanan istatistiklere göre, Türkiye ile Mısır arasındaki ticaret hacmi yaklaşık 7 milyar dolar. Bu da başlı başına önemli bir rakam sayılır.

İki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin gittikçe iyileşmesi bekleniyor ve Türk Dışişleri artık maliyetleri azaltmanın bir yolunu arıyor. Bunun yanı sıra Erdoğan'ın Kahire ziyareti gündemde olacak gibi görünüyor.

Hiç kuşkusuz, Kahire ve Ankara arasındaki ticarette elde edilen büyük kazançların yanı sıra Doğu Akdeniz konusu da ayrı bir önem taşımaktadır. Zira Türkiye, yakın gelecekte işgal altındaki Filistin topraklarının sahalardan çıkardığı gazı Avrupa'ya taşımayı planlıyor ve bu projelerde Mısır'ın desteği de büyük önem taşıyor.

En Çok Okunan Analiz/Makale Haberler
En Önemli Analiz/Makale Haberler
En Çok Okunan Haberler