Suudi Arabistan’ı İran İle Görüşmeye Götüren Süreç


Suudi Arabistan’ı İran İle Görüşmeye Götüren Süreç

Batı Asya coğrafyası ve İslam dünyasının iki önemli devleti İran ve Suudi Arabistan ilişkileri, İslam İnkılabı sonrası sorunlu bir halde ilerlemiştir. Vahabi Suudi yönetimi, ülkedeki Şii halka karşı uyguladığı baskıcı yönetime ilaveten İranlı hacılara karşı düzenlediği cinayetler iki ülke ilişkilerinin kesilmesine neden olmuştur.

Tesnim Haber Ajansı- 1979’da, 1987’de ve 2015’te yaşanan Hac facialarında çok sayıda İran vatandaşı hayatını kaybetmişti. Emperyalizmin ve işgalin babası ABD’nin Suriye’yi işgal planında kendi yarattıkları IŞİD terör unsurlarına para, silah ve istihbarat desteği veren Suud yönetimi, Suriye savaşındaki hedeflerine ulaşamamanın ve yenilginin yaşandığı bir dönemde ülke içindeki ve dışındaki muhaliflere gözdağı vermek ve ülkedeki Şii inancına sahip halkı bastırmak için Katif bölgesindeki Şii din adamı Şeyh Nemr Bakır En-Nemr’i idam etti. 
Şeyh Nemr’in idamı nedeniyle İran, Suudi Arabistan’a nota verdi. Irak, Lübnan ve Bahreyn’den Riyad’a tepki yağdı. Birçok yerde protesto gösterileri düzenlendi. İran’da Suudi Arabistan’ın Tahran Büyükelçiliğinin önünde toplanan kalabalık elçilik binasını ateşe verdi. Bahreyn’de idamı protesto eden kalabalığı dağıtmak için güvenlik güçleri tazyikli su ve göz yaşartıcı gaz bombaları kullandı. Irak’ın önemli Şii önderlerinden Mukteda al Sadr, Körfez ülkelerindeki Şiilere gösteri çağrısı yaptı. Lübnan Hizbullahı, Nemr’in idamını kınadı ve Suudi Arabistan’ın bunun bedelini ödeyeceği açıklamasında bulundu. Şeyh Nemer’in idamına tepkiler şiddetli bir şeklide sürerken, Suudi Arabistan’ın İran’ın Meşhed şehrindeki Başkonsolosluğunun öfkeli halk tarafında ateşe verilmesi iki ülke ilişkilerinin resmen sonlandıran olay oldu. 
İran ile Suudi Arabistan ilişkilerini sonlandıran bu olay aslında Suudi yönetimin Suriye savaşında, 2015’te başlayan Yemen Savaşında yenilgiler tatmasının; Lübnan’da, Bahreyn’de Irak’ta istediği nüfuzu oluşturamamasının ve İran’ın bölgedeki ilerleyişi karşısında sürekli yenilgiye uğramasının bir neticesi idi. ABD ve gizli gizli görüştüğü Siyonist rejimin tahriki ve İran karşısındaki yenilgileri hazmedememenin sonucu olarak Şeyh Nemr’i idam etmiş ve yaşanan protestolar sonrası İran ile diplomatik ilişkilerini sonlandırdığını duyurmuştu. 
ABD’nin İran’a diz çöktürme politikalarına katılan Suudi Arabistan yönetimi 5 yıl boyunca İran karşıtı politikada azami katılım göstermiştir. Lübnan’da Hizbullah’ı terör örgütü olarak gören Suud yönetimi sırf İran’ın Lübnan’daki etkisini kırmak için Lübnan’ın siyasetini ve ekonomisini çökerterek ülkenin yıkılması pahasına kendi himaye ettiği Saad Hariri’yi Arabistan ziyareti sırasında tutsak etmiş, bir süre sonra serbest bırakarak başbakanlıktan istifa ettirmiş, Lübnan’a ekonomik yaptırımlar uygulamış fakat başarılı olamamıştır.
Suud yönetimi İran’ı Bahreyn’de engellemeye çalışmıştır. Bu bağlamda Bahreyn’de halka karşı Al-i Halife rejimini destekleyen Suudi Arabistan, Şii din adamlarının hapse atılmasında, Bahreynli Şii sivil vatandaşların idam edilmesinde büyük rol oynamıştır. Kendisi gizli bir şekilde ilişki kurduğu Siyonist rejimle, Bahreyn halkının kabul etmemesine rağmen Al-i Halife rejiminin doğrudan ilişki kurmasını desteklemiştir. Fakat burada da uyguladığı politikada başarılı olamamıştır.
Suriye’yi özgürleştirmek, Suriye’de insan hakları ve demokrasiye dayalı bir düzen kurmak yalanıyla aslında İran’ın artan bölgesel nüfuzunu sınırlamak ve İran’ın liderlik ettiği direniş bloğunu yıkmak amacıyla Suriye’de başlatılan savaşta Suudi Arabistan rejimi, Türkiye ile birlikte büyük bir rol oynamıştır. İlk günden itibaren hem siyasi hem de silahlı muhalefete destek olan Suud yönetimi Suriye’de İran yanlısı Esad hükumetini devirmek için tüm imkanlarını seferber etti. Suriye yönetimine yönelik uygulanan diplomatik baskı ilerleyen süreçte ülkedeki hem siyasi hem de silahlı muhalefete yönelik etkin bir desteğe doğru evirildi. Suriye’nin Arap Birliği’nden çıkarılması, ülkedeki büyükelçiliklerin kapatılarak diplomatik ilişkilerin askıya alınması, Suriye’de meşru yönetimi devirmeye matuf uluslararası müdahale çağrılarının yapılması, bu diplomatik baskının unsurlarıdır. Tüm maddi, diplomatik ve askeri desteğe rağmen Suriye’de hedefine ulaşamayan Suud yönetimi, Suriye politikasında değişikliğe gitmek zorunda kalmıştır.
Suriye’de de İran’ı durduramayan ABD ve Siyonist Rejimin maşa olarak kullandığı Suud rejimi son olarak Yemen’de farklı bir politika belirlemiştir. Yemen savaşına doğrudan müdahil olan Suudi Arabistan rejimi 2015’ten beri Yemen’i muhasaraya almış ve uluslararası tüm kuralları hiçe sayarak Yemen’de savaş suçu işlemiştir. Mart 2015’te Yemen’e savaş uçakları ile saldıran Suudi Arabistan, kara ordusunu da Yemen topraklarına sokarak fiili bir işgal girişiminde bulunmuştur. ABD ve Siyonist rejimin desteğini alan Suudi Arabistan üstelik bu savaşa yalnız başına katılmamış BAE, Sudan, Fas gibi ülkelerin askerlerini de Yemen’e götürmüştür. Tüm bunlara rağmen Yemen savaşında büyük bir bozguna uğrayan Suud yönetimi saplandığı bataklıktan kurtulmanın çaresini İran’la görüşmede bulmuştur.
İran karşıtı tüm girişimlerinde başarısızlığa uğrayan Suudi Arabistan, diplomatik ilişkilerini kopardığı İran ile yeniden ilişki kurmak için 5 yıl aradan sonra Nisan 2021’de Bağdat’ta İranlı yetkililerle müzakerelere başlamıştır. Irak’ın arabuluculuğunda Bağdat’ta gerçekleşen müzakerelerde Suudi Arabistan yönetimi İran’la doğrudan olan sorunlarını görüşmek yerine Yemen savaşını sonlandıracak meseleleri gündeme getirmektedir. Suriye meselesinde de geri adım atan Suud yönetimi, Yemen savaşında düştüğü rezil durumdan müzakere ile kurtulmak için İran’ı sıkıştırmaktadır. 
Suudi Arabistan yönetimi ABD’nin menfaatlerini korumak, Siyonist rejimin güvenliğini sağlamak adına İran’ın Batı Asya’daki gücünü kırmak için çıktığı yolda şimdilik müzakere masasına oturmuştur. Müzakerelerde kaçak bir politika takip eden ve ilerleyen dönemlerde nasıl bir politika izleyeceği belli olmayan Suudi yönetimi için var olan gerçeklik şimdiye kadar uyguladığı politikaların tamamının başarısızlıkla sonuçlanmış olduğudur.

En Çok Okunan Batı Asya Haberler
En Önemli Batı Asya Haberler
En Çok Okunan Haberler