Türkiye-İsveç İlişkileri Üzerinde Kara Bulutlar Dolaşıyor


Türkiye-İsveç İlişkileri Üzerinde Kara Bulutlar Dolaşıyor

Türkiye'nin İsveç'in NATO üyeliği konusundaki sert tavrı Avrupa ülkesini hayal kırıklığına uğrattığı için Erdoğan döneminde iki ülkenin anlaşmaya varması pek mümkün değil.

Tesnim Haber Ajansı- Türkiye-İsveç ilişkileri üzerinde kara bulutlar dolaşıyor ve her şey anlaşmazlık ve gerilim yönünde ilerliyor.

İsveç başkenti Stockholm'de tarihi belediye binası önünde toplanan Türk muhaliflerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın maketini asması, Türk cumhurbaşkanlığı kurumunu kızdırdı. Bu olayın ardından birçok siyasiden tepki geldi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, konuya ilişkin soruşturma başlatıldığını duyurdu ve İsveç Büyükelçisi de Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı.

NATO üyeliği çok aşamalı ve uzun bir süreç gerektiriyor. Herhangi bir ülkenin NATO'ya dahil olabilmesi için oy birliği, yani mevcut 30 müttefik ülkenin hepsinin birden onay vermesi gerekiyor. Bu arada Türkiye, parlamentoda yazılı onayını henüz onaylamadı ve İsveç'in NATO üyeliği durumu henüz belli değil.

İsveç: Türkiye'nin Talebi Kabul Edilemez

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson 8 Kasım'da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmek için Türkiye'ye ziyarette bulundu. Türkiye-İsveç ilişkileri uygun bir yönde ilerliyordu ve İsveç, Türkiye'nin dikkatini çekmek için bazı mahkumları Ankara'ya iade etti. Ancak şimdi Türkiye, İsveç'in kabul etmesi zor taleplerde bulunuyor.

İsveç Başbakanı Kristersson, Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğini engellediğini açıklayarak Ankara'nın son dönemde ülkesinin kabul edemeyeceği taleplerde bulunduğunu söyledi.

Daha önce Türkiye sadece PKK liderlerinin iade edilmesini istiyordu, ancak şimdi Stockholm'de yaşayan Gülen örgütünün çok sayıda firari üyesinin isimlerini gündeme getirdi.

İsveç Savunma Bakanı Pal Jonson'un Aralık sonunda Ankara'ya gelmesi bekleniyordu, ancak ziyaret İsveç Yüksek Mahkemesinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu ülkeden istediği gazeteci Bülent Keneş'in iade talebini reddetmesi üzerine Ocak ayına ertelendi. Aynı şekilde İsveç ve Finlandiya Meclis Başkanlarının da Türkiye'ye gitmesi bekleniyordu. Ancak TBMM Başkanı Mustafa Şentop, İsveç Meclis Başkanı Andreas Norell'in 17 Ocak gezisini iptal ettiğini açıkladı.

İsveç Yüksek Mahkemesi, Türkiye'nin bu ülkeden istediği Today's Zaman gazetesinin eski genel yayın yönetmeni Bülent Keneş'in iade talebini reddetti. Keneş'in iadesi, Türkiye'nin İsveç'in NATO üyeliğini onaylamak  için ilan ettiği koşullardan biriydi. Diğer yandan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, 11-12 Temmuz'da Litvanya'da yapılacak NATO zirvesinde İsveç Başbakanı'nı da görmek istiyor. Tabii İsveç o zamana kadar zirveye ulaşamazsa bu durum Ankara'nın Batı ile ilişkilerini zedeleyebilir.

ABD’nin Yaklaşaımı Ne?

Biden yönetiminin Türkiye ile ilişkileri hâlâ soğuk ve durgun. ABD’nin yanı sıra diğer Batı ülkeleri de seçim sonuçları netleşmeden Ankara hükümetiyle tansiyonu yükseltmek istemiyor. Bu nedenle seçim sürecindeki Türkiye hükümeti ile kamuoyu önünde tartışmaya girmek ve gerilimi yükseltmek istemeyen Batılı ülkeler, telkin ve çağrılarını ikili görüşmelerde ve tonu yükseltmeden yapmaya dikkat ediyorlar.

Kaynaklara göre Türkiye ile ABD arasındaki en önemli toplantılardan biri olan Stratejik Mekanizması görüşmeleri 18 Ocak'ta Washington'da yapılacak. Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken'in katılımıyla gerçekleşecek görüşmede iki İskandinav ülkesi İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği konusu ele alınacak.

ABD’den bu konuda en son açıklama 9 Ocak günü Dışişleri Bakanlığı sözcülüğünden yapıldı. ABD-İsveç Savunma İşbirliği Anlaşması müzakerelerinin başlaması vesilesiyle yapılan yazılı açıklamada, İsveç’in NATO’nun değerli bir ortağı olduğu kaydedildi ve “ABD, İsveç’in NATO ittifakına katılmasını tamamen desteklemektedir ve mümkün olan erken tarihte katılımını dört gözle beklemektedir” ifadeleri kullanıldı.

Analistler, ABD’nin bu konuda Türkiye’ye daha fazla baskı yapmayacağına inanıyor. Çünkü Batı'dan uzaklaşan Erdoğan şu anda bile tamamen Putin'e yönelmiş durumda.

Bu arada ABD yönetimi Türkiye'ye İsveç'in NATO üyeliğini onaylaması için baskı yaparsa, Erdoğan onaylama karşılığında şöyle bir talepte bulunabilir: "Tamam! İsveç’in NATO üyeliğini onaylarsak bize F-16 satın."
Ancak gerçek sorun şu ki, F-16'ların Türkiye’ye satışına olumlu bakmayan Joe Biden ve ABD Kongresi sürecin seçim sonrasına ertelenmesini istiyor.

2023 Seçimi ve Stockholm-Ankara İlişkileri

Yaklaşık 4 ay sonra Türkiye’de yapılacak 2023 cumhurbaşkanlığı seçiminin, ülkenin en kritik seçimi olacağı söyleniyor. Çünkü bu seçim Erdoğan ile AK Parti’nin kaderini etkileyecek ve AK Parti’nin 22 yıl sonra iktidarda kalıp kalmayacağı belirlenecek.

Artık İsveç'in Türkiye konusunda şu iki seçenekten birini seçme zamanı gelmiştir:

1-Erdoğan ve AK Parti’nin Türkiye’deki iktidarını sürdürmesi halinde NATO'ya tam üyelik için Türk Cumhurbaşkanının taleplerini kabul etmek.

2- Erdoğan ve AK Parti’nin iktidarı kaybetmesi halinde Erdoğan sonrası Türkiye, Rusya ve Çin'den kolayca uzaklaşıp ABD ve Avrupa'ya yakınlaşan Batı yanlısı bir ülke olacak ve bu durumda İsveç için zor şartlar söz konusu olmayacak.

Mevcut kanıtlar, Türkiye'nin İsveç'in NATO üyeliği konusundaki sert tavrının bu Avrupa ülkesini hayal kırıklığına uğrattığını ve iki tarafın Erdoğan hükümeti döneminde olumlu bir sonuca varmasının pek mümkün olmadığını gösteriyor.

Şimdi 2023 seçimlerinde Türk seçmenin nasıl davranacağını ve Batı ülkelerinin Ankara hükümeti ile ilişkilerini geliştirmek için hangi yolu seçeceğini görmemiz gerekiyor.

En Çok Okunan Analiz/Makale Haberler
En Önemli Analiz/Makale Haberler
En Çok Okunan Haberler