Azerbaycan’ın Tahran Büyükelçiliğine Saldırı ve Azerbaycan’ın Tepkisi


Azerbaycan’ın Tahran Büyükelçiliğine Saldırı ve Azerbaycan’ın Tepkisi

Azerbaycan'ın Tahran Büyükelçiliği'ne düzenlenen saldırı sonrası büyükelçilik personelinin tahliye edilmesi ve diplomatik faaliyetlerin askıya alınması ne anlama geliyor?

Tesnim Haber Ajansı- Azerbaycan'ın Tahran Büyükelçiliği'ne 27 Ocak Cuma günü sabah saatlerinde düzenlenen silahlı saldırıda büyükelçiliğin güvenlik amiri hayatı kaybetti ve iki güvenlik görevlisi yaralandı.
Saldırının hemen ardından Tahran Emniyet Müdürü Hüseyin Rahimi, saldırganın yakalandığını ve olayla ilgili gerekli araştırma yapıldıktan sonra detaylı açıklama yapılacağını açıkladı. 
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani Azerbaycan Büyükelçiliğine düzenlenen saldırıyı şiddetle kınarken medyanın olayla ilgili "spekülasyona yol açacak haberler" yayımlamaktan kaçınması gerektiğini daha detaylı bilgilerin soruşturma süreci tamamlandıktan sonra kamuoyuyla paylaşılacağını aktardı. Yine İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile telefon görüşmesi gerçekleştirip saldırıyı kınarken olayın tüm yönleri ile araştırılması emrini verdiğini açıkladı ve İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan Azerbaycanlı mevkidaşı Ceyhun Bayramov ile görüşüp olayın incelenmesinde işbirliği yapılabileceği açıklamasını yaptı. Ayrıca olayın yaşandığı gün Tahran Emniyet Müdürü de görevden alındı.  
İran tarafından olumlu açıklamalar yapılıp gerekli adımlar atılırken ve henüz olay netleşmemişken Azerbaycan Cumhuriyeti ve Türkiye dışişlerinden alelacele sert açıklamalar geldi.  
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ayhan Hacızade, Azerbaycan'ın Tahran Büyükelçiliğine düzenlenen silahlı saldırıyla ilgili; "Bu hain saldırıyı en güçlü şekilde kınıyoruz. Saldırganın ve azmettiricilerin belirlenmesi için İran hükümetinin gerekli adımların atmasını talep ediyoruz. Her devlet, ülkesindeki büyükelçiliklerin güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Azerbaycan hükümeti, Tahran Büyükelçiliğini kısa sürede tahliye etmeyi planlıyor." açıklamasında bulunarak beklenmedik bir şekilde büyükelçiliğin boşaltılacağını söylüyordu. 
Yine Azerbaycan Dışişleri Bakanlığından yapılan suçlayıcı açıklamada; Tahran Büyükelçiliğine yapılan saldırının şiddetle kınandığı belirtilerek "İran, Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi'nden doğan yükümlülüğü gereği elçiliğin ve çalışanlarının güvenliğini sağlamak zorundaydı. Kanlı terör saldırısı, İran’ın gereken hassasiyeti göstermemesinin ciddi sonuçlar doğurduğunu ortaya koyuyor. İran'da son dönemde artan Azerbaycan karşıtı kampanyanın diplomatik misyonumuza yönelik bu tür saldırıları teşvik ettiği kanaatindeyiz. Terör saldırısı sonucu meydana gelen durum nedeniyle büyükelçilik çalışanları ve aile bireylerinin tahliyesi yönünde gerekli tedbirlerin alınması planlanmaktadır." denilerek şimdiye kadar yapılmamış bir şeyi yapıyordu. 
Azerbaycan tarafından beklenilmedik bir tepki gösterilirken Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Twitter hesabından yaptığı paylaşımda; "Can Azerbaycan’ın Tahran Büyükelçiliğine yapılan hain saldırıyı lanetliyorum. Şehit kardeşimize Allah’tan rahmet, yakınları ile Azerbaycan halkına başsağlığı, yaralananlara acil şifalar diliyorum. Azerbaycan, hiçbir zaman yalnız değildir." ifadelerini kullanarak sanki Azerbaycan bu olayda yalnız bırakılmış ve Azerbaycan’a karşı kasıtlı bir girişim olmuş mesajını veriyordu.
Asıl şok edici açıklama ise terör devleti İsrail tarafından yapıldı. İşgalci Siyonist Terör Devleti İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lior Haiat, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada; "Azerbaycan'ın Tahran Büyükelçiliğine yapılan ve bir güvenlik amirinin öldürüldüğü alçakça saldırıdan dolayı şok ve üzüntü içindeyiz. Azerbaycan hükümeti, halkına ve kurbanın ailesine en içten baş sağlığı, yaralılara da acil şifa diliyoruz." ifadelerini kullanarak kışkırtıcı bir girişimde bulunuyordu.
Yapılan bu açıklamalardan sonra 29 Ocak akşamı Azerbaycan Tahran Büyükelçiliği personeli uçakla Bakü’ye götürülerek büyükelçilik tahliye edildi. Azerbaycan Dışişleri Bakan Yardımcısı Halef Halefov, Haydar Aliyev Havalimanı'nda yaptığı açıklamada; büyükelçilik personelimizin güvenliğinin sağlanması açısından İran'a ümidimiz ve itimadımız yoktur, olayın aydınlatılması için ilgili uluslararası mekanizmaları da kullanmayı planladıklarını ve Azerbaycan Büyükelçiliğinin diplomatik faaliyetlerinin tamamen askıya alındığını söyledi. 
Oysa Azerbaycan Büyükelçiliğine saldırıyı düzenleyen kişi ifadesinde olayın şahsi bir durum olduğunu açıklıyordu. Saldırgan yakalandıktan sonra yaptığı ilk açıklamada; Azerbaycan vatandaşı olan eşinin Azerbaycan Büyükelçiliğine geldikten sonra evine geri dönmediğini, kendisinin bu konuda büyükelçiliğe başvuruda bulunduğunu ve büyükelçiliğin hiçbir cevap vermediğini bunun üzerine kendisinin hanımını kurtarmak için saldırıyı düzenlediğini söyledi. 
İlk açıklama ve incelemelere göre tamamen şahsi bir gerekçeyle yapılan saldırıya rağmen Azerbaycan Cumhuriyeti yetkilileri olayı bir terör saldırısı olarak adlandırıp şimdiye kadar yapmadıkları bir şeyi yaptılar. Şöyle ki son iki ay içinde Azerbaycan’ın Paris, Londra ve Beyrut Büyükelçiliklerine düzenlenen saldırılar sonrası sadece kınama açıklamaları yapılırken Tahran Büyükelçiliğine yapılan şahsi bir saldırı sonrası İran suçlanarak büyükelçilik personeli tahliye edilip, diplomatik faaliyetler askıya alınıyordu.
Azerbaycan Cumhuriyeti’nin bu girişimi, aşırı ve kasıtlı bir tepki olarak değerlendirmek yanlış olmasa gerek. Şöyle ki tarih boyunca birçok ülkenin büyükelçiliklerine ve büyükelçilik personellerine çeşitli saldırılar ve suikastlar düzenlenmiş buna rağmen büyükelçilik faaliyetlerinin askıya alınması çok nadir görülmüştür. Özellikle Türkiye ve Azerbaycan büyükelçilik ve büyükelçilik personellerine sayısız saldırılar düzenlenmesine rağmen hiçbir ülke ile diplomatik faaliyetler askıya alınmamıştır.
Azerbaycan Büyükelçiliklerine son aylarda düzenlenen saldırıları dikkate alıp ve Rusya’nın Ankara Büyükelçisine düzenlenen suikastı hatırlayacak olursak bu saldırılarda hiçbir ülke ile diplomatik faaliyetler askıya alınmadığı görülecektir. Hatta 19 Aralık 2016’da Ankara’nın göbeğinde Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov silahlı bir suikasta kurban gitmesine rağmen Rusya büyükelçiliğini kapatmamış üstelik o dönem gergin olan Türkiye-Rusya ilişkileri gelişme göstermiştir.   
Azerbaycan büyükelçiliklerine düzenlenen saldırılar ve Rusya’nın Ankara Büyükelçisine yapılan suikast örnekleri göz önüne alındığında Azerbaycan, İran’a karşı bu tutumuyla neyin peşinde sorusunu akıllara getirmekte.

En Çok Okunan Analiz/Makale Haberler
En Önemli Analiz/Makale Haberler
En Çok Okunan Haberler