Türkiye Siyasetinde Deprem
6 Şubat’ta yaşanan deprem kısa süreliğine de olsa Cumhurbaşkanlığı yarışını gölgede bırakmışken İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in 6’lı masayı yıkan sert açıklaması Türkiye siyasetinde yeni bir deprem yarattı.
Tesnim Haber Ajansı- Türkiye siyasetinin önemli isimlerinden cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık yapmış, darbeler dönemini yaşamış, 6 defa gittim 7 defa geldim diyen ve Türkiye siyasi hayatına damga vuran Süleyman Demirel’in “dün dündür bu gün bu gün” “siyasette 24 saat uzun bir süre” sözleri bu günlerde yeniden tecelli etti.
Türkiye içinde bulunduğu ekonomik krizin, siyasi krizin ve 20 yıllık siyasi iktidarın sallandığı çalkantılı bir dönemde cumhurbaşkanlığı seçimi atmosferine girmişken 6 Şubat sabahı yaşanan ve 10 ilde büyük bir yıkıma neden olan depremlerle bir an olsun seçim havasını unutmuşken 2 Mart akşamı ana muhalefetin cumhurbaşkanı adayını belirlemek için toplanan 6’lı masadan aday ismi açıklaması yerine 2 gün sonra tekrar toplanacağı mesajı verilmiş ve 6’lı masanın kritik paydaşı denilebilecek İYİ Parti kurmaylarını toplamış ve 3 Mart’ta bütün il başkanlarını olağanüstü toplantıya çağırmıştı.
Kendi siyasi hayatını CHP’ye borçlu olan İYİ Parti’nin CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına sıcak bakmadığı, ama 6’lı masayı dağıtan biz olmayacağız, 20 yıllık siyasi kokuşmuşluğu sonlandıracağız açıklamalarına binaen İYİ Partinin Kılıçdaroğlu’nun adaylığını kabul edeceği hatta olası bir başarısızlık durumda suçu kendi üzerinden atacağı beklentilerine rağmen 3 Mart’ta İYİ Parti Merkezi’nde yapılan il başkanları ve yönetim kurulu toplantısı sonrası İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Türkiye Siyasetinde deprem etkisi yaratan bir açıklama yaptı.
Akşener yaptığı açıklamada; “İYİ Parti'nin bir kıskaca alındığını ve dayatmaya mecbur bırakıldığını ancak buna boyun eğmeyeceklerini, 6’lı masa toplantısında 5 siyasi partinin, Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını dile getirdiğini kaydederken CHP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu göreve davet ediyordu.”
Akşener’in açıklamaları tam anlamıyla deprem etkisi yaratmış Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını kabul etmeyerek 6’lı masayı dağıttığı gibi CHP’li belediye başkanlarını da kendi safına davet ederek CHP içinde de artçı bir yıkım oluşturmaya çalışmıştı. Bu Türkiye siyasetinde tam manasıyla büyük bir deprem yaratmıştı. Seçime yönelik tüm planlar enkaz altında kalmıştı.
Akşener açıklamasında ‘ya tarih yazacağız ya tarih olacağız’ çıkışını yaparak İYİ Parti için de sarsıcı bir çıkarımda bulunuyordu. Üst Yönetim Kurulunda eski MHP’lilerin, tabanında ise daha çok merkez sağ muhafazakarların, CHP’de istedikleri değişimi bulamayanların ve sekülerlerin yer aldığı İYİ Parti Liderinin bu çıkışıyla neyi amaçladığı henüz netlik kazanmış değil. Akşener’in bu çıkışını siyasi intihar olarak değerlendirenler olduğu gibi bunun bir taktik olabileceği de dillendirilmekte. Çoklu aday çıkarabilmek, HDP ve sol partileri masaya çekebilmek, Ümit Özdağ ve Muharrem İnce gibi isimlerle sandığa gitmeyecek kararsız kişileri sandığa çekip seçimi ikinci tura taşımak ve böylece Erdoğan’ı alt edebilmek hesaplamaktadır. Yine bu taktikle AKP içindeki memnuniyetsiz kesimin de İYİ Partiye gelmesi sağlanarak AKP’nin mecliste de kaybetmesi hedeflenmektedir yorumları yapılmakta.
Taktik konusu biraz komplo teorisi gibi gözükmekle birlikte tartışılmaya ve akıllardaki yerini korumaya devam etmektedir. Fakat İYİ Parti cephesinden yapılan açıklamada masayı biz yıkmadık, Akşener’in adayı belirlemek için bir anket çalışması yapılması teklifi masada kabul edilmeyip Kılıçdaroğlu’nun adaylığının kabul edilmesi dikte edilince bunu kabul etmediğini ve İYİ Parti’nin dışlandığı ifade edilmekte.
Gerçekten İYİ Parti dışlanıldı mı yoksa bir taktik mi henüz netlik kazanmadı ama Akşener’in bu çıkışının Erdoğan tarafından çok iyi bir şekilde kullanılacağı ve Erdoğan’ın yeniden kazanma ihtimalini arttırdığı kesin. Erdoğan’ın sürekli bunlar kendi içlerinde anlaşamıyorlar, bir aday çıkaramıyorlar ve çıkaramayacaklar demesi ve 6’lı masa hakkında İranlıların nişesten, goften ve berhasten (oturdular, konuştular ve kalktılar) deyimini kullanması gerçekleşmiş gibi gözüküyor.
