Bin Selman’ın Spor ve Eğlence Etkinlikleri Planlarının Perde Arkası

Tesnim Haber Ajansı- Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, spor ve eğlence etkinliklerini Suudi toplumunu iç sorunlardan uzaklaştırmak için bir araç olarak kullanıyor.
Muhammed bin Selman siyasi emelleri kapsamında iktidardaki konumunu güçlendirmek için, Suudi yetkililerden ülke kaynaklarını spor ve eğlence alanında harcamasını istiyor. Riyad hükümeti sık sık spor ve eğlenceyi kamuoyunun dikkatini insan hakları ihlallerinden uzaklaştırmak için kullanmakla suçlanıyor.
Birçok analist, hükümetin piyasayı ele geçirmesinin özel sektörün yaratıcılık fırsatlarını baskıladığına ve ülkenin büyüme hızının yavaşlamasına yol açtığına inanıyor.
Katar'ın 2022 FIFA Dünya Kupası'na ev sahipliği yapması dünyanın dikkatini çekerken, Suudi Arabistan daha büyük bir spor gösterisi peşinde.
FIFA, Suudi Arabistan'a 2023 Kulüpler Dünya Kupası'nı verdi. Bu ülke 2027'de de AFC Asya Kupası'na ev sahipliği yapacak. Haberlerde, Suudi Arabistan turizm kurumunun bu yıl Avustralya'da düzenlenecek Kadınlar Dünya Kupası'na sponsor olmak için bir anlaşma imzaladığı kaydedildi.
Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu'nun (PIF) Newcastle United'ın satın alınmasını finanse etmesi, Manchester United ile Liverpool'a yardım teklifi, Portekizli yıldız Cristiano Ronaldo’nun Suudi Arabistan Al-Nasr kulübüne getirilmesi, Formula 1'i satın alma teklifiyle ilgili söylentiler ve güreş, bisiklet ve golf gibi spor alanına odaklanma Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın Suudi toplumunu iç sorunlardan uzaklaştırmak için yaptığı hamlelerdir.
Suudi Arabistan’ın spor yatırımlarının hacmi oldukça açık; ancak bu fahiş harcamaların bonkörlükten kaynaklanmadığını belirtmekte fayda var.
Sporu siyasi bir araç olarak kullanan Muhammed bin Selman, bu sektörün öneminin farkında. Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu'nun petrol ve gaz satışından elde edilen 600 milyar dolardan fazla rezerve sahip. Dünyanın farklı ülkeleri fosil yakıtlara olan bağımlılıklarını azaltmaya çalışırken, Suudi Arabistan'ın tek ürün ekonomisi çok kırılgan olduğu belirtiliyor.
Suudileri yurtdışındaki spor yatırımı, ekonomiyi çeşitlendirmenin yollarından biridir, ancak Riyad hükümetinin dev spor projesi "Al-Kadiyya" yı inşa etmek için harcadığı paranın miktarı oldulça yüksektir.
Suudi Arabistan yönetimi, 2010 ve 2011'de Arap dünyasında halk protestolarına yol açan olaylara hala dikkat ediyor. Suudi nüfusunun yaklaşık yüzde 70'inin 35 yaşın altında olduğu için Suudi yetkililer toplumsal ve sosyal huzursuzluktan korkuyor.
Muhammed bin Selman ve hükümet yetkilileri, Suudi gençleri iç sorunlardan uzaklaştırmak için onları spor ve eğlence etkinliklerine teşvik etmeye çalışıyor.
Suudi Arabistan ayrıca Newcastle United ve McLaren F1 takımının hisseni alarak uluslararası meşruiyet kazanmak ve diplomatik bağlar kurmak istiyor.
Al-Suud, spor ve eğlenceye çok para harcayarak çok fazla eleştirinin hedefi oldu. Ülke içindeki daha muhafazakar gruplar, Bin Selman’ın sosyal reformlarına hâlâ endişeyle yaklaşırken, diğerleri hükümetin ekonomik faaliyetler üzerindeki güçlü etkisinin ülkedeki yaratıcılığı, yatırımı ve özel sektörü zayıflattığına inanıyor.
Suudi Arabistan, uluslararası alanda sürekli olarak sporu insan hakları ihlallerini gizlemek ve dikkatleri artan infazlardan, Yemen'e karşı savaştan ve 2018'de yaşanan Kaşıkçı cinayetinden başka yöne çekmeye çalışmakla suçlanıyor.
Bazı gözlemciler, Suudi Arabistan’daki değişim iddialarına rağmen kadın ve kız çocuklarının hakları ihlalleri, siyasi muhaliflere baskı ve ifade özgürlüğü ihlallerinin devam ettiğine inanıyor.
ABD’de yapılan bir araştırma, Muhammed bin Selman'ın, kötü insan hakları sicilini gizlemek ve Suudi Arabistanlı gençleri meşgul etmek için sosyal reform ve spor etkinlikleri bir araç olarak kullandığını ortaya çıkardı.
Muhammed bin Selman'ın çabaları sayesinde bölgede eğlence merkezi haline gelen Suudi Arabistan, bu ayın sonunda üst üste üçüncü kez Formula 1 yarışlarına ev sahipliği yapacak. Ülke ayrıca, birçok insan hakları kurumunun tepkisini çeken El-Ula Sanat Festivali'nin ikincisini düzenledi.
Muhammed bin Selman'ın girişimlerinin, insan ve kadın haklarıyla ilgili eleştirilen Suudi Arabistan’ın kötü imajını iyileştirmek için olduğu belirtiliyor; çünkü bu ülke her zamankinden daha baskıcı hale gelmiştir. İnsan hakları kurumları tarafından yayınlanan yeni rapor, Suudi Arabistan'da idam edilenlerin sayısının 2015'ten bu yana, yani Kral Selman ve oğlu Muhammed bin Selman'ın iktidara geldiği yıldan itibaren iki katına çıktığını gösteriyor.
Riyad hükümeti, ülkede spor ve eğlence etkinlikleri düzenleyerek, Suudi Arabistan'ın insan hakları konusundaki kötü imajını silmeye çalışıyor. Muhammed bin Selman, toplumda ulusal duygu yaratmayı ve geleceğin kralı olarak konumunu güçlendirmeyi amaçlıyor.
Suudi rejiminin siyasi mahkumlara ve muhaliflere yönelik insanlık dışı muamelesi ve baskıları insan hakları kurumları tarafından eleştirildiği süreçte Suudi Arabistan’da eğlence ve spor etkinlikleri devam etmektedir. 
Riyad rejimi şu ana kadar, aralarında hükümet yetkilileri, iş insanları ve prenslerin de bulunduğu çok sayıda insan hakları aktivisti, din adamı, yazar ve eleştirmeni tutuklamıştır.