Tesnim Haber Ajansı - Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Bağımsız Devletler Topluluğu Devlet Başkanları Zirvesi kapsamında Duşanbe’de gerçekleştirdiği yüz yüze görüşme, son bir yılda iki ülke arasında yaşanan ciddi gerginlikleri azaltma açısından önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Bu görüşme, Rusya hava sahasında düşürülen Azerbaycan yolcu uçağının yol açtığı krizin ve aynı zamanda ABD Kongresi’nin Bakü’ye karşı hazırladığı yeni yaptırım tasarısının gölgesinde gerçekleştiği için karmaşık jeopolitik boyutlar taşıyor.
Resmi Gündem: Hava Kazası İçin Özürden İşbirliği Sinyaline
Tacikistan’ın başkenti Duşanbe’de gerçekleşen görüşmenin resmî bölümünde, ana odak noktası Aralık 2024’te Rus hava savunma sistemleri tarafından AZAL Azerbaycan Hava Yolları yolcu uçağının düşürülmesi olayıydı. Vladimir Putin, bu trajedinin sorumluluğunu üstlenerek, iki Rus füzesinin “teknik arıza” nedeniyle AZAL uçağına yakın bir noktada patladığını açıkladı ve 38 kişinin hayatını kaybettiği bu “üzücü olay” için bir kez daha özür diledi.
Putin, Rusya’nın mağdur ailelere tazminat ödemek için “gerekli olan her şeyi” yapacağını ve olayda kusurlu bulunan yetkililerin yargı önüne çıkarılacağını taahhüt etti.
Buna karşılık Aliyev, Putin’e soruşturma sürecini şahsen takip ettiği için teşekkür etti ve böylesine hassas bir konunun bu görüşmede ele alınmasını son derece değerli bulduğunu ifade etti.
Aliyev’e göre, Bakü en başından itibaren Rus tarafının objektif ve kapsamlı bir soruşturma yürüteceğine güvenmişti ve Putin’in ayrıntılı açıklamaları Azerbaycan kamuoyunda olumlu karşılanacaktır.
Bunun yanı sıra iki ülke liderleri, genel iki taraflı ilişkilerin durumu hakkında iyimser mesajlar verdi. Putin, bu trajediye ve ortaya çıkan “bazı inceliklere” rağmen ticari ve ekonomik ilişkilerin başarıyla gelişmeye devam ettiğini belirtti. Geçtiğimiz yıl ticaret hacminin yüzde 6, bu yılın ilk aylarında ise yüzde 16’dan fazla arttığını vurguladı.
Görüşmelerin Perde Arkası: Tutuklu Takasından Rus Rusya yanlısı unsurlar Garanti Verilmesine
Resmi açıklamaların ötesinde, Aliyev ile Putin arasındaki görüşmenin kapalı oturumunda hassas ve önemli konuların ele alındığına dair çeşitli iddialar ortaya atılıyor.
Son aylarda karşılıklı tutuklamalar göz önünde bulundurulduğunda, hapisteki vatandaşların geleceğinin başlıca gündem maddelerinden biri olduğu ifade ediliyor. Gözlemcilere göre Moskova, kendi vatandaşlarının Azerbaycan’da casusluk suçlamasıyla tutuklanan bir Rus gazeteci de dâhil olmak üzere serbest bırakılmasını talep etti.
Nitekim bu görüşmenin hemen ardından “Sputnik Azerbaycan”ın tutuklu genel yayın yönetmeni İgor Kartaviç serbest bırakıldı. Aynı zamanda, Rusya’da tutuklu bulunan Azerbaycan vatandaşı Memmedli Agayev’in de özgürlüğüne kavuştuğuna dair haberler yayımlandı. Bu karşılıklı adımlar, perde arkasında gizli tutuklu takasına ilişkin bir anlaşmaya varıldığı ihtimalini güçlendiriyor.
Diğer olası bir gündem maddesi ise Bakü yönetimi içerisindeki “Rusya yanlısı unsurlar” meselesi. Moskova, Kremlin’le yakın ilişkileri bulunan etkili figürlerin durumuna özellikle hassasiyet gösteriyor. Bu bağlamda Putin’in, Aliyev’den Rusya yanlısı siyasi ve sosyal çevrelerin Azerbaycan’da yasal takibata uğramayacağına dair güvence talep etmiş olabileceği öne sürülüyor. Rusça eğitim veren okulların kapatılması ya da Rusya ile bağlantılı kültürel projelerin iptali olasılığına dair endişeler de bu özel görüşmede gündeme gelmiş konular arasında yer almış olabilir.
ABD Kongresi’nin “PEACE Act” Gölgesinde: Bakü’nün Moskova–Washington Arasında Denge Oyunu
Bu görüşmeye gölge düşüren önemli başlıklardan biri, Washington’dan Bakü’ye gönderilen endişe verici sinyallerdi. 30 Eylül’de ABD Temsilciler Meclisi’nde “PEACE Act” adı verilen bir yasa tasarısı sunuldu. Bu tasarı, Azerbaycan’ın Ermenistan’a yönelik olası yeni askerî eylemleri durumunda yaptırımlar öngörüyor. Bu tasarı, Azerbaycan’ın üst düzey yetkililerine yönelik yaptırımlar, petrol ve gaz sektörüne finansal kısıtlamalar ve barış sürecini baltalayanlara ek yaptırımlar içeriyor.
Her ne kadar tasarı henüz ilk aşamalarında olsa da, Duşanbe görüşmesiyle aynı zamana denk gelmesi jeopolitik açıdan önemli bir anlam taşıyor. Bakü, aynı anda hem Moskova’dan hem de Washington’dan gelen baskıları yönetmeye çalışıyor.
Bir yandan Aliyev, Putin’le görüşerek Rusya’yla çatışma niyetinde olmadığını ve anlaşmazlıkları çözmeye hazır olduğunu ortaya koydu. Bu durum, Azerbaycan’ın Rusya’dan tamamen uzaklaşmadığına dair Washington’a da bir mesaj niteliğinde. Öte yandan, ABD Kongresi’nin yaptırım tehditleri Bakü’yü Moskova’yla daha yakın ilişkilere yöneltebilir.
Aslında Bakü, Batı’nın yaptırım yoluna gitmesi durumunda Rusya gibi alternatif bir stratejik ortağa sahip olduğunu ve tam anlamıyla izole edilmeyeceğini göstermeye çalışıyor. Bu durum, Bakü’nün iki süper güç arasında manevra yaparak her iki taraftan da garantiler elde etmeye çalıştığı jeopolitik bir dengeleme oyununun parçası olarak değerlendiriliyor.