1. İran
  2. Türkiye
  3. Batı Asya
  4. Dünya
  5. Röportaj
  6. Analiz/Makale
  7. Bilim/Uzay
  8. Spor
  9. Yaşam/Kültür
  10. Fotoğraf
  11. Karikatür
  12. Video
    • فارسی
    • english
    • عربی
    • עברית
    • Pусский
  • RSS
  • Telegram
  • Instagram
  • Twitter
  • İran
  • Türkiye
  • Batı Asya
  • Dünya
  • Röportaj
  • Analiz/Makale
  • Bilim/Uzay
  • Spor
  • Yaşam/Kültür
  • Fotoğraf
  • Karikatür
  • Video

Tahran’da 4 Kasım “Yevmullah” Yürüyüşü “Kahrolsun Amerika” Sloganları Yankılandı

  • 04 Kasım, 2025 - 13:57
  • İran haber
Tahran’da 4 Kasım “Yevmullah” Yürüyüşü  “Kahrolsun Amerika” Sloganları Yankılandı

İran genelinde eş zamanlı olarak düzenlenen Milli Emperyalizme Karşı Direniş Günü Başkent Tahran’da da düzenlendi.

İran

Tesnim Haber Ajansı - 4 Kasım Hicri Şemsi 13 Aban Yevmullah yürüyüşü olarak adlandırılan ve Küresel Emperyalizme Karşı Mücadele Günü ile Amerika’nın işlediği suçlara yönelik öfke ve kınamanın dile getirildiği etkinlik, Tahran’da büyük bir katılımla gerçekleştiriliyor.

Bu halk yürüyüşü ve emperyalizm karşıtı toplantı, şu anda İran genelinde 900’den fazla şehirde devam ediyor. Başkent Tahran dâhil ülkenin dört bir yanında gençler, öğrenciler, din görevlileri ve halkın çeşitli kesimleri, Amerika ve İsrail’in işlediği suçları kınamak için meydanlara çıktı.

Bu yıl 4 Kasım tarihi, Hz. Fatıma Zehra’nın (s.a) şehadet yıl dönümüne denk gelmesi nedeniyle Fatıma’nın adıyla anılan bir atmosferde gerçekleşiyor. Yas tutan kalabalıklar, İran bayraklarını taşıyarak “Kahrolsun Amerika” ve “Kahrolsun İsrail” sloganları atıyor.

Devlet yetkilileri, askeri ve sivil sorumlular, şehit aileleri, özellikle de 12 günlük savunma şehitlerinin aileleri, bugün artık küresel bir kimlik kazanan bu ulusal törende hazır bulundu.
Tahran’daki yürüyüş, Filistin Meydanı’ndan başlayarak eski ABD büyükelçiliği binasına (casus yuvasına) doğru ilerliyor.

Bugünkü programda konuşmalar, mersiye okumaları, bildirinin okunması ve emperyalizmin suçlarını konu alan sergilerin açılması gibi çeşitli etkinlikler yer alıyor. 

4 Kasım Yürüyüşünde İran’ın Füze ve Santrifüjleri Sergilendi 

Tahran’da düzenlenen 4 Kasım Yevmullah yürüyüşü kapsamında, etkinliğin kenar alanlarında İran yapımı füze ve santrifüjlerin temsili modelleri sergilendi. 

ABD ve İsrail Bayraklarının Yakılması 

Bugün Tahran’daki toplu yürüyüşe katılan halk, Amerika’nın İran milletine karşı onlarca yıldır işlediği suçları ve İsrail’in bölgedeki saldırılarını protesto etti. Katılımcılar, ABD ve İsrail bayraklarını ateşe vererek bu iki ülkenin politikalarını kınadı. 

Trump ve Netanyahu İçin Sembolik Mahkeme 

Habere göre, bugünkü Yevmullah anma töreni çerçevesinde, katılımcılar tarafından Donald Trump ve Benyamin Netanyahu’nun yargılandığı sembolik bir mahkeme kuruldu. Bu temsili duruşmada, her iki liderin işlediği suçlar ve insanlık dışı eylemler gündeme getirildi. 

Galibaf Yürüyüşte Halkın Arasında Yer Aldı 

İran Meclis Başkanı Muhammed Bakır Galibaf, bugünkü törende konuşma yapacak isim olarak, Yevmullah 4 Kasım yürüyüşüne katıldı. Galibaf, yürüyüş sırasında halkla bir araya gelerek vatandaşların görüş ve taleplerini dinledi. 

Rızaı: İran Halkının Mesajı Direniş ve Kararlılıktır 

Devrim Muhafızları Ordusu’nun eski komutanı Tümgeneral Muhsin Rızai, yürüyüş sırasında yaptığı konuşmada, İran halkının mesajını açıkça dile getirdi: “İran halkı Amerika ve İsrail’e diyor ki: Tüm gücümüzle ayaktayız, biz sizin rakibiniziz ve İran bayrağı asla yere inmeyecektir.”
Rızai ayrıca, Amerika ve İsrail’in İran’a yönelik tehditleri hakkında konuşarak şunları söyledi: “Bunlar, karşısındakinden korktuklarında havlayan kudurmuş köpekler gibidir.” 

Galibaf: İran’ın Bağımsızlığı Hiçbir Tavizle Değiştirilemez 

İran İslam Cumhuriyeti Meclis Başkanı Muhammed Bakır Galibaf, 4 Kasım Yevmullah törenlerinde yaptığı konuşmada, bu günün İran’ın yakın tarihindeki önemine vurgu yaparak şöyle dedi: “4 Kasım, milletimizin yüksek ve tek bir sesle, asla boyun eğmeyeceğini ve emperyalizme karşı direneceğini ilan ettiği gündür. Bu ilke, dış politikamızın temel taşıdır; çünkü uluslararası ilişkiler, ulusal çıkarlar temelinde yürütülmelidir. Bağımsız olmayan bir ülkenin ne ulusal onuru, ne itibarı, ne gücü, ne de kalıcı bir ilerlemesi olur.”

Galibaf, 4 Kasım gününün üç büyük tarihî olaya işaret ettiğini belirterek şunları söyledi: “4 Kasım’ın özü, İran milletinin bağımsızlık ve emperyalizme karşı direnişidir. İslami hareketin başlangıcından itibaren ilahî liderimiz İmam Humeyni (r.a), bağımlılığa ve ulusal aşağılanmaya karşı durdu.

O, 26 Ekim 1964’teki ünlü konuşmasında Kapitülasyon Yasası hakkında uyarıda bulunarak, İran’ın bağımsızlık ve onurunun satıldığını ifade etti. Ardından, zalim Pehlevi rejimi İmam’ı aynı yılın 4 Kasım’ında sürgüne gönderdi. Böylece hareketimizin temeli, en başından itibaren ‘emperyalizme karşı duruş’ oldu.” 

Galibaf konuşmasının devamında şöyle ifade etti: “4 Kasım 1978’de, öğrencilerimiz Şah rejimi ve küresel emperyalizme karşı mücadelede kanlarıyla bağımsızlık ve özgürlük mesajını haykırdılar.
4 Kasım 1979’da ise, İslami Devrim’in zaferinden sonra İmam’ın yolunu izleyen öğrenciler, ABD’nin eski büyükelçiliğini (casus yuvasını) işgal ederek bu rejimin gerçek yüzünü ve komplo planlarını ortaya çıkardılar. Elçilik belgeleri açıkça gösterdi ki düşman, devrim zaferinden sonra bile İran’ın temellerine sızmayı hedefliyordu.”

İran Meclis Başkanı, genç neslin ulusal bağımsızlığın korunmasındaki rolüne değinerek şöyle konuştu: “Öğrencilerimiz ve üniversitelilerimiz yalnızca devrim sürecinde değil, Kutsal Savunma (İran-Irak savaşı) döneminde de canlarını ortaya koyarak İran’ın bağımsızlığını savundular. Cephelerdeki en fazla şehit, işte bu kesimden çıktı.”

Galibaf, emperyalist sistemin düşmanlığının devam ettiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Bugün de emperyalist düzenin özü değişmemiştir. Carter dönemindeki zihniyet, daha gelişmiş araçlarla yeniden sahneye konulmaktadır. Onlar, bilim insanlarımızı Tahran’ın kalbinde suikasta uğratıyorlar ve güçlü bir İran’ın var olmaması gerektiğini sanıyorlar; olsa bile, bağımsız olmaması gerektiğine inanıyorlar.”

Galibaf, son dönemde yaşanan gelişmelere de atıfta bulunarak, “Son 12 günlük savaş, onların yüzlerinin değiştiğini ama bağımsız milletlere, özellikle İran’a karşı vahşet ve düşmanlıklarının hiç değişmediğini gösterdi. ‘Önleyici saldırı’ gibi ifadelerle suçlarını gizlemeye çalışıyorlar; ancak gerçek şu ki, onlar bağımsız ve yekpare bir İran’a karşıdır.” dedi.

Galibaf konuşmasının sonunda, emperyalizmin yeni nüfuz araçlarına dikkat çekerek şöyle konuştu: “Bugün emperyalizmin en tehlikeli silahı, ümitsizlik ve kendini aşağı görme duygusunu pompalamaktır. Kurdukları medya imparatorluğu aracılığıyla, gençlerimize ‘Batı’ya bağlı olmadan ilerlemenin imkânsız olduğu’ yalanını empoze ediyorlar.
Oysa İran’ın nükleer, nano, biyoteknoloji, savunma ve tıp alanlarındaki başarıları, bu büyük yalana kalın bir çizgi çekmiştir.”

İran İslam Cumhuriyeti Meclis Başkanı Muhammed Bakır Galibaf, Amerika’nın İran halkına yönelik düşmanlığının tarihî derinliğine dikkat çekerek şöyle konuştu:
“Bazıları sanıyor ki Amerika’nın düşmanlığı casus yuvasının (ABD Büyükelçiliği’nin) işgalinden sonra başladı. Oysa bu, tarihî bir aldatmacadır. Onların husumeti, milletimiz kendi kaderini eline alıp, Londra ve Washington büyükelçiliklerinin İran adına karar vermesine izin vermemeye karar verdiği gün başladı.”

Galibaf sözlerini şöyle sürdürdü: “19 Ağustos 1953’teki Musaddık darbesinde, Amerika’nın nasıl İran’ın bağımsızlığını hedef aldığını gördük. Daha sonra Carter yönetimi de aynı modeli casus yuvasında sürdürmek istedi. Bugün İslam, ülkemizin bağımsızlığının güvencesidir. İran bağımsız ve güçlü kaldığı sürece, emperyalist sistemin düşmanlığı asla sona ermeyecektir.”

İran Meclis Başkanı, konuşmasının bir başka bölümünde “Amerika’ya ölüm” sloganının anlamına değinerek şöyle açıkladı: “Bazıları soruyor: Neden İran halkı ‘Amerika’ya ölüm’ sloganı atıyor? Sanmasınlar ki bu slogan bir düşünce odasında üretilmiştir. Bu, milletimizin tarihî hafızasından ve kolektif vicdanından doğan bir haykırıştır. Bu feryat, halkın aşağılanma ve tahakküme karşı bastırılmış öfkesinin bir yansımasıdır, kör nefretin değil.”

Galibaf devamında, “‘Kahrolsun Amerika’ sloganı, milletlere değil, tahakküm zihniyetine karşı söylenmiştir. 4 Kasım günü biz, emperyalizme karşı akıl ve basiretten söz ediyoruz. Bu gün, İran halkının ortak bilincinin ve tarihî uyanışının sembolüdür.” açıklamada bulundu.

Galibaf sözlerinin devamında şöyle konuştu: “Şundan emin olun ki, emperyalist sistemin nihai hedefi şantaj ve tahakkümden başka bir şey değildir. Bugün de Amerika Birleşik Devletleri Başkanı, aynı eski zihniyetle, boş vaatler ve siyasi oyunlarla İran milletinin bağımsızlığını ve refahını pazarlık konusu yapmaya çalışıyor.”

İran Meclis Başkanı sözlerine şu şekilde devam etti: “Dün, bu ülkenin gençleri mücadele ve direnişle bağımlılık zincirlerini kopardı ve İran halkının baskılara ve yaptırımlara boyun eğmeyeceğini kanıtladı. Bugün ise ‘tebyin cihadı’ günüdür; yani, milletimizin bağımsızlık ve onur hakikatini tüm dünyaya açıklama günüdür.”

Galibaf, konuşmasının sonunda şu ifadeleri kullandı: “Hiçbir bağımsız millet, bağımsızlığı yüzünden yaptırıma uğramamalı ve hiçbir insan, inancı veya imanından dolayı kınanmamalıdır. Bizim yolumuz, güç ve akıl yoludur; imanla başlayan, ilimle devam eden ve adaletle son bulan bir yoldur.” 

4 Kasım Yevmullah Yürüyüşü Ulusal Bildirisi 

Tahran’da düzenlenen “4 Kasım Yevmullah – Milli Emperyalizme Karşı Direniş Günü” yürüyüşünün bildirisi şu şekilde okundu: 

Bismillahirrahmanirrahim 

“4 Kasım Yevmullah”, İslam Cumhuriyeti’nin küresel emperyalizm düzeniyle ideolojik ve tarihî mücadelesinin odak noktası olup, devrim sürecinde öncü rol oynayan öğrenciler ve gençlerin destanını hatırlatmaktadır. Bu kahramanlar, İslam Devrimi’nin büyük kurucusu İmam Humeyni (r.a) ve İmam Hamaney’in yolunu izleyerek, bu günü izzet, özgüven ve ulusal direnişin sembolüne dönüştürmüşlerdir.

Yaklaşık yarım yüzyıl sonra, İslam Devrimi’nin rasyonel emperyalizm karşıtı doktrini, bölgesel ve küresel dengeleri hak cephesi lehine değiştirmiş, Amerika’nın ve Siyonist-faşist rejimin Batı Asya’daki tek taraflı hâkimiyetini engellemiştir.

Bugün, hak ile batılın mücadelesinde, modern emperyalizmin vahşeti altında kuşatılmış olan direnişçi Gazze, iman ve ilahî iradeyle Siyonist ve ırkçı rejimin yapısına onarılamaz darbeler indirmekte, bu sahte rejimin hesaplarını bozmaktadır.

Bizler, 4 Kasım Yevmullah yürüyüşünün katılımcıları olarak, “Emperyalizme karşı birlik ve kararlılıkla”, ilahî yardıma olan tam güvenimizle ve “Heyhat minna’z-zille” nidamızla, “Allahu Ekber – Hamanei Rehber”, “Kahrolsun Amerika” ve “Kahrolsun İsrail” sloganlarıyla tutumumuzu tüm dünyaya ilan ediyoruz:
1.Bizler, bu millî destanın katılımcıları olarak, dünyanın her yerindeki halk hareketlerini destekliyor ve “etkin direniş ilkesi” temelinde, emperyalist güçlerin hegemonyası karşısında her türlü uzlaşma veya teslimiyeti reddediyoruz. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Siyonist-faşist rejimi kınıyor, Batı’ya mutlak güvensizlik ilkesini vurguluyoruz. Ulusal çıkarların korunmasının, direniş söyleminin sürdürülmesi ve haksız ekonomik yaptırımların etkisizleştirilmesi stratejisinin kararlılıkla uygulanmasına bağlı olduğuna inanıyoruz. Ayrıca, Siyonist rejimin savaş suçlarını şiddetle kınıyor, Filistin ve Gazze halkına destek vermeyi İslam ümmetinin varoluşsal sorumluluğu olarak görüyoruz.

2.Biz İran milleti, ulusal güç ve tam bağımsızlığın korunmasını, iç istikrar ve dayanışmanın güçlendirilmesine bağlı görüyoruz. Velayet-i Fakih ekseninde millî birlik ve kutsal dayanışmayı vurguluyor, ayrıştırıcı yaklaşımlardan uzak durmayı zorunlu biliyoruz. Ayrıca, İran'ın savunma gücünün artırılmasını ve caydırıcılık stratejisinin sürdürülmesini müzakere edilemez bir hak olarak görüyor, bilimsel ve teknolojik özgüvenin güçlendirilmesiyle ekonomik bağımsızlığa ulaşmayı hedefliyoruz. “Güçlü İran”ın temel kazanımlarını akıllıca tanıtmak, toplumsal umudu pekiştirmenin anahtarıdır.

3.Biz millet olarak, Velayet-i Fakih’e mutlak bağlılığın, sistemin kimliğini korumanın ve stratejik tehditlerle yüzleşmede komuta birliğinin teminatı olduğuna inanıyoruz.
Devrimimizin yüce lideriyle yeniden kesin biat ettiğimizi ilan ediyor; İslam Devrimi’nin özgün ideallerine ve şehitlerin mirasına, özellikle emperyalizm karşısında öncü rol oynayan öğrenciler ve gençlere sahip çıkacağımıza söz veriyoruz.

Bu azizlerin yolunun sürdürülmesi, devrimin bekası ve nihai hedeflerine ulaşmasının güvencesidir.

4.Bizler, yürüyüşe katılan İran halkı olarak, yetkilileri ekonomik yönetişimin güçlendirilmesine çağırıyor ve geçim sıkıntılarının köklü biçimde çözülmesi, enflasyonun düşürülmesi ve ulusal para değerinin korunması yönünde ciddi önlemler alınmasını talep ediyoruz.

Yürütme kurumlarının, iç dinamiklere dayanarak ve dürüst hizmet anlayışıyla millî uzlaşıyı pekiştirmesi gerektiğine inanıyoruz. Yasama, yürütme ve yargı organlarıyla denetim kurumlarını, piyasa mühendisliği ve yapay enflasyon yoluyla toplumsal hoşnutsuzluk yaratmaya çalışan sızma ve istismar unsurlarına karşı kararlı bir temizlik süreci yürütmeye çağırıyoruz.

5.Biz İran milleti olarak, kültürel tehditler ve düşmanın hibrit-bilişsel savaşına karşı koymayı stratejik öncelik olarak görüyoruz.

Tebyin cihadını düşmanın gerçek yüzünü ifşa etmek ve umut aşılamak için zorunlu bir görev sayıyoruz. Kültürel kurumların, millî ve dinî kimliği, İslami temel değerleri, özellikle Hz. Fatıma (s.a) ve Fatıma mektebinden ilhamla iffet ve tesettür alanındaki hassasiyetleri koruyarak, kültürel sızma ve hedefli saldırılara karşı koymaları gerektiğini vurguluyoruz.
Ayrıca, Amerika’nın tarihî ihanetlerinin genç nesillere açıkça anlatılmasını talep ediyoruz. 

Vesselamü aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtüh 

İslami Tebliğat Koordinasyon Konseyi
4 Kasım 2025

 
R7443/P
tasnim
tasnim
tasnim
  • Hakkında
  • İletişim
  • En Çok Okunan
  • Arşiv
bizi takip et:
  • RSS
  • Telegram
  • Instagram
  • Twitter

All Content by Tasnim News Agency is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.