Tesnim Haber Ajansı - İran İslam Cumhuriyeti’nin Birleşmiş Milletler Daimî Temsilcisi ve Büyükelçisi Emir Said İrevani, ABD Başkanı’nın, Siyonist rejimin İran’a yönelik son saldırılarında Amerika Birleşik Devletleri’nin doğrudan rolüne ilişkin açıklamalarına dair Güvenlik Konseyi Başkanı ve BM Genel Sekreteri’ne gönderdiği mektupta, “ABD’nin en üst düzey makamı tarafından yapılan bu suç itirafı, Amerika’nın bu saldırgan eylemler konusundaki uluslararası sorumluluğu ve kusurunun kanıtlanması bakımından açık, uluslararası hukuki sonuçları bulunan ve inkâr edilemez nitelikte bir delildir.” vurgusunda bulundu.
Bu mektubun metni şu şekilde:
Bismillahirrahmanirrahim
Zat-ıâlinizin ve İran Güvenlik Konseyi üyelerinin dikkatini ABD Başkanı’nın son açıklamalarına çekmek isterim. Söz konusu açıklamalarda Başkan, 13-24 Haziran 2025 tarihleri arasında Siyonist rejimin İran İslam Cumhuriyeti’ne karşı on iki gün boyunca gerçekleştirdiği saldırgan ve savaş suçu niteliğindeki eylemlerden Amerika Birleşik Devletleri’nin liderlik ve sorumluluğunu açık ve aleni bir şekilde kabul etmiştir. 6 Kasım 2025 Perşembe günü Trump, gazetecilere yaptığı açıklamada; “İlk saldırıyı İsrail rejimi gerçekleştirdi. Bu çok, çok güçlü bir saldırıydı ve ben bizzat komuta ettim.” ifadesinde bulundu.
Devamında, “İsrail rejimi ilk saldırıyı İran’a karşı gerçekleştirdiğinde İsrailliler için büyük bir gündü; zira bu saldırı diğer tüm saldırıların toplamından daha fazla hasara yol açtı.” ifadelerini kullandı.
Bu açıklamalar; ABD’nin, Siyonist rejimin yasadışı askerî saldırısını tasarlama, yönlendirme ve kolaylaştırmadaki doğrudan katılımının, liderliğinin ve komuta sorumluluğunun açık ve inkâr edilemez bir kanıtıdır. Bu suç niteliğindeki saldırılar, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 2. maddesinin 4. fıkrasının ciddi ve açık ihlali ile bağımsız devletlere karşı güç kullanma veya tehdidin yasaklanmasına ilişkin emredici ilkelere ve uluslararası insancıl hukuka aykırı olup; çok sayıda sivil kaybına, sivil altyapıların tahribine ve İran’ın barışçıl ve denetime tabi nükleer tesislerine ciddi zararlar verilmesine yol açmıştır.
Ayrıca, ABD Başkanı’nın ülkesinin Siyonist rejimin İran İslam Cumhuriyeti’ne yönelik askerî saldırısının ilk gününden itibaren liderlik rolü ve doğrudan katılımına dair açık itirafı, ABD Dışişleri Bakanı’nın 13 Haziran 2025 tarihinde yaptığı önceki açıklamaların geçersizliğini net ve tereddüde yer bırakmayan bir şekilde ortaya koymaktadır. Söz konusu açıklamada Marco Rubio kurnazca, “İran’a yönelik saldırılara müdahil değiliz ve birinci önceliğimiz bölgede bulunan ABD kuvvetlerinin güvenliğinin korunmasıdır.” iddiada bulunmuştu.
Bu suç itirafının ABD’nin en üst makamı tarafından yapılmış olması; Amerika Birleşik Devletleri’nin bu saldırgan eylemler konusundaki uluslararası sorumluluğu ve kusurunun kanıtlanması bakımından açık, uluslararası hukuki sonuçları bulunan ve inkâr edilemez bir delil teşkil etmektedir. Bu çerçevede, Amerika Birleşik Devletleri ve Siyonist rejim, masum insanların öldürülmesi, sivil mülk ve altyapıların geniş çapta tahribi, İran’ın barışçıl ve denetime tabi nükleer tesislerinin kasıtlı olarak hedef alınması da dâhil olmak üzere, saldırıları ve bunların yol açtığı sonuçlardan tam ve müştereken sorumludurlar. Bu durum ayrıca, İran İslam Cumhuriyeti’nin tüm mevcut uluslararası hukuk yollarını kullanarak Amerika ve yetkililerinin tam anlamıyla hesap vermesini sağlama ve can kayıpları, yaralanmalar ile İran İslam Cumhuriyeti’ne ve halkına verilen tüm zarar ve kayıplar için uluslararası hukuka uygun olarak tazminat talep etme yönündeki doğal ve egemen hakkını bir kez daha teyit etmektedir.