Tesnim Haber Ajansı- Gazze Şeridi’nde kırılgan ateşkesin başlamasının ardından sınırlı miktarda insani yardımın bölgeye girmesine izin verilmiş olsa da işgal güçleri ateşkes anlaşmasının insani maddelerine diğer hükümler gibi tam olarak uymamakta ve hala 2 milyondan fazla Filistinliyi Gazze Şeridi’nde açlık döngüsü içinde tutmaya çalışmaktadır.
Siyonistlerin Gazze’yi açlık döngüsünde tutma politikası
Bu suçlu siyonist politika, Gazze’ye giren ürünlerin türü, miktarı ve fiyatına yönelik kontrol ile açıkça gözlemlenmekte; işgal rejimi, hâlâ savaşın yıkıcı etkileriyle mücadele eden halkın temel ihtiyaç maddelerine ulaşımını engellemeye çalışmaktadır.
Gazze’nin resmî kurumlarına göre, 9 Ekim ile 4 Kasım tarihleri arasında Siyonist rejim, insani yardımları içeren toplam 4.453 kamyonun Gazze’ye girmesine izin vermiştir; bu rakam ticari ürünler ve yakıt türevlerini de içermektedir.
Aynı istatistiklere göre 1.110 kamyon ticari bölüme girmiş, bunların arasında 354 kamyon gıda maddesi taşımıştır ki bu, tüccarlara sunulan toplam ürünlerin %32’sini oluşturmakta; söz konusu dönemde yalnızca 10 kamyon et ve 62 kamyon meyve-sebze Gazze’ye girebilmiştir.
Gazze Şeridi Devlet Basın Ofisi Genel Müdürü İsmail es-Savabe bu bağlamda açıklamıştır: Gazze’ye günlük giren kamyon sayısı ortalama olarak yalnızca 171’dir; oysa ateşkesin insani protokolüne göre günlük 600 kamyon girmesi öngörülmüştür.
Ateşkes sonrası işgal güçlerinin Gazze’ye karşı açlık savaşı devam etmektedir
Ayrıca açıklamıştır: Bu durum, işgal güçlerinin 2 milyondan fazla Filistinliye karşı Gazze Şeridi’nde açlık savaşı sürdürmeye kararlı olduklarını göstermektedir. İşgal güçleri, çocuklar, hastalar, yaralılar ve diğer hassas gruplar için zorunlu 350 gıda maddesinin özellikle yumurta, kırmızı et, tavuk, balık ve süt ürünleri, girişini engellemeye devam etmektedir.
Bu bağlamda Gazze Ekonomi Bakanlığı Geçici Araştırma Müdürü Muhammed Berbakh, El-Cezire ile yaptığı görüşmede şöyle açıklamıştır: İşgal güçleri, ticari geçiş noktalarını kontrol ettikleri için Gazze Şeridi sakinlerinin temel gıda maddelerinin aylık tüketimine dair kesin verilere sahiptir. Bu da Siyonistlere yardımların Gazze’ye girişini titizlikle kontrol etme imkânı sağlamaktadır.
Ayrıca eklemiştir: Buna istinaden işgal güçleri, bizim “başı suyun üzerinde tutmak” olarak tanımladığımız bir politika benimsemiştir. Siyonist rejim, Gazze’ye giren malları tamamen kontrol ederek halkın açlık krizinde kalmasını, fakat savaş dönemindeki gibi toplu ölümle sonuçlanmamasını sağlamaktadır; yani bu kişiler açlıktan yavaşça ölmektedir.
Bu Filistinli yetkili ayrıca vurgulamıştır: Siyonistler, Gazze’ye giren ürünlerin miktarı, fiyatı ve türü üzerinde tam kontrol sahibidir; ürünleri aşırı fiyatlarla tüccarlara dağıtmakta, ardından ürünler nihai tüketicilere birkaç katı fiyatla ulaşmaktadır. Fiyat farklılıkları yalnızca ürün kıtlığından değil, satış ve dağıtım sürecini yöneten gizli ağlardan kaynaklanmaktadır.
Şu şekilde açıklamıştır: Gazze Şeridi, savaş süresince depoların ve depolama tesislerinin tahrip edilmesi nedeniyle ürünlerin depolanması için gerekli altyapıdan yoksun durumdadır. Bu durum, piyasayı oldukça kırılgan hâle getirmekte ve ürün temininde her türlü aksamanın veya kısıtlamanın etkisini büyük ölçüde artırmaktadır.
Muhammed Berbakh ayrıca şöyle açıklamıştır: Siyonist işgal güçleri, sistematik bir açlık mühendisliği ve ekonomik araçların yumuşak bir cezalandırma tekniği olarak kullanılması yoluyla piyasa üzerindeki sürekli kontrolünü güvence altına almak için kasten gerekli temel ürünlerin giriş miktarını kısıtlamaktadır. Oysa gıda her insanın temel hakkıdır ve asla siyasi pazarlık aracı olarak kullanılmamalıdır.