Velayeti: Manama Zirvesi’nin Perde Arkasında İngiltere Vardı / İran Her Zaman Komşularının Savunucusu Olmuştur

Tesnim Haber Ajansı - İran İslam Devrimi Lideri'nin Uluslararası İlişkiler Danışmanı Ali Ekber Velayeti, Bahreyn’in başkenti Manama’da düzenlenen zirvede gündeme gelen İran karşıtı söylemler ve tartışmalarla ilgili olarak Tesnim Haber Ajansı muhabirinin sorularını yanıtladı. Velayeti, “İran, uzun ve köklü tarihi boyunca hiçbir zaman komşularına düşmanca davranmamıştır.” ifadelerini kullandı. 

İran Her Zaman Bölgedeki Küçük Ülkelerin Destekçisi Olmuştur 

Velayeti, “İran, Fars Körfezi’ndeki Arap şeyhlikleriyle her zaman dostane ilişkiler sürdürmüştür ve bölgedeki küçük ülkeler her zaman İran’ın desteğini görmüştür.” diyerek, şu örneği verdi: “Komşu ve Fars Körfezi ülkeleri her ne zaman sorun yaşamışlarsa İran onlara yardım etmiştir. Örneğin 1492 yılında Portekizliler bu bölgeye saldırarak Hürmüz Adası’nı, Gombrun (Bender Abbas) Limanı’nı ve Umman’daki Maskat’ı işgal ettiklerinde, Şah Abbas-ı Kebir döneminde İran, Portekizlileri yenilgiye uğratmış, sadece kendi topraklarını değil, Maskat gibi işgal edilen diğer bölgeleri de asıl sahiplerine iade etmiş ve bu konuda hiçbir çıkar gözetmemiştir.”
Velayeti, “Binlerce yıllık tarihe sahip, medeniyetli ve insanlık uygarlığı üzerinde derin etkiler bırakmış İran halkı, her zaman diğer milletlerle iyi komşuluk ilişkileri sürdürmüştür. Bu iddiayı tarih boyunca kanıtlayan pek çok örnek mevcuttur.” dedi.
Velayeti, Manama Zirvesi’ne ilişkin olarak ise şunları ifade etti: “Bu toplantılar ilk kez 2004 yılında Manama’da, İngiltere merkezli Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü tarafından düzenlenmiştir ve genellikle Batı Asya meselelerini ele almaktadır. Bu yılki zirve de Ürdün, İngiltere, Bahreyn, Umman, Yunanistan, Çekya, Almanya, Hollanda, Suriye, Filistin, Kıbrıs, Singapur, Suudi Arabistan, Romanya, Avrupa Birliği temsilcisi, bazı Amerikalı yetkililer ve bir NATO temsilcisinin katılımıyla gerçekleşmiştir.
Bu kez konuşmacıların odağı Sudan, İran ve Direniş Ekseni konuları olmuştur. Bazı ülkeler İran’ın bölgesel politikalarını eleştirirken, Umman gibi bazı ülkeler ise İran’ı savunmuştur.” 

İngiltere, Manama Zirvesi’ndeki Gelişmelerin Perde Arkasındaydı 

Devrim Lideri'nin Uluslararası İlişkiler Danışmanı Velayeti, İngiltere’nin Manama Zirvesi’ndeki olayların perde arkasında bulunduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmeyi yaptı: “İngiltere, bir zamanlar ‘güneşin batmadığı imparatorluk’ iddiasında bulunan bir güçtü; bugün ise gücünü yitirmiş, geçmişteki kudretinin yitimi karşısında hayal ve özlem dolu bir zayıflık döneminden geçmektedir.” 

İngiltere, Rusya-Ukrayna Savaşında Fitili Ateşleyen Taraf Oldu 

Velayeti, İngiltere’nin Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşta “fitili ateşleyen taraf” olduğunu belirterek şunları söyledi: “İngiltere’nin asıl motivasyonu, Avrupa’daki en büyük rakibi olan Rusya’nın güçlenmesini engellemekti. Bu nedenle, Ukrayna’ya ilk askeri teçhizatı sağlayan ülke İngiltere oldu ve NATO’nun savaşa müdahil olmasında teşvik edici bir rol oynadı. Ukrayna’nın NATO üyeliğine alınması yönündeki çabaların başlıca mimarı İngiltere’ydi; bazı Avrupa ülkeleri de İngiltere’nin faaliyetlerine uymak zorunda kaldılar.”
Velayeti devamında, “Aslında Ukrayna’yı bu derin kuyuya atan ülke İngiltere’ydi ve daha sonra Ukrayna için hiçbir şey yapmadı. Biden döneminde İngiltere, Amerika’yı savaşa ortak olmaya zorladı ve diğer Avrupa ülkelerini de bu yönde baskı altına aldı. Örneğin Zelensky Almanya’dan gelişmiş Leopard 2 tanklarını istemişti, ancak Almanya bu isteği kabul etmeye yanaşmıyordu. İngilizler, Amerika’nın desteğiyle Almanya’ya baskı yaparak bu kararı aldırdılar.” dedi. 

Trump’ın İngiltere’yi Aşağılaması Benzeri Görülmemiştir
Devrim Lideri’nin Uluslararası İlişkiler Danışmanı Velayeti, “Trump, ikinci başkanlık döneminde İngiltere’den bağımsız şekilde Batı’nın büyük ve küçük meselelerini yürütüyor ve kendi politikalarını uyguluyor.” ifadelerini kullanarak, “Amerika, bu konuda İngiltere’yi ciddi biçimde aşağılamıştır; tıpkı Şarm eş-Şeyh Zirvesi’nde yaşanan olayda olduğu gibi. Bu, Amerika’nın İngiltere’ye karşı sergilediği benzeri görülmemiş bir tutumdur.” dedi.
İran’ın eski Dışişleri Bakanı Velayeti ayrıca şunları ifade etti: “Trump döneminde NATO fiilen işlevsiz hale gelmiştir. Trump, Avrupalıların mali katkı sağlamadan NATO’ya destek vermek istememektedir. Ona göre Avrupalılar, NATO’nun masraflarını kendileri üstlenmelidir. Dolayısıyla, geçmişte Avrupa ülkelerinin hedeflerini Amerika’nın mali desteğiyle ilerletmek için onları teşvik eden İngiltere, Trump’ın göreve gelmesiyle birlikte kurnaz politikalarını yürütmek için gerekli siyasi ve mali desteğini kaybetmiştir. Tıpkı Gazze’deki ateşkes meselesinde olduğu gibi, Trump bu kararı İngiltere ile istişare etmeden ve Londra’nın görüşüne aykırı biçimde almıştır.” 

İngiltere, Siyasi İtibarını Geri Kazanmak İçin Her Yola Başvuruyor 

Velayeti sözlerine şöyle devam etti: “İngiltere, siyasi itibarını yeniden kazanmak amacıyla her türlü girişime başvurmaktadır. Bahreyn’deki bu toplantıda da aynı şeyi yaptı. Toplantının asıl düzenleyicisini memnun etmek için bazı Batılı ve Arap ülkelerinden siyaseten etkisiz hale gelmiş bazı politikacılar, Gazze’deki mazlum halka karşı işlenen eşi benzeri görülmemiş soykırım ve ateşkes ihlallerine hiç değinmediler ve hiçbir tepki göstermediler. Bunun yerine, Filistin’in ve direnişin en büyük destekçisi, bölgenin en önemli barış savunucusu olan İran’ı eleştirmeyi tercih ettiler.” 

Manama’da İran Aleyhine Konuşan Bazıları Sudan ve Yemen’de Teröristleri Destekliyor 

Velayeti, “Manama’da İran karşıtı konuşma yapan bazı devletlerin Sudan ve Yemen’de ayrılıkçılığı, katliamları ve suçlu teröristleri desteklediklerini; binlerce kişinin yerinden edilmesine ve açlığa sürüklenmesine yol açtıklarını, orada Gazze’den daha kötü bir durum yarattıklarını” söyledi. Ayrıca “Yemen’deki direnişe baskı uygulamak için geçmişte gördüğümüz eylemleri gerçekleştirdiler ve hiçbir şeyden geri durmadılar. İlginç olan ise, aynı zirvede kendi hatalarını itiraf etmiş olmalarıdır!” diye ekledi.
Velayeti, Manama’da konuşan bazı Arap yetkililerin beyanlarına ilişkin olarak genel bir değerlendirme yaparak şunları söyledi: “İngiliz yapımı silahlarla Sudan’da vahşi ve zalimce katliamları destekleyen ve orada birçok kişinin ölmesine ve yerinden edilmesine sebep olanlar, bölgede İran’ın barışçıl varlığı hakkında yorum yapamazlar.”
Velayeti, ayrıca şunları vurguladı: “Maalesef Müslüman olduklarını iddia eden bu ülkeler, öyle davranıyorlar ki hırsızın ortağı ve kervanın yol arkadaşı gibiler. Bazıları İran’a dostça mesajlar gönderiyor fakat öte yandan başka yerde yaptıkları eylem ve söylemler bu dostluk beyanlarıyla hiç uyumlu değil. Bu tutumlar Trump’ın ilk döneminde de vardı ve biz bunun farkındaydık.” 

İran, Son Savaşta ABD, İngiltere ve NATO’yu Etkili Şekilde Geri Püskürttü 

Devrim Lideri’nin Uluslararası İlişkiler Danışmanı Velayeti şunları söyledi: “İngilizlerin ve onların peşinden gidenlerin İran aleyhine söyledikleri sözler temelsiz ve faydasızdır; çünkü İran, binlerce yıllık tarihe sahip güçlü bir ülkedir ve son çatışmada öyle bir güç gösterdi ki İsrail, ABD ve NATO eşzamanlı olarak yenilgiyi ve teslimiyeti kabul ettiler.”
Velayeti, Tesnim muhabirine son olarak şu değerlendirmeyi yaptı: “Bugün İran’ın gururu, mazlumların destek ekseninin lideri olmaktır ve çocuk katili Siyonist rejim Müslümanlara, Gazze’ye, Lübnan’daki ve Yemen’deki direnişe yönelik saldırılarına devam ettiği sürece İran onlara kesin destek vermeye devam edecektir. Bu benzersiz zulümlere gözlerini kapayan ve işgalci rejimle, İngiltere ve Amerika ile, işbirliği yapanların isimleri, İslam’ın düşmanları ve Müslümanların katliamına ortak olanlar olarak tarihe geçecektir.”