Tesnim Haber Ajansı - Nebih Berri’nin siyasi yardımcısı olan Ali Hasan Halil, dün gece yaptığı açıklamada, Lübnan’daki son gelişmeler, ABD’nin artan baskıları, Siyonist rejimin tehditleri ve saldırıları, Lübnan parlamento seçimleri, seçim yasası ve mevcut dönemin öncelikleri hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Direniş, Ateşkes Anlaşmasına Tamamen Bağlı Kaldı
Ali Hasan Halil, el-Meyadin’e verdiği demeçte şunları söyledi: “İşgalciler Lübnan topraklarındaki saldırılarını sürdürmekte ve ateşkes anlaşmasına hiçbir şekilde riayet etmemektedir. Buna karşın direniş, ateşkes anlaşmasına tamamen bağlı kalmıştır ve Lübnan ordusu ile UNIFIL güçlerinin raporları da Lübnan’ın bu anlaşmaya bağlılığını teyit etmektedir.”
Halil, Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn’ın orduya Siyonist rejimin saldırılarına karşı koyma çağrısının takdire şayan olduğunu ve tüm Lübnanlıların içinde yer aldığı yeni bir denklemin oluşturulması yönünde ilk adım teşkil ettiğini vurguladı.
Bu Lübnanlı yetkili, Siyonist rejimin Lübnan’a karşı savaş başlatma tehditlerine ilişkin olarak, Siyonistlerin “zafer” yönündeki sahte anlatısının çökmesinden duydukları korkunun, onları Lübnan’la büyük bir savaşa girmekten alıkoyabileceğini, ancak yine de hiç kimsenin düşmanın saldırgan niyetlerini garanti edemeyeceğini ifade etti.
ABD, Siyonist Rejimin Savaşlarını Ve Saldırganlıklarını Destekliyor
Nebih Berri’nin yardımcısı Halil, “Dolayısıyla tam kapsamlı bir savaş olasılığı tamamen göz ardı edilemez. Sahada yüksek düzeyde bir gerilim artışı gözlemliyoruz ve bu durum ihtiyat ile uyanıklık gerektirmektedir. Bu süreçte ABD, Siyonist rejimin Lübnan’a ve tüm bölgeye yönelik savaşlarını ve saldırganlıklarını desteklemektedir. Bu yüzden Siyonistler kendilerini güvende hissetmektedirler.” ifadelerini kullandı.
İşgalcilerle Herhangi Bir Normalleşme Söz Konusu Değil
Ali Hasan Halil, Nebih Berri’nin “Ne savaş olacak ne de Lübnan işgalcilerle normalleşme yoluna gidecek” şeklindeki son açıklamasına değinerek, “Ateşkesin uygulanmasını denetleyen Mekanizma Komitesi, Lübnan’ı Siyonistlerle doğrudan müzakerelerden muaf tutmaktadır.” dedi.
Halil sözlerine şöyle devam etti: “Biz, ateşkes anlaşmasını, Mekanizma Komitesi’ni ve Siyonist rejimin saldırılarını durdurmaya zorlanması gerekliliğini destekliyoruz. Ancak aynı zamanda işgalcilerle her türlü normalleşmeyi kesin bir şekilde reddediyoruz. Ayrıca, deniz sınırı müzakerelerinde olduğu gibi, sivil uzmanlardan yararlanılmasını destekliyoruz; yeter ki bu görüşmeler siyasi bir nitelik kazanmasın.”
Emel Hareketi, Tüm Seçim Bölgelerinde Hizbullah ile Birlikte Yarışacak
İç meseleler bağlamında da Ali Hasan Halil, Lübnan parlamento seçimlerine değinerek, “Parlamento seçimleri belirlenen tarihte yapılmalı ve Emel Hareketi, tüm seçim bölgelerinde Hizbullah ile birlikte bu seçimlerde yarışacaktır.” ifadelerini kullandı.
Lübnan Parlamentosu Başkan Yardımcısı, ülke içindeki bazı tarafların mevcut seçim yasasını yürürlükten kaldırma çabalarına ilişkin olarak, “Bazı siyasi güçler, daha önce onaylanmış olmasına rağmen bu yasayı iptal etmek istiyorlar. Ancak böyle bir adım, ülkenin temel bir kesimini hedef almak anlamına gelir.” değerlendirmesinde bulundu.
Bu Lübnanlı yetkili, ülke içindeki bazı tarafların, başta Samir Geagea liderliğindeki Lübnan Kuvvetleri Partisi olmak üzere, Nabih Berri’ye yönelik saldırı ve fitne girişimlerine ilişkin olarak, “Bu hareketler, söz konusu tarafların zayıflığını göstermektedir ve onların ülkenin ve halkın çıkarlarına hiçbir değer vermediklerini ortaya koymaktadır.
Lübnan Kuvvetleri Partisi, bu eylemlerden ve ülkenin çıkarlarının önüne engel koymaktan sorumludur ve hatta bu durumla övünmektedir.” ifadelerini kullandı.
Ali Hasan Halil ayrıca, “Hükümet, halkın endişelerine yanıt vermekten, özellikle de yeniden imar çalışmalarının başlamasından ve sınır köylerinin sakinlerinin evlerine dönmelerinden sorumludur. Yeniden imar süreci derhal başlatılmalı ve gerekli kaynaklar temin edilmelidir.” şeklinde konuştu.
Nebih Berri: İsrail ile Normalleşme Asla Mümkün Değil
İki gün önce Nebih Berri, Şarku’l Evsat gazetesine verdiği röportajda, “İsrail ile ilişkilerin normalleşmesini isteyen herkes bilmelidir ki, bu mümkün değildir ve asla gerçekleşmeyecektir. Siyonist rejimle ilişkilerin normalleşmesi meselesi kesinlikle gündemde değildir ve Siyonistlerin tehditleri ile saldırıları tutumumuzu hiçbir şekilde değiştirmeyecektir.” ifadelerini kullandı.
Berri, “Ateşkesin uygulanmasını denetleyen Mekanizma Komitesi konusundaki görüşümü koruyorum. Bu mekanizmanın Lübnan, İsrail, ABD, Fransa ve Birleşmiş Milletler dâhil tüm tarafları kapsayan bir yapı olduğunu düşünüyorum. Daha önce de ifade ettiğim gibi, gerektiğinde sivil uzmanlardan yararlanılmasında hiçbir sakınca yoktur; tıpkı 2000 yılında Mavi Hat’ın çizimi sırasında jeoloji ve haritacılık uzmanlarının danışman olarak görev aldığı dönemde olduğu gibi.” ifadelerini kullandı.