Tesnim Haber Ajansı- The Guardian gazetesi, ABD’nin Gazze Şeridi için hazırladığı gizli sömürgeci planı ortaya çıkardı:
Gazze’nin kalıcı olarak iki bölgeye bölünmesi:
“Yeşil Bölge”: Siyonist rejim ve çok uluslu güçlerin askerî kontrolünde; burada yeniden inşa başlayacak.
“Kırmızı Bölge”: Tamamen harabe bırakılacak; Filistinliler buraya sürülecek; bu bölgede hiçbir yeniden inşa öngörülmemiş.
Rapora göre, bu plan kapsamında nihai olarak neredeyse tüm Filistinliler, Kırmızı Bölgeye yönlendirilecek ve bu alanda evsiz ve yardım alamadan yaşamak zorunda kalacak.
ABD askerî kaynaklarına ve The Guardian'ın elde ettiği gizli belgelere göre, dış güçler öncelikle İsrail askerleriyle birlikte Gazze’nin doğu kısmında konuşlandırılacak; mevcut “Sarı Çizgi” ile bölünmüş yıkım alanları ise (yani harabelerin bulunduğu bölge) ihmal edilip terk edilecek.
bir ABD yetkilisi, planın gerçekçi olmadığını itiraf etti: “İdeal dünyada her şeyi mükemmel şekilde çözmek isterdiniz, değil mi? Ama bu bir arzudur. Bu işlem uzun sürer; kolay olmayacaktır.”
Savaş sonrası, savaş sonrası değil: Sömürgeleştirme sonrası
Bu askerî tasarımlar, ABD’nin özellikle Donald Trump’ın “Gazze’de kalıcı bir ateşkes ve Filistin egemenliğinde siyasi bir çözüm” vaadine olan bağlılığını ciddi şekilde sorgulatıyor.
The Guardian, “Gazze’nin geleceği konusundaki planların hızla değiştiğini” yazıyor ve bunun, “dünyanın en karmaşık ve çözümsüz çatışmalarından birine yönelik dağınık bir yaklaşımın” ve “2 milyon Filistinliye yiyecek ve barınak sağlama çabalarının dağınıklığının” bir göstergesi olduğunu belirtiyor.
Planın temelini, Trump’ın 20 maddelik Gazze vizyonunun bir parçası olan Uluslararası İstikrar Gücü (ISF) oluşturuyor. ABD, bu güce resmî yetki verecek bir BM Güvenlik Konseyi karar taslağının önümüzdeki hafta kabul edilmesini umuyor; güçlerin katılım detayları ise sonrasında açıklanacak.
Ancak Trump, ABD askerlerinin bölgeye gönderilmesini veya Gazze’nin yeniden inşasının maliyetinin ABD tarafından karşılanmasını açıkça reddetti. Bir diplomatik kaynak bu durumu şöyle özetledi:
“ABD, sahnedeki vizyonu belirlemek istediğini, ancak bunun bedelini asla ödemeyeceğini açıkça ilan etti.”