1. İran
  2. Türkiye
  3. Batı Asya
  4. Dünya
  5. Röportaj
  6. Analiz/Makale
  7. Bilim/Uzay
  8. Spor
  9. Yaşam/Kültür
  10. Fotoğraf
  11. Karikatür
  12. Video
    • فارسی
    • english
    • عربی
    • עברית
    • Pусский
  • RSS
  • Telegram
  • Instagram
  • Twitter
  • İran
  • Türkiye
  • Batı Asya
  • Dünya
  • Röportaj
  • Analiz/Makale
  • Bilim/Uzay
  • Spor
  • Yaşam/Kültür
  • Fotoğraf
  • Karikatür
  • Video

Bekaî: İran’ın Üç Ada Üzerindeki Egemenliği Konusunda Hiçbir Şüphe Yoktur

  • 07 Aralık, 2025 - 14:33
  • İran haber
Bekaî: İran’ın Üç Ada Üzerindeki Egemenliği Konusunda Hiçbir Şüphe Yoktur

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, İran Körfezi İşbirliği Konseyi tarafından İran’a ait üç ada hakkında yinelenen iddialara tepki göstererek, tarihî, hukukî ve fiilî açıdan İran’ın bu adalar üzerindeki egemenliği konusunda hiçbir tereddüt bulunmadığını söyledi.

İran

Tesnim Haber Ajansı - İran İslam Cumhuriyeti İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekaî, basın mensuplarıyla düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. 
Bekaî, toplantının başında diplomatik gelişmelere ilişkin yaptığı değerlendirmede şöyle konuştu: “Uluslararası toplum ve küresel güney açısından önemli gelişmelerden biri, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda onaylanan ve tek taraflı zorlayıcı tedbirlerle mücadele için Uluslararası Gün’ün kabul edilmesidir. Bu karar tasarısı bu yılın Haziran ayında kabul edildi ve iki gün önce de Birleşmiş Milletler’de bu günün anılmasına ilişkin ilk oturum gerçekleştirildi. Bu durum, gelişmekte olan ülkelere karşı zorlayıcı tedbirlerin hâkimiyetinden duyulan küresel endişeyi göstermekte ve bu gelişme büyük önem taşımaktadır.” 
Bekaî sözlerine şöyle devam etti: “Bölgede, Gazze’deki vahim durum hâlâ sürmektedir. Siyonist rejimin saldırıları devam etmekte ve yaklaşık 400 masum insan hayatını kaybetmiştir. Siyonist rejim, Gazze’de geriye ne kaldıysa yok etmektedir. Ayrıca Birleşmiş Milletler raportörleri ciddi şekilde tehdit edilmiştir ve bu durum, ABD’nin Siyonist rejime tanıdığı cezasızlığın bir göstergesidir.” 

ABD’nin tek Derdi Siyonist Rejimin Bölgeye Hâkimiyetini Sağlamaktır 

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, ABD Ulusal Güvenlik Belgesi’nin içeriği ve bu ülkenin Batı Asya bölgesindeki eylemlerine ilişkin soruya verdiği yanıtta şunları söyledi: “Bu belgeyi inceleyeceğiz ancak açık olan şu ki, bu belge geçmiş yıllarda Amerikan yönetimlerinin peşinde olduğu fakat gizlediği her şeyi çok açık bir şekilde ifade etmektedir. Siyonist rejimin güvenliğinin sağlanması ve enerjiye erişim, bu belgede açıkça belirtilmiştir.” 
“Gerçek şu ki ABD kendisini bütün ülkeler üzerinde yargıç konumuna oturtmuş durumdadır. Diğer bir husus ise belgede Filistinlilerin haklarına hiçbir atıf yapılmamış olmasıdır. Bu da belgenin Siyonist rejimin güvenliğini esas aldığını ve ABD’nin tek derdinin Siyonist rejimin bölgeye hâkimiyetini pekiştirmek olduğunu göstermektedir. Bu durum, ABD’nin Siyonist rejimin işlediği suçlara ortak olduğunun bir göstergesidir.” ifadesini kullandı.

İran Dışişleri Bakanlığı, Crescent Dosyasında Talepler Doğrultusunda İşbirliği Yapmıştır 

Bekaî, Crescent dosyasına ilişkin yaptığı açıklamada, “Crescent dosyası başlangıcından beri Petrol Bakanlığı’nın hukuk birimi ile Cumhurbaşkanlığı Hukuk İşleri Başkanlığı tarafından takip edilmiştir. İran Dışişleri Bakanlığı’ndan yardım veya danışmanlık talep edildiği her seferinde biz hiçbir eksik bırakmadan gerekli iş birliğini sağladık.” dedi. 
Bekaî, buna rağmen söz konusu dosyanın yönetimi ve asli sorumluluğunun hâlâ Cumhurbaşkanlığı Hukuk İşleri Başkanlığı ile Petrol Bakanlığı’nın hukuk biriminde olduğunu vurguladı. 

İran’ın Üç Ada Üzerindeki Egemenliği Konusunda Hiçbir Tereddüt Yoktur 

Fars Körfezi İşbirliği Konseyi tarafından İran’a ait üç ada hakkında yinelenen iddialara tepki gösteren Bekaî, “Adalar konusundaki tutumumuz açıktır. Tarihî, hukukî ve fiilî açıdan İran’ın bu adalar üzerindeki egemenliği konusunda hiçbir şüphe yoktur. Bu açıklama, önceki iddiaların tekrarıdır ve bu yönüyle bir tekrar niteliğindedir; biz böyle bir iddiayı kabul etmiyoruz.” dedi. 
Bekaî, “Kişilerin ve medya kuruluşlarının İran’ın ulusal egemenliği konusuna tepki göstermesi doğal bir durumdur. Her İranlı ulusal egemenlik konusunda hassastır. Fars Körfezi ülkelerine tavsiyemiz, söylemlerinde öyle davranmalarıdır ki su, düşman yani Siyonist rejimin değirmenine akmasın. Elbette ki ulusal egemenliğimizi kararlılıkla savunacağız.” ifadelerini kullandı. 

UAEK İle Temaslar Olağan Şekilde Devam Ediyor 
Bekaî, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) Direktörü Rafael Grossi’nin AB Dış Politika Sorumlusu Kaja Kallas ve Mısır Dışişleri Bakanı ile İran hakkında yaptığı görüşmelere ilişkin şunları söyledi: “Biz Ajans ile temas hâlindeyiz ve UAEK'nın bir üyesiyiz; dolayısıyla temaslarımız doğrudan Viyana’daki temsilciliğimiz üzerinden yürütülmektedir. Diğer tarafların kendi görüşmelerinde konuları ele alması şaşırtıcı değildir. Ancak arabuluculuk ya da müzakere yürütüldüğü yönündeki söylemler doğru değildir. UAEK ile temaslarımız olağan şekilde devam etmektedir.” 

Fecir Film Festivali’nin Uluslararası Bölümünün Şiraz’da Düzenlenmesi Anlamlı Ve Farklıydı 

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü ayrıca şöyle devam etti: “Fecir Uluslararası Film Festivali her yıl düzenlenmektedir ve bu yıl kırk üçüncü yılıydı. Uluslararası bölümü bu yıl geçmiş yıllardan ayıran husus, bu bölümün Şiraz’da ve başkent dışında gerçekleştirilmiş olmasıdır.” 
“Şiraz, sizin benden daha iyi bildiğiniz gibi, ülkenin en önemli medeniyet, kültür ve sanat merkezlerinden biridir. Sinema ve sanat da dünyayla iletişimimizin önemli araçları ve İran’ın zengin kültürünü uluslararası topluma tanıtmanın en iyi yollarından biridir. Bana göre, bu etkinliğin Şiraz gibi tarihî ve medeniyet bakımından önemli bir şehirde düzenlenmesi son derece anlamlıydı.” söylediğini aktardı.
“Bu etkinlik çok yüksek bir seviyede gerçekleştirildi ve umarız bu süreç ülkenin farklı bölgelerinde benzer kültürel ve sanatsal etkinliklerin düzenlenmesiyle devam eder.” diye konuştu.

Lübnan’ın İçişlerine Hiçbir Müdahalemiz Yoktur 

Bekaî, Arakçi’nin Lübnanlı mevkidaşına ilettiği mesaj ve Lübnan tarafından davetin kabul edilmemesine ilişkin olarak şunları söyledi: “İran’ın Lübnan’ın içişlerine müdahalesi iddiası tamamen yanıltıcı bir konudur; bizim hiçbir müdahalemiz yoktur. Hizbullah, Lübnan toplumunun köklü ve etkili bir parçasıdır ve kendi davranışları konusunda kararlarını kendisi alır.” 
“Bizim bölgedeki barış ve güvenlik konusundaki endişelerimizi her zaman dile getirmemiz, müdahale anlamına gelmemelidir; bu, İran’ın sorumluluk bilincidir. Lübnanlı yetkililerle diyaloğa hazırız ve uzun süreli ilişkilerimiz bulunmaktadır. Lübnan’a ilişkin meselelerde karar alma süreci Lübnan–Lübnan diyaloğu ve ülkenin bileşenleri üzerinden ilerlemelidir ve direnişin silahı konusuna da Hizbullah kendisi karar verir.” 

Sözcünün İran ve ABD Arasında Mesaj Alışverişine İlişkin Haberlere Tepkisi 

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, İran ile ABD arasında diğer ülkeler aracılığıyla mesaj alışverişi yapıldığı iddiaları hakkında, “Bölgedeki diğer yetkililerin mesaj getirmesi yaygın bir durumdur. Bizim resmî iletişim kanalımız, İran’daki ABD Menfaatlerini Koruma Ofisi olan İsviçre Büyükelçiliğidir.” açıklamasında bulundu. 

ABD’nin İran’ın İçişlerine Müdahalesi Uzun Bir Geçmişe Sahiptir 

Bekaî, Tom Barrack’ın İran’a yönelik iddialarına ilişkin olarak şunları söyledi: “Bu, çok açık bir durumdur. ABD yönetimleri her zaman İran’ın içişlerine müdahale etmeye çalışmıştır ve ‘rejim değişikliği’ diye adlandırdıkları şey, aslında bir ülkenin ulusal egemenliğinin ABD tarafından ihlâl edilmesinin itirafıdır.” 
“ABD’nin İran’ın içişlerine müdahalesi uzun bir geçmişe sahiptir ve müzakere söylemi de dikte etmekten başka bir şey değildir. ABD, yaklaşımını değiştirmelidir; ancak bunun zor ya da imkânsız olduğunu biliyoruz.” 

Irak’ın Hizbullah ve Ensarullah’a Yönelik Eylemi 

Bekaî, Irak’ın Hizbullah ve Ensarullah’a yönelik adımı hakkında, “Iraklı yetkililer resmî açıklama yaptı ve bizim açımızdan yetkililerin söyledikleri esas alınır. Tüm halklar için açıktır ki Hizbullah yasal ve meşru bir amaç için mücadele etmektedir ve uluslararası hukuka göre bunlar kurtuluş hareketleri arasında yer almaktadır.” dedi. 

Pakistan ve Afganistan Arasındaki Gerilimi Azaltmak İçin Çaba Gösteriyoruz 
Bekaî, İran’ın Pakistan ve Afganistan arasındaki gerilimi azaltmaya yönelik çabaları hakkında şöyle konuştu: “Gerilimin devam etmesinden son derece endişeliyiz. Bunun nedeni, her iki ülke ile kültürel ve dinî yakınlığa sahip olmamız ve ortak sınırlara sahip bulunmamızdır. Her türlü güvensizlik bizim için de zararlıdır. Daha ilk günlerden itibaren her türlü yardıma hazır olduğumuzu açıkladık. Bu süreç sürekli bir süreçtir. Her iki tarafla da temas hâlindeyiz. Sayın Laricani’nin Pakistan ziyaretinde de bu konu ele alınmıştır. Gerilimin azaltılması için çaba gösteriyoruz.” 


İran Dışişleri Bakanlığı İçin Ölçüt, Ulusal Çıkarlardır 

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, bakanlığın müzakere alanındaki performansına yönelik eleştirilere verdiği yanıtta şöyle dedi: “İran Dışişleri Bakanlığı için ölçüt ulusal çıkarlardır. Ulusal çıkarların tanımı yetkili karar mercilerinde yapılır. Mevcut duruma göre ve istişareler doğrultusunda tutumlarımızı belirliyoruz, ancak karar alma süreçleri üst kurumlarda gerçekleşir. Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi her zaman karar alma süreçlerinde yer almıştır. Biz de sunulan önerilerden yararlanırız.” 

Arakçi, Rusya ve Belarus’a Gidiyor 

Bekaî, bu hafta yürütülen diplomatik temaslar ve İran Dışişleri Bakanı’nın Bakü ziyaretine ilişkin olarak Tesnim’in sorusunu şöyle yanıtladı: “Sayın Dr. Arakçi’nin ziyareti bugün gerçekleşiyor ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı ile görüşmeler yapacaklar. Azerbaycan ile ilişkilerimiz önemlidir ve derin ortaklıklara sahibiz. Amacımız ilişkileri geliştirmek ve Kafkasya’da barış ve istikrarın güçlendirilmesine katkı sunmaktır. Sayın Cumhurbaşkanı da Kazakistan’a bir ziyaret gerçekleştirecekler. Önümüzdeki hafta ise Dr. Arakçi’nin Rusya ve Belarus’a ziyaretleri olacak ve iki ülkenin yetkilileriyle görüşecekler.” 

Mısır Dışişleri Bakanı’nın Arakçi İle Teması 

Bekaî, Mısır Dışişleri Bakanı’nın Arakçi ile yaptığı telefon görüşmesi hakkında şöyle konuştu: “Mısırlı mevkidaş ile yapılan görüşme, önceki temasların devamı niteliğindeydi ve Filistin konusu ele alındı. Filistin halkının zorla yerinden edilmesi konusu tepkiyle karşılandı. Lübnan’da ateşkes ihlallerinin vahim boyutlara ulaşması son derece endişe vericidir. İkili ilişkiler konusunda mutabakata varılmış olup iki ülke arasındaki yeni siyasi istişare turu yakında düzenlenecektir. Nükleer konuya ilişkin olarak da Mısır her zaman iyi niyetli çabalarını sürdürmektedir.” 

ABD’nin Bölgedeki Tek Taraflı Yaklaşımı 

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, ABD’nin bölgedeki tek taraflı yaklaşımına ilişkin olarak şunları söyledi: “Dünyada sorumluluk sahibi her ülke, ABD’nin tek taraflı ve saldırgan yaklaşımından kaygı duymalıdır; bu yaklaşım yalnızca bölgemizi etkilememiştir. Bölgemizde güç kullanımının açık bir şekilde uygulandığını görüyoruz. Uluslararası toplum, özellikle de Güvenlik Konseyi, barışın ihlalini durdurmak konusunda açık bir sorumluluğa sahiptir. Lübnan, Suriye ve Yemen’e yönelik saldırgan eylemlere şahit oluyoruz. Eğer uluslararası toplum sorumluluğunu yerine getirmezse Birleşmiş Milletler’in akıbeti de Milletler Cemiyeti’nin akıbetine benzer.” 

İran’ın Bölgedeki Konumu Ve Ülkemizin Yaklaşımı 

Bekaî, İran’ın bölgedeki konumu ve yaklaşımı hakkında şöyle konuştu: “Bölgedeki konumumuz ve rolümüz sağlamdır. İran, kadim bir medeniyetin mirasçısı ve zengin bir kültürün sahibidir ve koşullara uyum sağlamayı öğrenmiştir. Bölge ülkelerinin ortak kaygısı olması gereken konu, Siyonist rejimin hâkimiyet arayışıdır. İran hiçbir zaman hâkimiyet iddiasında bulunmamıştır. Son iki yılda sadece Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan bombalar kadar bomba Gazze’ye atılmıştır.” 

ABD’nin İranlı Taraftarlara Vize Vermemesi 

Bekaî, ABD’nin İranlı taraftarlara vize vermemesine ilişkin soruya şöyle yanıt verdi: “ABD, katılımcı takımların ve taraftarların katılımına uygun koşulları sağlamakla yükümlüdür ve bu bir sorumluluktur. Bu yükümlülüğün ihlali, ABD için uluslararası sorumluluk doğurur. İranlı taraftarlara vize verilmemesi nedeniyle tepkimizi ilettik. FIFA’nın bu konuda görevini yerine getirmesini bekliyoruz.” 
Ajans ile ilişkilerde arabuluculuğa ihtiyacımız yok 

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Mısır’ın İran ile UAEK arasında arabuluculuk yapacağına ilişkin iddialar hakkında, “ UAEK ile ilişkimiz doğrudandır. Viyana’daki temsilciliğimiz gerektiğinde üzerine düşeni yapmaktadır ve bir arabulucuya ihtiyacımız yoktur.” dedi. 


Venezüella İle İyi İlişkilerimiz Var 

Baqaî, Venezüella’daki kriz hakkında yaptığı açıklamada şunları söyledi: Bu ülke Birleşmiş Milletler’in üyesidir ve doğal olarak herhangi bir dış müdahaleye karşı kendini savunma hakkına sahiptir. Biz defalarca Venezüella ile dayanışma gösterdik ve Venezüella’ya karşı yapılan her türlü girişim bir tür zorbalıktır. Venezüella ile iyi ilişkilerimiz bulunmaktadır. Uluslararası kuruluşlarda bu ülke ile eşgüdüm ve iş birliğimiz mevcuttur. Venezüella’ya yönelik tehditlere karşı herhangi bir adım atılmaması, uluslararası düzeyde yeni bir yasa ihlalinin temelini oluşturabilir. 

55 İranlı ABD’den Geri Dönecek 

ABD’den İranlıların geri gönderilmesi ve kendilerine yönelik kötü muamele hakkında konuşan Baqaî, geri gönderilen İranlıların görünüşe göre yasal nedenler ve göçmenlik yasalarının ihlali gerekçesiyle ABD tarafından böyle bir işlemle karşılaştıklarının iddia edildiğini söyledi. ABD’de göçmenlere karşı baskıların ve tacizlerin arttığını belirtti. Bu grubun, ABD tarafından geri gönderilen ikinci grup olduğunu ifade etti. 
Bu İranlılar, ülkeye geri dönme yönündeki isteklerini kendileri bildirmişlerdir ve önümüzdeki günlerde yaklaşık 55 İran vatandaşı geri dönecektir. Raporlar, son bir yıl içinde 500 binden fazla farklı ülke vatandaşının kendi ülkelerine geri gönderildiğini göstermektedir. 

İran’ın Ulusal Egemenliğine Yönelik Eylemlere Karşı Ülkelerle Yapılan Görüşmeler 

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, İran’ın ulusal egemenliğine yönelik eylemler konusunda ülkelerle yürütülen görüşmelere ilişkin olarak, ülkenin hava sahası da dâhil olmak üzere egemenliğine yönelik her türlü müdahaleye karşı kesinlikle müsamaha göstermediklerini ifade etti. Bölge ülkelerini, Siyonist rejimin kendi topraklarını kötüye kullanmasına karşı her zaman uyardıklarını belirtti. Her konuyu delillere dayanarak takip ettiklerini ve elde edilen her belgeyi, hangi ülkeyi ilgilendirirse ilgilendirsin, çekincesiz bir şekilde gündeme getirdiklerini söyledi. 

Jeffrey Epstein’a Yönelik Yeni Raporlar 

Epstein hakkında yayımlanan yeni raporlara değinen Baqaî, bunun Epstein’ın faaliyetlerinin yalnızca kaçakçılıktan ibaret olmadığını, bölgesel alanda da faaliyet yürüttüğünü ve bunu da Siyonist rejimle iş birliği içerisinde İran’a karşı gerçekleştirdiğini gösterdiğini söyledi. Bu yeni raporun anlamlı olduğunu ve İran halkının düşmanlarının nasıl bir zihniyete sahip olduğunu ortaya koyduğunu ifade etti. 

ABD’nin Bölgede Bulunması Her Zaman Güvensizlik Ve İhtilaf Yaratmıştır 

Bekaî, ABD’nin Kürdistan Bölgesi’nde en büyük yeni konsolosluğunu açmasına ilişkin yaptığı değerlendirmede, İran’ın tüm gelişmeleri dikkatle izlediğini söyledi. ABD’nin bölgede bulunmasının her zaman güvensizlik ve ihtilaf yaratmakla birlikte olduğunu belirtti. Herkesi ABD’nin eylemlerine karşı dikkatli olmaya davet ettiklerini ve ülkenin savunma kapasitesinin güçlendirilmesi için hiçbir çabadan kaçınmayacaklarını dile getirdi.

 
R7443/P
tasnim
tasnim
tasnim
  • Hakkında
  • İletişim
  • En Çok Okunan
  • Arşiv
bizi takip et:
  • RSS
  • Telegram
  • Instagram
  • Twitter

All Content by Tasnim News Agency is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.