Tesnim Haber Ajansı- Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Ülkemiz Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed Eslami, (7 Aralık) Öğrenci Günü münasebetiyle Bilim ve Teknoloji Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Fakültesi'nde hazır bulundu.
İslami, Öğrenci Günü'nü kutlayarak şunları söyledi: "İran İslam Devrimi'nin iki önemli çıktısı vardır; biri milletin büyümesi ve saadeti, diğeri ise ülkenin çok yönlü büyümesi ve ilerlemesidir. Eğer bir yerde eksik ilerlememiz varsa, bu devrimin tutumlarına dikkat etmediğimizdendir."
O şöyle devam etti: "Trump'ın imzaladığı Amerika ulusal güvenlik strateji belgesine bakın, hangi konuya dikkat ettiğini görün; o, her alanda ilerlemenin yanı sıra teknoloji geliştirmeye de vurgu yapmıştır. Amerika'nın mekanizması zorbalığa dayalıdır; Amerika liderliğinde geniş bir yönetişim veya 'Önce Amerika' sloganı, bu düşünceye teslim olan bir yönetimi kabul etmektedir. Amerika'nın aracı da bir ülkeyi teslim alabilmek için yaptırım ve siyasi baskıdır, tıpkı Venezuela'da yaşanan olay gibi. Rubio, İran'ın nükleer (teknolojiye) sahip olmaya hakkı olmadığını söylemiştir, bu da demektir ki tartışma bomba tartışması değildir."
Cumhurbaşkanı Yardımcısı şuna işaret etti: "Atom santrali üreticisi olmaktan çıkarılan ilk sonuç, tekelin ve hegemonyanın ortadan kalkmasıdır. Ülkenin temiz enerjiye ihtiyacı kesin bir ihtiyaçtır. 2035'te var olan temel bir zorluk karbon azaltımıdır. Buşehr Santrali şu ana kadar 72 milyar kilovat/saat elektrik üretmiştir. Bu santralin yatırımı devrimden önce başlamıştır; eğer bu santral yapılmak istenirse o zamankinin yaklaşık 2 katı yatırıma ihtiyaç duyar ve en az 50 yıl daha çalışma ömrü vardır; bunlar başarıdır."
İslami şöyle dedi: "2022 yılında kurumun stratejik belgesini tanıttığımızda, 2024 ufkuna kadar 20 bin megavat gündeme alınmıştır ve bu yaklaşık 2 yıl araştırma gerektirmektedir. Buşehr 2 ve 3 numaralı santrallerinin de bütçesi yoktur ancak kar amaçlı olarak yapılacaktır."
Kendisi şunları ekledi: "Bilginin teknoloji ve sisteme dönüştürülüp kullanılabilir hale getirilmesi tüm kurumda mevcuttur. İran'ın nükleer sanayisini yok edebilmek için her türlü suikast, çeşitli operasyonlar ve askeri saldırı; bunların hepsini yaptılar, ancak bu isteği mezara götürmeleri gerekecek."
Ülkemiz Atom Enerjisi Kurumu Başkanı şunları söyledi: "Son 3 yılda yaklaşık 500 başarı elde etmiş olmamız bir kapasitedir. Biz doğal helyum gazı ürettik; helyum pazarı büyük bir pazardır, biz tüketici olduğumuz için şu anda ihtiyacımızı karşılayabilecek bir kapasite arayışındayız ve bunu araştırmalarla başardık. Araştırma kurumunu 2022 yılında endüstriyel iş yapabilen bir kuruma dönüştürdük. Endüstriyel akım oluşturmamız, propagandanın önündedir. Son derece siyasi olan açık kapı politikasını, kendini genişleten performansa dönüştürdük."
Kendisi şunu beyan etti: "Kiyan ve Hasti pirinçleri üzerinde yapılan ışınlama konusunda, hasadın 2,5 katına çıkması sağlandı. Katettiğimiz yol iyi bir eğimle devam etmektedir. Yılda bir buçuk milyon kişi radyofarmasötik kullanmaktadır ve eğer zenginleştirme olmazsa radyofarmasötik üretemeyiz. İsfahan'da radyofarmasötik üretilen plaka yakıt fabrikası, Siyonist rejimin vurduğu ilk yerdi."
İslami şunları söyledi: "Nükleer sanayinin gelişimini halkın yaşamını geliştirmek için gerçekleştirmeye odaklandık. Ağır su alanındaki bilgi tabanlı şirketimiz dünyanın en iyi şirketleri arasındadır. İran ağır suyu, saflık açısından birinci sıradadır ve bu ağır araştırma çalışmalarıyla elde edilmiştir. Pazarımız günden güne genişlemektedir; en az 56 ülke ürünlerimizi ya kullanıyor ya da kullanmak için talepte bulunuyor. Geniş bir kapsama sahip olan füzyon ve lazer konusunda üniversitede takipçi olmazsak, doğal olarak geride kalacağız ve bunlar satın alınabilecek şeyler değildir."
Atom Enerjisi Kurumu Başkanı şunları ekledi: "Ajans hakkında; dünya işlerinin orman kanunuyla karıştığı (bir gerçektir), ancak her halükarda Ajans, BM çatısı altındadır ve (kurallardan) saptığımızla suçlanmamamız için çerçeveye uymamız gerekir. Biz çerçevelerimizi korumalıyız ve kimsenin çerçevelerin dışında bize bir şey dayatmasına izin vermeyiz."